Şeref madalyası
- Sinan Vardar Yazıları
- 19 Temmuz 2019, 00:11:39, Güncelleme: 19 Temmuz 2019, 08:00:30
Geçtiğimiz hafta Beşiktaş Yönetimi tarafından çok sevdiğim kulübümünden ihraç edildim. İnanın buna hiç üzülmedim. Çünkü buna inanın fırsatım olmadı. Dünyanın 4 bir yanından futbolseverler arayarak, mesajlarıyla büyük moral verdiler.
Sadece Beşiktaşlılar değil, Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, birçok kulüp taraftarı bana büyük destek verdi.
Destek ve moral veren herkese sonsuz teşekkür ederim. Tabii ki beni ihraç etmelerinin an büyük nedeni; önümüzdeki kongrede adaylığımın önüne set çekmek.
Benim içimdeki Beşiktaş sevgisini söküp atmaya çalışacaklarını zannediyorlarsa avuçlarını yalarlar.
Benim kavgam; Süleyman Seba'nın gidişiyle birlikte kulübe 19 yıldır hakim olan çürümüş zihniyet...
Bugüne kadar Beşiktaş'a karşılıksız hizmet ettim.
Altyapıda yaptığımız BEFAM projesiyle Beşiktaş'a yüzlerce genç yetenek kazandırdık. Birçok yetenekli gencin satışından kulübe büyük maddi kazanç sağladık.
***
Ben ve benim gibi sadece Beşiktaş'ın menfaatlerini düşünenler onlar için büyük büyük tehlike oldu. Söylesenize; Erdal Torunoğulları, Mete Vardar, Adnan Dalgakıran ve Ahmet Nur Çebi gibi dürüst, idealist Beşiktaşlılar neredeler? Bakın o kadar kindarlar ki, oğlum Mete Vardar Divan Kurulu'na girmesine rağmen beni divana almadılar.
Geçen seçimde aday olmayı düşünüyorken olmayacak bir nedenden dolayı bana 5 yıl seçme ve seçilme cezası verdiler. Bu da yetmedi "Beşiktaş, Veli Kavlak davasını kaybetti, bunun parasını ödeyecek" yorumumun ardından kulüpten ihraç edildim.
Şaka gibi ama gerçek; Veli Kavlak ve menajerine ödenen ücretler resmi açıklamayla çoktan tescillendi. Küfür yok, eleştiri yok!
İnanılır gibi değil! Koltuk hırsı bazılarının gözünü karatmış. Bunlar beni ve benim gibileri tabii ki sevmez çünkü beni üye yapan kişi Süleyman Seba'dır.
Çünkü ben; kulübün 5 kuruşunun heba olmasını istemem ve bazılarının ortak çalıştığı menajer bozuntularına karşıyım.
Çünkü ben; yılladır kulübü kulüpleri borçlandıranların şahsi kefalet imzası atmaları gerektiğini belirtiyorum.
***
Çünkü ben; Beşiktaş'a başkan olduğumda projelerimle geleceğim.
Beşiktaş markasını ayağa kaldırıp 2 yıl içinde borçları bitireceğim.
Altyapıyı yeniden harekete geçirip, futbolda devrim yapacağım.
Bunlar meydanı boş zannetmesinler. Takke düştü, kel göründü beyler! Belge belge yolsuzlukları ortaya çıkıyor ve maalesef yanıt bile veremiyorlar.
Kendileri de biliyor; Beşiktaş'ı yönetecek vasıfları yok!
Artık uzatmaları oynadıklarını biliyorlar. Ve en önemlisi Beşiktaş camiası artık bunların gerçek yüzünü gördü. Bunların tek güvendikleri aidatlarını toplu olarak yatırdıkları 5269 kongre üyesi. O da mahkemelik... Bindirilmiş kıtalar ellerinden kayıp giderse kaçacak yer arayacaklar. İhraç olsam da huzur içindeyim. Geceleri rahat uyuyorum.
Bir kulübü yönetip; 5 aydır çalışanlarıma maaşlarını ödeyemesem, sporcularıma hak edişlerini veremesem voleybol gibi önemli bir şubeyi kapatsam, yolsuzluk iddialarına yanıt veremeseydim vicdan azabı çeker, sokağa çıkamazdım. Onların ihraç kararı benim için şeref madalyasıdır.
