Gençlik umuttur
Konumuz futbol, basketbol gibi ekip oyunlarıyla en önemli nokta homojen bir kadroya sahip olmak. Takımdaki on bir oyuncunun en iyisine 10 üzerinden 8-9, en kötüsüne ise yine on üzerinde 2-3 veriyorsanız, orada başarı gelmez.
Denge, en önemli konu. Zincirin en zayıf halkalı neler yapabiliyor, takım oyununa ne kadar katkı sağlıyor bu önemli.
Geçen sezon Beşiktaş yıldız ağırlıklı ama dengesiz bir kadroya sahipti.
Quaresma, Almeida, Simao, Fernandes bir yanda, Ekrem, Hilbert, Veli, Tanju diğer yanda.
Çok sayıda yeteneği sınırlı oyuncu ve bir o kadar yıldız...
Bu şartlarda bir denge kuramazsınız.
Atan-tutan iyi, koşan çok ve top kullanan yeter derecede olacak… Formül bu!
Bu bakışla yeni sezonda daha dengeli bir Beşiktaş izleyeceğimizi söyleyebilirim. Fernandes takımın tartışmasız tek yıldızı, Muhammed ve Mertcan Aktaş ise bir dönem Galatasaray'ı sırtlayan Emre ve Okan gibi… Geride savaşçı, ortada hem yıkıcı, hem yapıcı oyuncuları var Kartal'ın.
Ön tarafta da Pektemek ve Almeida ustaların yanına bir çift krampon daha eklenecek. Orada bir de Mehmet Akyüz olduğunu unutmayalım.
Daha çok koşan, savaşan, dengeli, birbirini tamamlayan oyunculardan kurulu bir Beşiktaş doğuyor.
Yıllar önce tam da böyle olmuştu.
Dorde Miliç yönetiminde beş yıl şampiyon olmamayı göze alarak yola çıkan Kartal; ilk yıl beşinci, ertesi yıl şampiyon olmuştu. Bugünün genç yetenekleri o günkü gençlerin (Süleyman, Fikret, K.Haluk, Ziya, Rıza, Kenan) doğuşunu hatırlatıyor bana.
Çokça da umutlandırıyor.
KARTAL POLİSEVİNDE!
Kırklareli Emniyet Müdürü Behzat Cambazoğlu kanı siyah-beyaz akanlardan. Kafileyi Polis Dinlenme Tesisleri'nde ağırlayacak olan Cambazoğlu yönetimin vereceği iftara da katılacak. Hep derim, Kartal nereye uçsa orada konacağı sağlam bir dal bulur. Şekilde görüldüğü gibi.
MAÇ VE HARDALİYE
Beşiktaş yarın, Trakya'nın güzel şehri Kırklareli'de taraftarlarıyla buluşacak.
Önce maç ardından tüm derneklerin temsilcileriyle iftar. Güzel bir vuslat olacak diye düşünüyorum.
Bu güzel şehre ilk kez gelen iftarda (yöresel tat) hardaliye içmeyi sakın unutmasın.
KURNAAAAAAZ
Ben en çok gündem saptırmaya çalışanları seviyorum!
Misal; adam yıllarca büyük bir kulüpte görev yapmış ve bazı çirkin şeylere şahit olmuş ama kılını kıpırdatmamış. Susmuş... Şimdi yalakalık yapmak istediği birilerinin işine geleceği için gündemi değiştirmek amacıyla sözde anılarını anlatıyor. Arkadaş eğer söylediklerin gerçekse, gördüğün şikeye neden engel olmadın?
O gün neden sustun şimdi neden konuşuyorsun!?
Söylediklerinin beş paralık değeri yok, haberin ola.
SÖZÜM NAMUSLU İNSANLARA
Bu ülkede namussuzlar, eyyamcılar, yağdanlıklar, yalakalar zaman zaman ön plana çıksa ve namuslular azınlıkmış gibi görünse de durum tam tersi. Doğruyu arayan, alın terine saygı duyan, hırsıza, uğursuza prim vermeyen namuslu insanların sayısı binlerce kat daha fazla. Bunu şike olayında bir kez daha gördüm.
Sessiz çoğunluk, sesi olacak birilerini adeta mumla arıyor.
Yağdanlıklardan bıkmışlar. O nedenle bizi hasretle kucaklıyorlar.
Sağ olsunlar, var olsunlar.
KALEMİNİ SATAN!
Aziz Yıldırım öfkelendiği anda çok önemli sırları da açık edebiliyor.
Kendisinden Passat alanları ya da karısı için röportaj isteyenleri açıkladığı gibi...
Başkanın, yine öyle bir öfke anında medyada kendisine biat edenleri açıklamasını çok isterim. Babalarını bile bu kadar savunmayacak insanlar, Aziz Yıldırım'ı neden böylesine iştahla savunuyor o zaman daha iyi anlarız.
Önce Yıldırım sonra diğer başkanlar... Kim, kime ne verdiğini açıklasın. Herkes Hanya'yı, Konya'yı görsün.
BANA TESLiM OLUN
Herkes bana teslim olacak!.. Ben istediğimi yaparım ve kimse bana bir şey yapamaz!.. Şike bile yapsak buna katlanacaksınız!..
Havuzu ister dağıtırım, ister toplarım!.. Hakim, savcı, polis fark etmez gerektiğinde herkesi en ağır şekilde eleştiririm!..
TFF falan benim kulum kölem olmalı!.. Aziz Yıldırım'ın söylediği aslında bu. Örtüyü kaldırırsanız altından bu mesaj çıkar.
Başkan gürledi, çağladı! Bu kuru gürültüye pabuç bırakılacak mı? Şimdi asıl mesele bu.
O ZAMAN HAİN KİM?
PFDK ve Tahkim şikeyi görmezden gelince toplumun büyük bölümü vicdanen yaralandı. Bir futbolsever de UEFA'ya dilekçe yazarak Türk futbolunda yaşanan kirliliğe dikkat çektiler. Aziz Yıldırım'a göre onların yaptığı ihanet. Ülkeye zarar vermişler!..
El insaf, el vicdan. Yahu daha dün "Platini'ye mektup yazdım!" diyen kimdi?
Sen yapınca normal, başkası yaparsa ihanet öyle mi? Allah ıslah etsin ne diyeyim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.