15 Aralık 2011 | Perşembe

Pektemek gol demek

Rakibin önde bir tek Fuller'i var geri kalan on kişi savunmada.
Hal böyleyken Beşiktaş bastırıyor, pozisyon buluyor ama üç direğin arasını bulamıyor bir türlü. Kah Holosko basit bir ortayı yapamıyor, kah Hilbert yanlış tercih kullanıyor, kah Fernandes kötü vuruyor, kah Almeida yanlış yere koşuyor. Olmuyor, olmuyor, olmuyor vesselam.
Buna karşılık, on kişiyle savunma yapan Stoke City'nin ilk atağında Fuller vuruyor, Egemen'e çarpan top üç adım öndeki Rüştü'yü avlıyor.
Bildiğin şanssız bedevi hikayesi.
Oysa Beşiktaş müthiş oynayan Fernandes'in liderliğinde sahanın her yerini parselledi, öne oynadı, etkili bindirmeler yaptı. İlk yarıda yapamadıkları tek şey meşin topu filelerle buluşturmaktı.

YOLU AÇIK OLA...
Etkisiz eleman konumundaki Holosko'yu çıkarıp, ikinci yarıya Pektemek'le başlayan Kartal, rakip kaleyi abluka altına aldı. Carvalhal bu Pektemek'i neden hep B planı olarak düşünür bunu anlamış değilim.
Üstün yeteneklerinin yanı sıra golü de iyi kokluyor bu çocuk.
Peki sürekli oynamak için daha ne yapması lazım?
İşte yine hem takımı ateşledi, hem golünü attı. Carvalhal, Necip, İsmail ve Holosko kadar Pektemek'e de güvenirse hem Beşiktaş, hem de Türk futbolu kazanır.
Bu arada penaltı ve kırmızı kart kararları tartışılır ama biz o tartışmayı İngiliz meslektaşlarımıza bırakalım!
Ha unutmadan. Edu da kedi olalı bir fare tuttu darısı diğer maçlara!
FİNAL: Kartal Avrupa'da yoluna devam ediyor, yolu açık ola.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor