Süleyman Seba’ya mektup
Dün sevgili Onursal Başkanımız Süleyman Seba'nın 92. yaşgünüydü. Bu yazıyı kaleme alırken onu düşündüm ve izninizle ona bir mektup yazmak istedim.
Saygıdeğer başkanım...
Sizi gerçekten çok arıyoruz.
Spor camiasının saygı gösterdiği, futbolun içinden gelmiş, birinci ilkesi dürüstlük olan sizin gibi büyü bir başkanı sadece Beşiktaşlılar değil, tüm spor camiası çok özlüyor.
Sizin başkanlığı bırakmanızdan sonra neler oldu size bir bir özetleyeyim.
Kulüpler arasındaki saygı neredeyse sıfır noktasında.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı maçlara bile gidemiyor.
Türk Futbolu yerlerde sürünüyor. İçimizde barış barış yok, üretim ise hiç yok. Yurtdışından pili bitmiş futbolculara milyon eurolar veren kulüpler mali açıdan bitme noktasında...
Borçsuz bıraktığınız, hayatınızı verdiğiniz Beşiktaş maalesef inanılmaz bir borcun içinde. Hatta yeni Divan Başkanı sizin Beşiktaş'a kazandırdığınız eserlerin satılmasını istiyor ve ekliyor: "Tüm mal varlığımızı satsak borcumuzun yüzde 20'sini bile ödeyemiyoruz!" En faciası ise bu ekonomik krizden kurtulmak için en ufak bir proje bile yok. Hala popülist yaklaşımlarla 35 yaşını aşmış futbolcular transfer ediliyor.
Camianın önde gelenleri mahkemelerde sürünüyor.
Kimler mi? BJK Divan Kurulu eski başkanları Şeref Nasır, Yalçın Karadeniz, sizin fikirleriniz doğrultusunda hareket eden bendeniz Sinan Vardar ve yüzlerce Beşiktaşlı... Yanlışlarını düzelteceklerine, kulüpte kenetleme sağlayacaklarına bize ceza verip, 5 yıllık seçme- seçilme hakkımızı elimizden alıyorlar. Doğruları söyleyenler, disiplin kuruluna veriliyor, kulübü canı gibi sevenler bir bir engelleniyor.
Sevgili Başkan;
Türk Futbolu sizi gerçekten çok özledi. Sizin de dediğiniz gibi, "Dostlarım, ah dostlarım. Ben en çok dostlarımdan korkarım..." Maalesef bu isimler Beşiktaş sayesinde çok iyi geldiler.
Sizin veda konuşmanızda ABD'nin unutulmaz başkanı Abraham Lincoln'ün sözünü vurgulamanız hala kulaklarımda yankılanıyor:
"Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz, Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz, Ama herkesi her zaman aldatamazsınız.
Ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım!" Evet siz hiç aldatlamadınız, hayatınız boyunca bizlere bir kere bile beyaz yalan söylemediniz!
Beşiktaş şampiyon olduğunda dönüş uçağında rakip takım var diye kutlama yaptırmamanız Beşiktaşlı duruşunuzun farkıydı.
Tabii kulübün içinde bunlar yaşanırken sizin de çok sevdiğiniz ve jübilesi için İnönü Stadı'nın kapılarını açtığınız değerli futbol adamı Şenol Güneş ve futbolcuları çok güzel işler yapıyor. Üst üstte kazanılan şampiyonluğun ardından üçüncüsü de çok yakın.
Ben ise sizleri çok özlerken tüm Beşiktaşlılara şu tavsiyede bulunuyorum.
Çocuklarınıza ve torunlarınıza Süleyman Seba'yı anlatın.
Efsane başkanım ışıklar içinde uyuyun.
ALTINORDU GERÇEĞİ
Altınordu defalarca yazıp, söylediğim gibi Türk Futbolu'nun kurtuluş reçetesidir. Geçtiğimiz gün Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, kara gemi vurunca Altınordu'yu örnek gösteriyor.
Bakın geçen hafta Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da "Artık alt yapıya önem vermeliyiz" dedi.
Altınordu Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Mehmet Özkan bu yıl da Türkiye'nin tanıtımına kaktıda bulunan Uluslararası U12 turnuvasını düzenliyor.
Dünyanın önde gelen kulüplerinin minikleri Altınordu'nun ev sahipliğinde İzmir'de buluşuyor.
Kendisi sağ olsun beni bu yıl da turnuvaya davet etti.
İşlerimin yoğunluğu nedeniyle bugün başlayacak turnuvaya gidemiyorum ama bundan sonraki ilk Altınordu organizasyonda Mehmet kardeşimin yanında olmaya çalışacağım.
Altınordu, Süper Lig yolunda sağlam adımlarla ilerliyor. Kırmızı- lacivertli kulüp üretiyor, satıyor ve aynı zamanda zirveye oynuyor. Allah aşkına diğer kulüpler ne yapıyor! Kulüp yöneticileri; sürekli tüketip, milyonlarca borç yapıp sonra da ellerini, kollarını sallayarak görevlerinden ayrılıyor. Allah aşkına şu spor yasası ne zaman çıkacak? Mali kriterler için ne zaman başkan ve yöneticiler sorumlu tutulacaklar? İnanın bu yasayla Türk Futbolu kurtuluşu başlar. İşi, bilmeyen, kulüp paralarını babaların çiftliği gibi harcayanlar artık Türk Futbolu'nun yakasından düşmeli.
Futbolumuzun Don Kişot'u Sevgili Mehmet Özkan ve ekibine şapkamı çıkarıyorum. İyi ki varsınız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.