Alınlarından öpüyorum
Nefes kesen bir derbi izledik. Eminim ki; bu maç da unutulmayacak derbiler arasına girdi. Beşiktaş, F.Bahçe'yi Kadıköy'de yenerken kötü başladığı sezonun 10. haftasında zirveye çok önemli bir adım attı. 6 eksikli Kartal, dün büyüklüğünü bir kez daha gösterdi ve şampiyonluk yarışında 'Ben de varım' dedi. Sergen Yalçın futbolda yeteneğini akılla birleştiren ender futbolculardan biriydi. Dün teknik direktörken de bu özelliğini gösterdi. Siyah-Beyazlılar dün transfer şampiyonu ezeli rakibinin ağır savunmasından müthiş yararlandı. Taktik; rakibe topu vermek, ani ataklarla rakibin hantallığından yararlanmaktı. Kartal ilk 20 dakikada 2 farklı üstünlüğü yakalarken, her futbolcu sahada savaşıyordu. Siyah-Beyazlı formayla mücadele eden her futbolcu müthiş oynadı. Sahada Beşiktaşlı her futbolcuyu alınlarından öpüyorum.
50. dakikada oyundan atılan Larin'i bile... Beşiktaş'ın en büyük artısı kondisyonuydu. 10 kişi kalan bir takımın maçın 87. dakikasında 5 kişiyle kontratağa çıkması ve gol bulması Beşiktaşlılar'ı mest etti. Necip'e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Necip, son haftalardaki harika futbolunu nefis bir golle taçlandırdı. Sakatlanmasına rağmen seke seke oynamak istemesi onun çok önemli farkıydı. Şapkamı çıkarıyorum sana; Beşiktaş'ın evladı Necip... Ghezzal ve Rosier klaslarını gösterirken, genç Rıdvan yine karşısındaki rakiplerine aman vermedi. Montero da dün çok formdaydı. F.Bahçe çok kaliteli futbolculardan kurulu ama Beşiktaş, sarı-lacivertli takımın defolarını ortaya çıkardı. Erol Bulut'un Serdar ve Caner'le sahaya çıkmaması büyük hataydı. Ev sahibi ekipte; Ozan maçın en iyilerindendi. Maçın hakemi Numanoğlu yüksek gerilimli bir maçı alnının akıyla tamamladı. Maçın oynanması için düdüğünü az kullanması en büyük artısıydı. Hata yaptı mı? Evet yaptı ama Cüneyt Çakır gibi derbiyi eline yüzüne bulaştırmadı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.