Kendi düşen ağlamaz!
VAR kayıtları sonunda izleyicilere sunuldu. İzleyici diyorum kimse kusura bakmasın; futbola 50 yılını veren bendeniz bile son günlerde yaşananları şaşkınlıkla izliyorum. Hiç bu kadar dibe vuruş yaşanmamıştı ama durun daha bitmedi, bu kafayla neler olacak neler? Geçtiğimiz yıl Mart ayında Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) Nihat Özdemir başkanlığındaki yönetiminin cesur kararla başta Cüneyt Çakır olmak üzere 13 hakemin görevine son vermesiyle futbolumuzda birçok şeyin olumlu yönden değişebileceğini düşünmüştük. Umutlanmıştık. Ancak daha sonra futbolumuzdaki derin yapının bu hakemlere yeniden iade-i itibar vermesinin ardından işler iyice sarpa sardı. O dönemde güzide kulüplerimizin başkanlarından Ahmet Nur Çebi ve Murat Sancak'ın dışında birkaçı bu operasyona destek verirken diğerleri üç maymunu oynamıştı. Olan da zaten yerlerde sürünen Türk futbolunun marka değerine oldu. Türk futbolunda yaşananları şaşkınlıkla izliyorum ama SivassporGalatasaray maçında bal gibi golü iptal eden hakemlerin VAR kayıtlarında yaptıkları konuşmalara hiç şaşırmadım. Hakemlerin vurdumduymaz tavırları karşısında Rıza Çalımbay ve sahada alın teriyle mücadele eden futbolcu kardeşlerimizin emeklerine üzüldüm. Peki, TFF'nin yaşanan her olayda olduğu gibi Beşiktaş'ı mağdur etme etkinlikleri kapsamında yeni bir çığır açmasına ne demeli? N'Koudou'nun iki hafta önce oynanan Gaziantep maçında rakibiyle yaşadığı gerginliği sırasında VAR hakemlerinin yaptığı konuşmaların piyasaya servis etmesi tam anlamıyla rezaletten öte ne olabilir ki? TFF'nin amacı birilerine şirin gözükmek uğruna Beşiktaş'ı sürekli hedef göstermek mi? Sevgili Şenol Güneş'in dediği gibi, "Beşiktaş'ın yakasını bırakın!" Macera aramayın Spor medyasında çilek transferler havada uçuşuyor. Tabii; bugünlerde Beşiktaş'ın olası transferleri de manşetleri süslüyor. Beşiktaş için bu dönemde doğru adımların atılması ve bunun için de doğru transferlerin yapılması şart! Dünden bu yana Ozan Tufan'ın Beşiktaş'a transferi gündemde. Sosyal medyada bu transfere karşı çıkıldığını izliyorum. Doğrusu birçoğu çok sert tepkisel yorumlar barındırıyor. Şenol Hoca, Beşiktaş'ta iki sezon üst üstte kazandırdığı şampiyonlukların ardından o dönemki yönetimden Burak Yılmaz'ın transferini istemişti. Yönetim, taraftarın baskısını bahane gösterip Burak'ın üstünü çizmişti. Burak geldi ama 1.5 sezon gecikmeyle! Burak 1.5 yıl önce gelse Beşiktaş büyük ihtimalle üst üstte 3. şampiyonluğu kucaklayıp, rakiplerine uzak ara yapacaktı. Burak'ın geldiği anda fırtınalar kopartanların yüzde 90'ı tecrübeli golcünün attığı gollerin ardından tepkilerini desteğe çevirmişlerdi ama iş işten geçmişti. Beşiktaş yönetimine tavsiyem, Şenol Hoca'nın kıymetinin bilinmesi. Şenol Güneş, boşuna transfer istemez. O, yılların futbol aklıyla; "Beşiktaş'ı nasıl zirveye taşırım?" düşüncesiyle hareket eder. O yüzden macera aramayın, futboldaki yetkileri bir bilen Şenol Güneş'e teslim edin. Aksi durumda kaçan şampiyonluklara üzülür dururuz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.