Portakal'dan cacık olmaz!
Portakallar'ın en etkili bölgesi, Sneijder, Van Persie ve Robben'den oluşan hücum hattı.
Böyle bir rakibi orta sahada etkisiz hale getirmek yerine hücum gücü anlamında ayak uydurmayı düşünmek bana göre cüretkar bir tavırdı.
Selçuk ve Hamit'li bir orta saha, Gökhan Gönüllü bir savunma, oyunu kilitleme, rakibin önü ile arkası arasındaki bağlantıyı koparma anlamında etkili olabilirdi.
Abdullah hoca bu yolu tercih etmedi, "Hollanda'ya karşı, Hollanda gibi" oynamayı seçti… Umut'u Van Persie yaptı, Sercan'ı Robben, Arda'yı Sneijder.
Bu cüretkar düşünce hücum anlamında sahada karşılık buldu. Çok pozisyona girdik; direkten döndük, çizgiden çıkardılar, Arda karşı karşıya karşıya atamadı v.s.
Kapıyı kıramadık
Bizim asıl problemimiz orta sahadaydı. Oyunu tutamadık, Hollanda forvetleri ile orta sahasını arasındaki bağlantıyı kesemedik.
En önemlisi dönen topları alamadığımız için ikinci bindirmeyi yapamadık. Dolayısıyla rakip savunmanın gardını düşürdüğümüz anda ikinci, üçüncü bindirmeyle işi bitiremedik.
Deyim yerindeyse kapıyı tıklayıp geri döndük, kıramadık!
Tunay, Sercan, Arda takım savunmasına yeterli katkıyı yapsalar ya da Avcı, Selçuk İnan'ı, Tunay, Mehmet ya da Emre'nin yerine düşünmüş olsa bu filmin sonu mutlu bitebilirdi.
Sanırım Avcı, "Eşik atlama" heyecanıyla, gününümüz futbolundaki "orta saha gerçeğini" atladı. Olsun! Benim gönlüm rahat. Takım savunması sıfırın altındaki bu Portakal'dan bi cacık olmaz, grup lider tamamlarız evvel Allah.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.