Gerçek skor: 1-1
İki Avrupalı, 16 savunmacı, 6 hücumcu ile karşılaşınca ortaya böyle bir şey çıkıyor… İlk 20 dakika karşılıklı pozisyonlar, iki tarafa gidip-gelen bir maç, sonra gel keyfim gel.
Orta sahada kilitlenen oyunu Carlos Carvalhal'in doğru zamanda yaptığı iki değişiklik çözdü.
Önde Almeida top tutamıyor, şut atamıyor, hava topu alamıyor, deyim yerindeyse fasulyeden oynuyordu.
Uzun süredir sakat olan Ekrem de ona nazire yaparcasına etkisiz eleman konumundaydı.
Bu ikisini çıkarıp Holosko ve Pektemek'i oyuna almak Beşiktaş'ın kazanmayı istediğinin göstergesiydi. Şenol hoca bu hamleye karşılık verirken orta alanı güçlendirmeyi düşünse yine maçın kapısına kilit vurulabilirdi.
Egemen'e faul yok
Yapmadı, kazanmayı hedeflediği için orta alandaki boşluğu es geçip Adrian'ı sahaya sürdü.
Bunca pozisyonun yaşandığı bir maçın kaderinin penaltıyla belirlenmesi bence şanssızlık.
Daha iyi pozisyonlar gol olarak değerlendirilemedi.
Fırat Aydınus'un penaltı kararı doğru, Toraman-Burak pozisyonunda el topa gitmediği için penaltı yok ama Sivok'un kendi kalesine attığı golde de Egemen'e yapılan bir faul de yok.
Kral çıplak diyeceksek, o gol temiz.
Sonuç: Beşiktaş akıllı oynadı ve zor da olsa bir derbi kazandı.
Quaresma'nın gol sonrası tribünleri tahrik etmesi hem gereksiz, hem tehlikeli.
Bunları yaparsa, Melo ya da Engin'den ne farkı kalır ki?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.