Yıldızların altında!
Beşiktaş'ın bu sezon yaptığı transferleri görünce, Yıldırım Demirören'in gerideki 6.5 yılı nasıl boşa harcadığını daha iyi anlıyorum.
İlk yıl Fenerbahçe ve Galatasaray'ın eskilerini toplamayı maharet saydılar. Carewgibi doğruların yanında, Juanfran gibi yanlışlar yaptılar. Yıllar boşa geçerken, milyonlarca euro'lar da heba oldu.
Şu işe bakın... Guti'yi bedelsiz, Simao'yu 900 bin euro'ya aldı Beşiktaş. Buna karşılık Tabata10 milyon dolar. Her iki transferin altında da aynı başkanın imzası var üstelik.
İnsanın inanası gelmiyor. Tabata rezaletiyle, Simao başarısını aynı kişinin hanesine yazmak mantıklı gelmiyor bana. Birini yapan, diğerini yapmaz çünkü. İşte tam bu noktada bir Serdal Adalı farkından söz etmek boyun borcumuzdur.
Adalı geldiği günden beri Beşiktaş'ın transferdeki hedefleri büyüdü, Avrupa'daki havası değişti.
Peki ikinci yarıda Simao'lu, Almeida'lı, Fernandes'li Beşiktaş ne yapar? Bunu şimdiden söylemek zor. Alınan oyuncuların kalitesi belli ama ne kadar Beşiktaşlı olurlar, ne kadar Beşiktaşlı gibi oynarlar bunu kestirmek zor. "Devre arası transferleri işe yaramaz" şeklinde bir yargıya varmak da mümkün değil. Ernst de devre arasında geldi, sonuç ortada.
Dolayısıyla yeni yıldızların Beşiktaş semalarını aydınlatıp aydınlatmayacaklarını bekleyip göreceğiz. Ben bu aşamada şunu net şekilde söyleyebilirim ki Schuster'in fantezilerine rağmen ikinci yarıda keyif veren bir Beşiktaş izleriz.
Ön tarafta Simao, Guti, Quaresma, Fernandes veAlmeida arasında dolaşan topun zevkten dört köşe olması büyük ihtimaldir. "Lafı uzatma, Beşiktaş şampiyonluğu alabilir mi onu söyle" derseniz cevabım şudur: Trabzon 'ikram' ederse neden olmasın?
Uzun sözün kısası şu: Sezon başından beri söylediğim gibi bu yarış Trabzon'la Beşiktaş arasında geçer. Diğerleri de kendi aralarında yarışırlar. Görünen köy bu, tabii görmek isteyenler için
* * *
Nice yıllara
Göz açıp kapayıncaya kadar bir yıl daha geçti diyorsanız, en başta sağlıklısınız demektir.
Zaman çabuk geçiyorsa büyük bir sorun yoktur. Derdi olana bir gün, bir yıl gibi gelir çünkü. O nedenle bir yılı uğurlayıp, yenisini karşılarken hepimize en başta sağlık ve mutluluk diliyorum. Nice yıllara.
İnönü Beşiktaş'ındır!
Önceki gün İnönü'yü gündeme getirince birçok Beşiktaşlı okur, "Bu işte bir iş var ki ses çıkmıyor!" mesajlarıyla tedirginliklerini dile getirdiler. Beşiktaş yönetiminin bu konuda bir açıklama yapması şart. İnönü en başta Beşiktaş'ın, ama ayrıca Türk futbolunun tarihi sahnesidir. Bir devrin tanığıdır.
Nasıl Saracoğlu Fenerbahçe'nin, Ali Sami Yen Galatasaray'ın ise İnönü de Beşiktaş'ındır. Öyle de kalacaktır. Kalmalıdır da.
Çocukları dövdüler!
Sahada iki takım birbirine girince tribünden atlayan üç kişi Fenerbahçeli futbolcuları dövüyor. Skandal mı? Elbette skandal!
Rezalet mi? Tabii ki rezalet! Ancak olayın bir de şu tarafı var. Onlarca insan arasından sadece üç taraftar sahaya giriyor. Diğerleri sahadaki kavgaya rağmen soğukkanlılıklarını koruyorlar. Rezalete imza atanları eleştirirken, sağduyulu davrananları da kutlayalım. Yoksa bu rezalet çok daha büyürdü. Sağ olsun sağduyulu taraftarlar.
Fenerli kızlar dünya şampiyonu
Mehmet Ali Aydınlar, F.Bahçe Voleybol Şubesini sahiplendiği günden itibaren doğru adımlar attı. Önce tesis eksiğini giderdi, ardından akılcı transferlerle gerçek bir dev yarattı. Bu kadar emek karşılıksız kalmamalıydı, kalmadı. F.Bahçeli Altın Kızlar, dünya şampiyonu oldular.
Hepimize haklı bir gurur yaşattılar.
Üç büyükler gerçekten büyük iseler, yapmaları gereken budur. Dünya ölçeğinde yarışmak, sadece iç hatlarda değil. Bravo Aydınlar ve bravo F.Bahçe.
Kocaman'la olmaz!
Bazıları sezon başında "Aykut Fenerbahçe'yi Kadıköy'ün Barçası yapacak" diye uçarken biz, "Yapsa yapsa Barça Barça yapar!" demiştik. Hâlâ aynı şeyi söylüyorum, Aykut Kocaman görevde kaldığı müddetçe Fenerbahçe'nin bir adım ileri gitmesi bile büyük başarı olur.
Neden Ajax?
G.Saray muhteşem bir stat yapmış, gidenler öyle anlatıyor. İyi de bu statın açılış maçı neden ezeli rakiplerden biriyle oynanmıyor ki? Hadi F.Bahçe'yi istemiyorlar, gerginlik olur vs... İyi de muhteşem transferler yapan Beşiktaş ne güne duruyor. Neden Ajax, stat boş kalsın diye mi!?
Çarşı, yokluğa karşı!
Çarşı, Anadolu'nun en uzak köyünde kitap, defter, kalem ne eksikse çeşitli kampanyalarla gidermeye çalıştı. Köye gittiler bir de baktılar ki çocuklar gibi analar, babalar da yoksul, perişan. O nedenle bu sene daha büyük bir kucak açıyorlar Anadolu'ya ve hepimizden de yardım bekliyorlar.
Sakın bu çağrıya kayıtsız kalmayın olmaz mı. Unutmayın orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür!!!
İşte Çarşı yüreklilerin anlamlı çağrısı: "Gönüller Arası Köprü" olarak nitelendirdiğimiz bu kampanyayı sadece Beşiktaş camiası ile sınırlandırmayı da doğru bulmadığımızdan, tüm duyarlı dostlarımızdan da katkı bekliyoruz.
Ellerinde atıl durumda bekleyen, kullanılabilir nitelikte ne varsa talibiz.
Yenisini göndermek isteyenlere de kapımız açık, ancak; nakdi yardımları kabul etmiyoruz!
Sporda şiddet
Bu iş yasayla çözülecek olsa mevcut yasalar da yetebilirdi. Bu bir yoğunlaşma ve tüm tarafları masaya oturtma işi.
Sorunun gerçek sebeplerini bilip onu yok etmek lazım. Yoksa hiçbir yasa derdimize derman olmaz, benden söylemesi.
Günü sözü
Dostlarımızdan şüphelenmek, onların ihanetinden çok daha utanç vericidir.
La Rochefoucauld
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.