22 Ocak 2013 | Salı

Sneijder derbide oynarsa!

GALATASARAY bir dünya yıldızı aldı, öncelikle hayırlı olsun. Bu transfer ne götürür, ne getirir zaman gösterecek. Maliyeti gerçekten yüksek.
Hollandalı'nın kolunda, Melo'nun sırtındaki numara yazıyor.
Yani öncelikle Melo'yu formasından edecek! Frikik ustası olduğu malum, bu demektir ki Selçuk artık topun başına geçemeyecek.
Peki bunlar bir sorun olur mu?
Bunu kimse bilemez ama olması muhtemeldir.
Şimdi herkes merak içinde, Sneijder derbide oynayacak mı? Bana göre oynarsa büyük hata olur. Bu tüm takıma yapılmış bir saygısızlık gibi algılanabilir.
Terim'in böyle bir hata yapacağını sanmıyorum.
18 kişilik kadroya alması bile benim için sürpriz olur.
30 milyon euro'luk bir yatırım söz konusuyla ince eleyip sık dokumak gerekir. Terim de öyle yapacaktır. Çünkü başından beri bu oyuncuyu istemediğine dair söylentiler çıktı. Fatih hoca tüm bu söylentilerin üzerine tuz biber ekmek istemez.
Diyelim ki oynadı? Nasıl bir performans gösterir? Sneijder'i bilmem ama Sneijder'in 11'de başlaması halinde Galatasaray takımında ne motivasyon kalır, ne de mücadele azmi. Gardları düşer.
Bu takımı geçen sezon şampiyon yapanlar ve hâlâ liderlik koltuğunda oturmasını sağlayanlar bu durumdan rahatsız olabilir.
Sonuç olarak Sneijder bir bomba transfer! Bu bomba sahada rakiplerin elinde mi patlar, yoksa Galatasaray takımının içinde mi patlar onu zaman gösterecek.
Tüm tartışmaların olumlu yönde bitmesi her şeyden önce kendisinin gayretine bağlı olacaktır. O gayreti ne derece göstereceğini herkes kadar ben de merak ediyorum.

Holigan ne ister?
YAZIP söylediklerinizle ya küfür etmesi ya da sizi övmesi için bir fırsat vereceksiniz, bunu ister holigan.
Her yazıyı satır satır okumaları, her konuşmayı pür dikkat dinlemeleri bundandır.
Kaşkol renkleri farklı olsa da özleri hep aynıdır.
Aynı kaos ırmağından beslenirler.
Peki çaresiz miyiz holigana karşı? Asla!
Kulüp yöneticileri ve teknik adamların "Benim holiganım iyidir" zihniyetinden kurtulmaları yeter bu savaşı kazanmamız için.
Yöneticiler sahiplenmekten vazgeçtikleri anda holiganlar öyle
ya da böyle hizaya geleceklerdir. Başka çareleri yok

Kilit isim Toraman
SAMET hoca, İbrahim Toraman'ı neredeyse tüm kritik maçlarda ön liberoda kullandı ve iyi verim aldı. Toraman yılların tecrübesiyle bu bölgeyi çok iyi kapatıp savunma ile orta alan arasında iyi bir köprü oluyor. Almeida ile uzak paslaşmaları da olumlu olumlu sonuçlar doğuruyor. Derbide Amerika'yı yeniden keşfe çıkmak yerine denenmiş uygulamaları tekrarlamak daha akıllıca olur diye düşünüyorum. Bilmem ki
Samet hoca ne der?

Özür!
EN başta Kasımpaşa'dan daha sonra ise Elazığspor ve İBB'den hep birlikte özür (!) dilemeliyiz. Bu takımların başarısı Sneijder transferi nedeniyle gölgede kaldı.
Büyükler böyledir, kaybettikleri anda gündemi bir şekilde değiştirmeyi başarırlar.
Yine öyle oldu. Kasımpaşa'nın galibiyeti, Elazığ'ın iyi futbolu, İBB'nin Beşiktaş'a bir kez daha geçit vermeyişi karambole kaldı. Kusurumuza bakmayın Kasımpaşalı, Elazığlı, İBB'li oyuncu kardeşlerim.
Bizde bu işler böyledir.

İnfantino korkutuyor!
UEFA Başkanı Platini kulağının üzerine yatmaya çalışsa da İnfantino ısrarla şikenin takipçisi olacağını söylüyor. Bir anlamda rahatsızlık veriyor bazı çevrelere ama temiz futbol isteyenlere de umut aşılıyor yılların futbol adamı. İyi ki İnfantino var, UEFA sadece Platini gibi düşünenlerden ibaret olsaydı yeşil sahalar iş bitiricilerin esaretinden
kurtulamazdı. İyi ki İnfantino ve onun gibi düşünenler var.

'Eleman' yakışmadı
YILMAZ Vural, Artı Futbol'a telefonla bağlanınca Terim'den 'eleman' diye söz edilmesini sordum. Hoca resmen isyan etti… Galatasaray formasındaki bir yıldızın beş şampiyonluk kazanan Terim sayesinde orada durduğunun altını çizen Vural, Terim'in bu tavra tepki koymamasını da eleştirdi. Vural'ın sözlerinin büyük bölümüne katılıyorum.
Kötü niyet yok diyelim. İyi de, bir dil sürçmesi söz konusuysa ardından bir düzeltme gelmeliydi, gelmedi. Öte yandan işin özünde her çalışan gibi Terim de bir eleman konumunda olsa bile bu tanımlama hiç hoş olmadı. Ünal başkan, İmparator'a resmen ayıp etti.

Arena'dan üç puan almak
BEŞİKTAŞ ligin en çok koşan takımı. Çok pozisyona girip zor gol atması, az pozisyon verip kolay gol yemesi gibi bir sorunu var Kartal'ın. 7-8 pozisyon bulup iki gol atabilirken, 3-4 pozisyon verip iki gol yiyebiliyor. Buna bir çözüm bulmak şart. Çözüm öncelikle kenar yönetiminde. Maçın kırılma anlarında doğru müdahaleler yapılmalı. Beşiktaş rahat kazanması gereken en az üç maçı yanlış oyuncu değişiklikleri ya da oyuna müdahalede geç kalınmasıyla kaybetti ya da kazanamadı. Derbide böyle olmamalı. Beşiktaş, Galatasaray'dan daha çok koşup daha iyi oynayacaktır. Maçın kritik anlarında Aybaba doğru müdahaleler yaptığı takdirde Arena'dan üç puanla dönmeleri işten bile değil.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor