Yabancı hayranı mıyız?
- Turgay Demir Yazıları
- 25 Ekim 2012, 23:32:43
Neden mi? Milli Takım ve üç büyüklerin başında da yerli teknik adamlar varken hangi noktada olduğumuzu tespit edebilirsek benim nedenlerim çok daha iyi anlaşılabilir diye düşünüyorum.
Milil Takım'dan başlayalım… Avcı'nın sağ kanatta Hamit'i kullanıp Selçuk İnan'ı yedek bıraktığı maçı hatırlayın ve şu soruya cevap verin: Kaç yabancı yapardı bunu?
Gelin Fenerbahçe'ye… Daum ve Zico, Alex'le problem yaşamayı mı yoksa ondan en iyi şekilde faydalanmayı mı tercih ettiler? Önce bu soruya cevap verin sonra da şuna: Peki Aykut Kocaman ne yaptı?
Geçin köprünün bu tarafına, bakın Galatasaray'a… Haftalardır Hamit ve Melo formsuz ve savunmada alarm zilleri çalıyor. Peki Terim buna karşı ne yapıyor?
Hiç! Sadece "Kalemize her gelen top gol oluyor" şeklinde dert yanıp koltuğunun altında dosyalarla geziyor.
Soru aynı: Kaç yabancı yapardı bunu!?
Hazır bu yakaya geçmişken Samet hocaya da bir uğrayalım. Elinde Tanju ve Emre gibi iki sol bek varken Escude'yi derbide bu mevkide oynattı ve koridor olduğunu göre göre hatasına devam etti.
Yine soruyorum: Kaç yabancı yapardı bu hatayı ve kaçı ısrar ederdi?
Bence elimizi vicdanımıza koymalı ve şu gerçeği görmeliyiz, en ön sıradaki yerli teknik adamlar bile (istisnalar hariç) bazı önyargılardan kurtulamadıkları için kendilerini aşamıyorlar. Bir yere gelmeyi başarsalar da, çizgi ötesine geçmeyi başaramıyorlar. Acı olsa da gerçek bu.
Yoksa kimse yabancı hayranı değil hani!
Uzun sakatlıklar
Sevgili dostum Dr. Emel Temel, Floratif tedavinin sporcu sakatlıklarının normalden çok daha hızlı iyileşmesinde son derece etkili olduğu konusunda ısrarlı. Bu konuda çalmadık kapı da bırakmıyor.
Spor kulüpleri ise duyarsız.
Konferans davetlerine dahi gitmiyorlar.
Acaba uzun sakatlıklar birilerinin hoşuna mı gidiyor!?
Azizbahçe
SAYED söyleşisi bittiği anda F.Bahçeli bir dost yanıma geldi. Aziz Yıldırım konusundaki eleştirilerimin çok haklı olduğunu ama konu F.Bahçe'ye gelince söylemlerimin kendilerini üzdüğünü söyledi.
Ona hatırlattım, bir kez de buradan belirteyim: F.Bahçe ile hiçbir sıkıntım yok ve olamaz. Benim derdim F.Bahçe'yi Azizbahçe yapmaya çalışanlarla.
Aziz Yıldırım'a en net tavır!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alex konusundaki kırgınlığını dile getirirken bir anlamda, Aziz Yıldırım'ın spor dünyasından çekip gitmesi gerektiğini söyleyen bizlere de en net desteği vermiş oldu.
Sayın Başbakan konuşması boyunca Aziz Yıldırım'ın adını dahi anmadı...
Fenerbahçe kulübü başkanı tabirini de kullanmadı...
Sayın başkan bile demedi.
Peki ne dedi?
Bir kulüp başkanı dedi.
Anlayana bu sözlerde o kadar çok mesaj var ki, anlat anlat bitmez.
Koş Kartal koş!
Biraz ilkokul "fişi" gibi oldu ama durum bu.
Beşiktaş ne kadar koşarsa o kadar başarılı olur. Kartal'ın tek silahı takım ruhu ve mücadele gücü. Galatasaray ve Trabzonspor derbilerinin ikinci yarıları ile Gaziantep maçının ilk yarısında bunu çok iyi yaptılar.
Bugün ligin yeni renklerinden Kasımpaşa önünde yine bir dönüm maçı oynayacak Beşiktaş.
Bu virajı kazasız belasız dönebilirlerse bir seri yakalamaları kolaylaşır.
Koşan bir Beşiktaş'ın karşısında kimse duramaz, duran bir Kartal ise hiçbir maçta tutunamaz.
O nedenle taktik ne olursa olsun parola değişmemeli; koş Kartal koş!
ERCAN TANER'i HARCAMAK!
Ercan Taner; 30 yılını maç anlatmaya veren, tartışmasız son yılların en başarılı spikeri.
Ciddi bir taarruza uğradı malum. Sebebi neydi; Volkan'ın pozisyonunu anlatırken hamlesi yetersiz demiş, bazıları da bunu annesi yetersiz anlamış.
YUH diyorum, başka da bir şey demiyorum.
Yahu bu ülke futbolunda bin türlü rezillik yaşandı sesinizi çıkarmadınız, bir dil sürçmesiyle Ercan Taner'i mi harcayacaksınız.
Hadi ordan.
SAYED Sağlık Kurultayı
Sağlık Bakanlığı kuruluşu SAYED'in 4. Ulusal Sağlık Kurultayı'nda, FOTOMAÇ ekibi olarak Yayın Yönetmenimiz Zeki Uzundurukan'la birlikte harika bir söyleşi yaptık.
SAYED Yönetim Kurulu Üyesi Arif Çetin, Bakanlık Müşaviri ve SAYED Genel Sekreteri Fatma Aktaş başta olmak üzere birçok yeni dost kazandık. Başhekimler ve tam bir hanımağa olan Aktaş'ın soruları karşısında biraz terlediğimizi itiraf etmeliyim. Şikeyi de konuştuk, sporu da. Dediğim gibi keyifli bir söyleşiydi, tüm yeni dostlara kucak dolusu sevgiler.