Gerçeklerle yüzleşmek
- Sinan Vardar Yazıları
- 17 Haziran 2021, 21:10:48, Güncelleme: 18 Haziran 2021, 06:50:20
Milli Takımı izlerken inanın çok üzüldüm. Neden böyle oldu, neden bu kadar kötüyüz, inanın uykularım kaçtı? Dün Şenol Güneş ve futbolculara methiyeler düzenler bugün ağır eleştiri bombardımanı yapıyorlar. Günü birlik yaşıyoruz.
Plan yok, program yok ve futbolumuzu kalkındırmak için yapılması gerekenler yapılmıyor.
50 yıldır futbolun içindeyim.
Bu aşamada birçok kulübün yöneticiliğini, başkanlığını yaptım. Kendimi övmek istemem ama ülke futbolunun kurtuluş reçetesi hazırlanırken benim de söyleyeceğim çok şey var.
Sadece Milli takımımız değil Türk takımları da Avrupa arenasında çok geride kaldı. Futbolda üretmeden başarıya ulaşmayacağını hep savundum ve savunmaya da devam edeceğim.
Maalesef bu konuda zaman zaman çok yalnız kaldım. 2004 yılında faal yöneticilik dönemimde Beşiktaş Futbolcu Araştırma Merkezi'ni (BEFAM) harekete geçirdik. Bu merkezde; Necip Uysal, Atınç Nukan, Adem Büyük gibi sayısız gençlerin önünü açtık.
Bu aşamalarda futbolu kalpten sevenlerle her zaman bir gönül bağım oldu. 3 yıl önce bana dostlarım Ali Dulkadiroğlu adında henüz 12 yaşında genç yetenekten bahsetmişlerdi. Minik kardeşimizi ailesi Beşiktaş'ın altyapı antrenörlerinden Ufuk Pak'a teslim etmişlerdi. Ali'yi ilk izlediğimde 'bir yıldız doğuyor demiştim ve Ufuk Pak'la yaptığım görüşmenin ardından bu yeteneği Beşiktaş'a önermiştim. Ama maalesef o dönemde Beşiktaş altyapısında bulunan arkadaşlar oralı bile olmamıştı. Sevgili Ali 3 yılda büyük aşama gösterdi ve şu anda İngiltere'de gelecek vaadeden en iyi isimler arasında gösteriliyor. İngiliz medyasında çıkan haberlerde benim üç yıl önce sevgili Ufuk Pak'la birlikte bu yeteneği keşfettiğimiz yazılıyor.
Birkaç yıl sonra Ali büyük ihtimalle dünyanın önde gelen futbolcuları arasına girecek. İş bilmez yöneticiler nedeniyle Beşiktaş kaybetti.
Kim kazandı Ali ve Ali gibi genç yeteneklere kucak açan İngiliz futbolu kazandı.
Ülke futbolumuz ülke gençlerine güvenerek onlara forma vererek kalkınır. Milli takımımızda, kulüplerimizde futbolcu kalitesini artırmalıyız. Modası geçmiş 30 yaş üstü yabancı futbolcu transferleriyle ancak menajerler, futbolcu simsarlari kazanır, ülke futbolumuz sürekli kaybeder. Maalesef ülke futbol kamuoyu olarak gereksiz saplantı haline gelmiş konularla haşır neşiriz. Yıllardır yabancı futbolcu kontenjanını tartışıyoruz. İş bilmezlik, kararsızlık ülke futbolumuzu bu hale getirdi.
Şapkalar öne lütfen... Futbolu bu kadar çok seven bir halkın futbolla mutlu olmaya hakkı var.
Plan yok, program yok ve futbolumuzu kalkındırmak için yapılması gerekenler yapılmıyor.
50 yıldır futbolun içindeyim.
Bu aşamada birçok kulübün yöneticiliğini, başkanlığını yaptım. Kendimi övmek istemem ama ülke futbolunun kurtuluş reçetesi hazırlanırken benim de söyleyeceğim çok şey var.
Sadece Milli takımımız değil Türk takımları da Avrupa arenasında çok geride kaldı. Futbolda üretmeden başarıya ulaşmayacağını hep savundum ve savunmaya da devam edeceğim.
Maalesef bu konuda zaman zaman çok yalnız kaldım. 2004 yılında faal yöneticilik dönemimde Beşiktaş Futbolcu Araştırma Merkezi'ni (BEFAM) harekete geçirdik. Bu merkezde; Necip Uysal, Atınç Nukan, Adem Büyük gibi sayısız gençlerin önünü açtık.
Bu aşamalarda futbolu kalpten sevenlerle her zaman bir gönül bağım oldu. 3 yıl önce bana dostlarım Ali Dulkadiroğlu adında henüz 12 yaşında genç yetenekten bahsetmişlerdi. Minik kardeşimizi ailesi Beşiktaş'ın altyapı antrenörlerinden Ufuk Pak'a teslim etmişlerdi. Ali'yi ilk izlediğimde 'bir yıldız doğuyor demiştim ve Ufuk Pak'la yaptığım görüşmenin ardından bu yeteneği Beşiktaş'a önermiştim. Ama maalesef o dönemde Beşiktaş altyapısında bulunan arkadaşlar oralı bile olmamıştı. Sevgili Ali 3 yılda büyük aşama gösterdi ve şu anda İngiltere'de gelecek vaadeden en iyi isimler arasında gösteriliyor. İngiliz medyasında çıkan haberlerde benim üç yıl önce sevgili Ufuk Pak'la birlikte bu yeteneği keşfettiğimiz yazılıyor.
Birkaç yıl sonra Ali büyük ihtimalle dünyanın önde gelen futbolcuları arasına girecek. İş bilmez yöneticiler nedeniyle Beşiktaş kaybetti.
Kim kazandı Ali ve Ali gibi genç yeteneklere kucak açan İngiliz futbolu kazandı.
Ülke futbolumuz ülke gençlerine güvenerek onlara forma vererek kalkınır. Milli takımımızda, kulüplerimizde futbolcu kalitesini artırmalıyız. Modası geçmiş 30 yaş üstü yabancı futbolcu transferleriyle ancak menajerler, futbolcu simsarlari kazanır, ülke futbolumuz sürekli kaybeder. Maalesef ülke futbol kamuoyu olarak gereksiz saplantı haline gelmiş konularla haşır neşiriz. Yıllardır yabancı futbolcu kontenjanını tartışıyoruz. İş bilmezlik, kararsızlık ülke futbolumuzu bu hale getirdi.
Şapkalar öne lütfen... Futbolu bu kadar çok seven bir halkın futbolla mutlu olmaya hakkı var.