Gerçekler acıdır!

Sevgili okurlarım sizlere hep müspet olmayan yazılar yazmak istemiyorum. Türk Futbolunda pembe pembe şeyler yazmak okur kitlemi daha çok artırır ama ben bunu tercih etmiyorum. Yıllardır yazıyor ve söylüyorum ve maalesef haklı çıktım. İşte bakın, Türk Futbolu uçuruma gidiyor! G.Saray Kulübü Başkanı Burak Elmas'ın ardından geçtiğimiz hafta da Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ve siyah beyazlı kulübün Divan Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk önemli açıklamalarda bulundu. Bu üç önemli futbol insanı da şunu vurguladı; Türk Futbolu artık dibe vurdu. Bakın, borç batağındaki kulüplerin sahibi bankalar oldu gibi... Allah'tan ki; devlet bankası Ziraat Bankası kulüplerden alacaklı... Eğer devlet bankasına borçlu olmasaydı, kulüplerimizin sahibi özel bankalar olacaktı. Ziraat Bankası ne yapar bilmem ama devletin iyi niyetli olduğu ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Türk Futboluna yaptığı hizmetler bilinen bir gerçek... Devletimizin kulüpleri bu borç batağından kurtarmak için yine destek vereceğini tahmin ediyorum. Devlet destek vermezse felaket olur. Uzun yıllardır kulüplerin hisselerini Futbol A.Ş biriminde toplayıp güçbirliği yapmak önemli bir proje... Bundan sonra ne olur, kulüplerimizi Katarlılar mı, Çinliler mi satın alır bilemiyorum. Dünyada büyük bahis fırtınası var. Türk futbolu bu çarkın içinde ayağa kalkar mı, işte bu kocaman soru işareti... Bu sorunlar nasıl çözülecek ben de merak ediyorum. Yıllardır kulüplerimizin öz kaynağa dönmesi gerektiğini söylüyorum ama artık bu borçlar futbolcu üretip satmakla ödenebilir mi, inanın çok da iyimser değilim. Onun için herkes şapkayı önüne alıp düşünmeli... Artık çözümler de tükeniyor. Türk Futbolunun marka değeri düştü. Naklen yayın gelirinin 550 milyon dolardan 120 milyona düşmesine rağmen talip olmaması içler acısı durumu gözler önüne seriyor. Yarın çok geç olabilir!
Futbolda devrim
Hakemlerin bilhassa bu sezon verdiği kararlara, hemen hemen bütün camialarda büyük tepkiler oldu. Sonucunda başta Fırat Aydınus, Cüneyt Çakır olmak üzere birçok tecrübeli ismin hakemlik hayatına son verildi. Bu hakemlerin çoğunu ben şahsen tanırım ama gerçek şu ki, bu arkadaşlar çok yıpranmıştı. TFF'nin aldığı bu kararı çok cesur buldum. TFF Başkanı Nihat Özdemir'in, MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu'nun, MHK üyesi Ahmet Şahin'in bu devrim niteliğindeki kararına saygı duyuyorum. Hakem arkadaşlarının görevine son verildiği için istifa eden Mete Kalkavan'ın bu kararına da saygı göstermeliyiz. Dilerim genç hakemlerimiz, görevine son verilen hakem ağabeylerinin yolundan gitmez ve birtakım eyyamların içinde olmaz. Kazanan Türk Futbolu olsun.