Beşiktaş aşkı

Beşiktaş'ta farklı Sivasspor yenilgisi moralleri bozarken, ikinci hafta Vodafone Park'ta alınan 3-0'lık Göztepe galibiyeti siyah-beyazlı renklere gönül verenleri mutlu etti.
Fenerbahçe, Trabzonspor, Denizlispor gibi ekipler erken form tutarken, Galatasaray'ın 2 maçta 5 puan kaybetmesi büyük sürpriz oldu. Daha derenin altından çok sular geçecek ama özellikle ilk haftalarda kötü oynarken de kazanmak önemli.
Beşiktaş Göztepe'yi farklı yenerken 90 dakika içinde çok aksayan yönlerini gözlemledik. Bu eksi yönleri fazla büyütmeye de gerek yok.
Ben her zaman bardağın dolu tarafından bakmayı severim.
Beşiktaş'ın yeni teknik direktörü Abdullah Avcı,Türkiye'nin başarılı teknik adamlarından. Yaptığı açıklamalarda başarıyı ne kadar çok istediği gözleniyor. Bu aşamada yıkıcı eleştirileri bir kenara bırakıp, Avcı ve futbolculara tam destek olunmalı.
H H H
Beşiktaş'ın en büyük sorunu; plansız, hesapsız kulübü yönetmeye çalışan yönetim!.. İsmi üzerinde yönetim ama yönetimsizlik aldı başını gidiyor.
Kulübün son yıllarda artan borç yükü uzun yıllar Beşiktaş'ın kamburu olacak.
Yönetim yıllarca sponsorlardan milyon dolarların kulübe geldiğini vurguladı. 100 milyon euro'ya kadar futbolcu satışından gelen gelirler arttı diye övünenler nasıl oldu da borcu 3 milyar TL'ye çıkardı; bu gerçekten incelenmesi gereken gerçekler...
Beşikaşlılar tribünden "Paralar nerede başkan?" diye boşuna bağırmıyorlar elbette.
Beşiktaş'ın gerçeklerini gözden gelemeyiz. Maalesef kulüp belki tarihinin en kötü yönetimine sahip.
Bindirilmiş kıtalarla hesap vermeden ibra olan bu yönetime rağmen Beşiktaş futbol takımı önemli bir mücadele içinde.
Beşiktaş'ın kaderi bu kötü yönetim değil elbette.
Beşiktaşlı bu kötü yönetime rağmen takıma tam destek vermeli.
Yönetimler gelip geçer, bunlar da gelip geçecek.
Önemli olan Beşiktaş armasının bugünü ve yarını.
Hep söylüyor, hep yazıyorum;
Beşiktaş'ı Beşiktaşlıların yöneteceği günler çok yakında.
TEŞEKKÜRLER QUARESMA
Beşiktaş taraftarı Quaresma'yı o kadar çok sevdi ki; onun transferi için adına tezahüratlar yaptı.
13 Haziran 2010 tarihinde Beşiktaş'a transfer olduğunda İstanbul'da hayat durmuştu.
Portekizli futbolcunun imza töreninde İnönü Stadı tarihi günlerinden birini yaşamış, binlerce insan dışarıda kalmış, İstanbul trafiği bile alt üst olmuştu.
Quaresma'nın en büyük artısı Beşiktaş'ı çok sevmesi, iyi bir karakterde olması ve tabii ki de büyük yeteneği.
Kötü yönleri ise zaman zaman agresif davranışı ve zaman zaman da istikrardan uzaklaşması.
2012 yılında Quaresma Beşiktaş'tan ayrıldığı dönemde büyük bir haksızlık olarak görmüştüm.
Bugün yine gözden çıkarıldı. Teknik direktör Abdullah Avcı'nın onu gözden çıkardığı belirtiliyor ama kesin bir açıklama yok.

Böyle bir yeteneğin, taraftarın sevgilisi bir futbolcunun nedensiz olarak kadro dışı bırakılması kafalarda soru işareti bırakıyor.
Şöyle filmi geriye sardığımda; Quaresma'nın özellikle kazanılan son iki şampiyonlukta büyük emeği olduğunu söyleyebilirim.
Attığı, attırdığı güzel goller mazide güzel anılar gibi tadı damağımızda.
Quaresma'yı severseniz sevmezseniz, hatta kadro dışı bırakılmasına hak da verebilirsiniz ama Quaresma Beşiktaş'ın unutulmazı arasında tarihteki yerini alacak.
Gün gelecek Quaresma, teknik adam veya sportif direktör olarak Beşiktaş'ta görev alacaktır. Buna eminim çünkü burası onun evi.
İmza attığı Kasımpaşa'da ona başarılar dilerim...
Ve yaşattığın her güzel şey için teşekkürler Ricardo Quaresma...