Ve artık harekete geçme zamanı.
Beşiktaş'taki bu kokuşmuş düzen yıkılmalı. Ve yıkılacak da...
Sadece Beşiktaşlılar değil, Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, birçok kulüp taraftarı bana büyük destek verdi.
Destek ve moral veren herkese sonsuz teşekkür ederim. Tabii ki beni ihraç etmelerinin an büyük nedeni; önümüzdeki kongrede adaylığımın önüne set çekmek.
Benim içimdeki Beşiktaş sevgisini söküp atmaya çalışacaklarını zannediyorlarsa avuçlarını yalarlar.
Benim kavgam; Süleyman Seba'nın gidişiyle birlikte kulübe 19 yıldır hakim olan çürümüş zihniyet...
Bugüne kadar Beşiktaş'a karşılıksız hizmet ettim.
Altyapıda yaptığımız BEFAM projesiyle Beşiktaş'a yüzlerce genç yetenek kazandırdık. Birçok yetenekli gencin satışından kulübe büyük maddi kazanç sağladık.
***
Ben ve benim gibi sadece Beşiktaş'ın menfaatlerini düşünenler onlar için büyük büyük tehlike oldu. Söylesenize; Erdal Torunoğulları, Mete Vardar, Adnan Dalgakıran ve Ahmet Nur Çebi gibi dürüst, idealist Beşiktaşlılar neredeler? Bakın o kadar kindarlar ki, oğlum Mete Vardar Divan Kurulu'na girmesine rağmen beni divana almadılar.
Geçen seçimde aday olmayı düşünüyorken olmayacak bir nedenden dolayı bana 5 yıl seçme ve seçilme cezası verdiler. Bu da yetmedi "Beşiktaş, Veli Kavlak davasını kaybetti, bunun parasını ödeyecek" yorumumun ardından kulüpten ihraç edildim.
Şaka gibi ama gerçek; Veli Kavlak ve menajerine ödenen ücretler resmi açıklamayla çoktan tescillendi. Küfür yok, eleştiri yok!
İnanılır gibi değil! Koltuk hırsı bazılarının gözünü karatmış. Bunlar beni ve benim gibileri tabii ki sevmez çünkü beni üye yapan kişi Süleyman Seba'dır.
Çünkü ben; kulübün 5 kuruşunun heba olmasını istemem ve bazılarının ortak çalıştığı menajer bozuntularına karşıyım.
Çünkü ben; yılladır kulübü kulüpleri borçlandıranların şahsi kefalet imzası atmaları gerektiğini belirtiyorum.
***
Çünkü ben; Beşiktaş'a başkan olduğumda projelerimle geleceğim.
Beşiktaş markasını ayağa kaldırıp 2 yıl içinde borçları bitireceğim.
Altyapıyı yeniden harekete geçirip, futbolda devrim yapacağım.
Bunlar meydanı boş zannetmesinler. Takke düştü, kel göründü beyler! Belge belge yolsuzlukları ortaya çıkıyor ve maalesef yanıt bile veremiyorlar.
Kendileri de biliyor; Beşiktaş'ı yönetecek vasıfları yok!
Artık uzatmaları oynadıklarını biliyorlar. Ve en önemlisi Beşiktaş camiası artık bunların gerçek yüzünü gördü. Bunların tek güvendikleri aidatlarını toplu olarak yatırdıkları 5269 kongre üyesi. O da mahkemelik... Bindirilmiş kıtalar ellerinden kayıp giderse kaçacak yer arayacaklar. İhraç olsam da huzur içindeyim. Geceleri rahat uyuyorum.
Bir kulübü yönetip; 5 aydır çalışanlarıma maaşlarını ödeyemesem, sporcularıma hak edişlerini veremesem voleybol gibi önemli bir şubeyi kapatsam, yolsuzluk iddialarına yanıt veremeseydim vicdan azabı çeker, sokağa çıkamazdım. Onların ihraç kararı benim için şeref madalyasıdır.
Ve artık harekete geçme zamanı.
Beşiktaş'taki bu kokuşmuş düzen yıkılmalı. Ve yıkılacak da...