Bizim Felix'ler
- Turgay Demir Yazıları
- 17 Ekim 2012, 02:07:25, Güncelleme: 17 Ekim 2012, 12:38:03
Uzaydan dünyaya atlayacaklar ve Brezilya hedefini tutturacaklardı.
Hesap buydu. Tutmadı.
Brezilya niyetiyle atladılar, Türkiye'ye indiler. Hem de paraşütsüz.
Hollanda, Romanya, Macaristan, gruptaki rakiplerimiz bu üçü ve biz üçüne de yenildik. Artık rakiplerimiz Estonya ve Andorra!
Gece iyi başlamıştı halbuki.
Sakatlık ve moralsizlik nedeniyle her sonucun normal karşılanacak olması futbolcular üzerindeki baskıyı bir ölçüde azaltmıştı.
Golü de bulunca, bu iş olacak galiba diye düşünmeye başladık.
Olmadı. Uyuyan Macaristan'ı kendi hatalarımızla uyandırdık; bir kademe hatası, bir kaval kemiği ve tükenen umutlar.
Sonra… Sonrası şu; kodunsa bul üç puanı. Avcı, Hamit'i de sayarsak hücum ağırlıklı yedi oyuncu sürdü sahaya. Kaybedecek bir şeyiniz yok. Çıkın, oynayın ve kazanın demekti bu. Yapabilseler, en umutsuz olduğumuz anda ümitleri tazeleyecektik.
Geçmiş ola.
Ne Romanya, ne de Macaristan ayarımızda olan takımlar değil ama ikisi de takım ruhuyla oynuyor, bizde eksik olan da tam bu işte. Caner, Emre, Hamit, Egemen, Mevlüt, Mehmet, herkes bir şey yapmak istiyor ama hepsi farklı dilden konuşuyor.
Topu iyi kullanan fakat topu ayağına bekleyen bir takımımız var.
O ayaklara topu verecek birileri gerek ve biz de ondan hiç yok.
Brezilya artık bizim için Alex'in memleketi olmaktan öte bir şey değil. Orada Dünya Kupası olacakmış bize ne? Konu futbolsa biz uzaylıyız!