Vefasızlık ve nankörlük!

Galatasaray zaten devletin olan Ali Sami Yen'i devlete verdi ve cebinden delikli kuruş harcamadan muhteşem bir stadın sahibi oldu. Hayırlı olsun.
Malum balık hafızalı bir toplumuz ama biraz vicdanı olan Galatasaray'ın bu projeyle yaklaşık 10 yıldır uğraştığını, hatta bir zamanlar sadece proje bedeli olarak bile 20 milyon dolar ödediğini hatırlayacaklardır.
Binbir sıkıntıyla her seferinde bir yerlerde takılan proje, defalarca çıkmaza girmiş ve yeni stat yapımı yılan hikayesine dönmüştü...

Arap saçına dönmüştü
Yine malumdur ki Eren Talu kolları sıvayıp işe koyulduktan sonra işler bir kez daha yarım kalmış ve koca camia hem umutsuzluğa düşmüş, hem de ezeli rakiplerinin alay konusu olmuştu.
Deyim yerindeyse arap saçı bile otoban gibi kalırdı stat problemleri karşısında.
İşte böyle bir ortamda Fenerbahçeli Başbakan Recep Tayyip Erdoğan girdi devreye...
Milyonlarca Galatasaraylı daha fazla üzülmesin, büyük camia girdiği çıkmazdan bir an önce kurtulsun diye her imkanı seferber etti. Olmazları olur yaptı.Tüm engelleri ortadan kaldırdı. Sonunda TOKİ'ye talimat verildi ve yeni stat kısa sürede yapıldı.

O temeller orada çürürdü!
Bakmayın siz bizim bir cümlede olayları özetleyip "Sonunda stat yapıldı" deyişimize, normal şartlarda bir on yıl daha problemler sürer ve o atılan temel yerinde çürürdü. Engeller o derece fazla ve sorun o kadar derindi yani..
Eğer sayın Başbakan devreye girmemiş olsa bu stadın, bu kadar kısa sürede yapımı asla mümkün olmazdı.
Bunu kul bilmese de Allah biliyor.
Peki bedavadan bir stada sahip olan Galatasaray taraftarı Başbakan'a nasıl teşekkür etti; ıslıklı protestoyla.

G.Saray'ın geleceği kurtuldu
"Yuh" diyorum başka da bir şey demiyorum.
Sözüm tüm camiaya değil elbette, o ıslıklayanlara sadece...
Yahu bu stat Galatasaray'ın geleceğini kurtaracak, borçlarını bitirecek, yeniden eski gücüne kavuşmasını sağlayacak, belki tekrar Avrupa Fatihi olabileceği imkanları sunacak.
Ve tüm bunlar ıslıklanan Başbakan Erdoğan sayesinde oldu. Birileri bunu nasıl göremezler, kıymetini nasıl bilmezler? El insaf... El vicdan... İnsanlık gerçekten öldü mü , vefa gerçekten İstanbul'da bir semt mi acaba? Bize büyük bir iyilik yapana böyle teşekkür etmek hangi kitapta yazıyor, hangi töremizde var? İnsan biraz utanır...

İnsanlık gerçekten ölmüş!
Başbakan oraya bir anlamda eserini görmek için gelmişti, siyaset yapmak için değil. Bir yandan memleket meseleri diğer yandan ülkemiz çevresinde yaşanan bin türlü gelişme. Tunus yanıyor, Ürdün Başbakanı alel acele Türkiye'ye geliyor v.s. Böyle bir gündem arasında bir Başbakan'ın neredeyse tüm bakanlarıyla birlikte futbol maçına gitmesi futbol adına ne büyük nimettir ve o Başbakan'ı bu şekilde küstürmek ne büyük bir haksızlıktır, kimse farkında değil mi?

Bu kadar nankör olunmaz!
Siz falanca partiye oy vermiş olabilirsiniz. Başbakan'ı da hiç sevmeyebilirsiniz ama bu kadar nankör olamazsınız arkadaşlar.
Eğer o tribünde gerçekten bir Galatasaraylı, hatta bir futbolsever olarak oturuyorsanız asla bu kadar nankör olamazsınız. Olmamalısınız.
Sahi ne diye ıslıkladınız sayın Başbakan'ı? Batmak üzere olan bir kulübü kurtardığı, Galatsaray'ı yeniden servet sahibi yaptığı için mi? İyilik yap, maraz bul derler ya, o da bu olsa gerek.
Ahh şimdi o TOKİ anlaşmayı feshedip tüm stat maliyetini Galatasaray'dan alacak ki ben ondan sonra görürüm sizi.

Kulübe beş kuruş hayrınız yok!
Kulübünüze beş kuruşluk katkınız yok, öte yandan 160 milyon euro'luk bir eseri hediye edene de saygınız yok. Nankörlük bile bir yere kadar. Burada nankörlükten daha fazlası var.
Ayıp!.. Bir kere, bin kere değil, yüz bin kere ayıp.
Siz Galatasaray yönetimini, en başta da Adnan Polat'ı da yerin dibine soktunuz. Sen kalk bin kere gidip Başbakan'ın kapısını çal, yardım iste, o sayede kendine bir yuva yap ama o yuvanın açılışında çocuklarından bazıları, kendilerine ev hediye eden insanı ıslıklasın. Yaşanan aynen budur ve bu kadar haksızdır, yanlıştır, çirkindir.