32'de bitti!
- 21 Nisan 2011 | Perşembe
Gaziantep için ilk 20 dakika çok önemliydi. Erken gol bulmayı hedefleyen ve müthiş baskıyla bunu başaran kırmızısiyahlılar, Beşiktaş'ın yaşadığı şok sırasında ikiyi bulmak için de büyük baskı kurdular. Yalçın'ın düşürüldüğü pozisyonda Müftüoğlu penaltıyı çalsa bu maç Beşiktaş için de çok zor hale gelebilirdi. Kanatlardan yüklenen Gaziantep, ilk dakikalarda Beşiktaş'ı sürkilase etti. Simao ve Quaresma'dan sıfır destek alan İsmail ve Ekrem resmen koridor oldu. Tolunay hoca, sağ kanattan yapılan ortaların adresi olarak arka direği belirlemişti. Ekrem'in boy dezavantajından faydalanmayı hedefledi sanırım.
Sağ kanattan yapılan her orta, arka tarafta Olcan'la buluştu. Ev sahibini umutlandıran gol de böyle geldi zaten.
Hemen belirteyim... Olcan çok yetenekli bir futbolcu, özellikle bu sezon müthiş oynuyor. İkinci golü muhteşemdi. En az onun kadar yetenekli olan Cenk Tosun ise dün ortalarda pek görünmedi.
Yürekten oynamıyorlar
Beşiktaş cephesine gelince. Kartal mevcut duruma tedbir almayı başaramazken Necip'in orta alandaki etkinliği büyük çöküşü önledi.
Gaziantep ikiyi atsa iş sarpa saracak, Beşiktaş bir gol bulursa her şey bitecek derken Serdar Kurtuluş'un acemice yaptığı penaltı maçın kaderini belirledi.
Simao'nun golünden sonra Gaziantep'in direnci kırıldı, havalarını kaybettiler. İyice rahatlayan Beşiktaş oyunu kontrol altına aldı.
İlk yarının büyük bölümünde önde yalnız kalan Almeida'nın sıkıntıları da böylece bitmiş oldu. Artık İsmail, Fernandes, Ernst, yerine göre Necip, daha çok ileri çıkıyor ve Beşiktaş ön tarafta cirit atıyordu.
İsmail'in harika bir al-verle başlattığı atak Almeida golü olarak ağlara gitmesi sahada değişen manzaranın skor tabelasında tescillenmesinden başka bir şey değildi. Özet: Gaziantep tıpkı ilk maçtaki gibi 20 dakikada çok pozisyon buldu, az gol attı ve teslim oldu. Dikkat!: Fernandes, Almeida ve Simao iyi de olsalar, kötü de olsalar yürekten oynamıyorlar. Quaresma'ın hırsının yarısı bile onlarda yok. Final cümlesi: Toraman ikinci sarıdan kırmızıyı göremediği için çok üzgün! Finalde yok!
Sağ kanattan yapılan her orta, arka tarafta Olcan'la buluştu. Ev sahibini umutlandıran gol de böyle geldi zaten.
Hemen belirteyim... Olcan çok yetenekli bir futbolcu, özellikle bu sezon müthiş oynuyor. İkinci golü muhteşemdi. En az onun kadar yetenekli olan Cenk Tosun ise dün ortalarda pek görünmedi.
Yürekten oynamıyorlar
Beşiktaş cephesine gelince. Kartal mevcut duruma tedbir almayı başaramazken Necip'in orta alandaki etkinliği büyük çöküşü önledi.
Gaziantep ikiyi atsa iş sarpa saracak, Beşiktaş bir gol bulursa her şey bitecek derken Serdar Kurtuluş'un acemice yaptığı penaltı maçın kaderini belirledi.
Simao'nun golünden sonra Gaziantep'in direnci kırıldı, havalarını kaybettiler. İyice rahatlayan Beşiktaş oyunu kontrol altına aldı.
İlk yarının büyük bölümünde önde yalnız kalan Almeida'nın sıkıntıları da böylece bitmiş oldu. Artık İsmail, Fernandes, Ernst, yerine göre Necip, daha çok ileri çıkıyor ve Beşiktaş ön tarafta cirit atıyordu.
İsmail'in harika bir al-verle başlattığı atak Almeida golü olarak ağlara gitmesi sahada değişen manzaranın skor tabelasında tescillenmesinden başka bir şey değildi. Özet: Gaziantep tıpkı ilk maçtaki gibi 20 dakikada çok pozisyon buldu, az gol attı ve teslim oldu. Dikkat!: Fernandes, Almeida ve Simao iyi de olsalar, kötü de olsalar yürekten oynamıyorlar. Quaresma'ın hırsının yarısı bile onlarda yok. Final cümlesi: Toraman ikinci sarıdan kırmızıyı göremediği için çok üzgün! Finalde yok!