Sportif Direktör kim olmalı?
- Sinan Vardar Yazıları
- 30 Mart 2018, 00:03:46
Kurumsallaşan kulüplerin hem sportif hem de mali konularda tam yetki ile futbolun başına bir sportif direktör getirmesi gerekir. Maalesef ülkemizde futbol kulüpleri ve TFF bugüne kadar yalnız popülist kararlar vermiştir. Sportif direktörler saman alevi gibi gelip geçiyor. Fenerbahçe'de Aykut Kocaman, Beşiktaş'ta Önder Özel ilk aklıma gelen isimler... Futbol Federasyonu bu aşamada sportif direktörleri yetişmesine ön ayak olmalı. Özellikle futbolu bırakan isimler kurslara katılmalı, belgelerini alıp, yurt dışında gelişmiş ülkelerinde kendilerini geliştirmeli. Türkiye'de futbolu bırakan futbolcular çok kısa bir süre içinde teknik direktörlük belgesini alıyor. Bakın Premier Lig'in gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından Ryan Giggs bile İngiltere Futbol Federasyonu'ndan teknik direktörlük belgesi alamazken, Türkiye'de 1 haftada bu belgeyi kolaylıkla alabiliyorsun. Beşiktaş'ta yöneticilik yaptığım dönemlerde kulüplerde genel kaptanlık yapan isimlerin kulüplere büyük zararlar verdiğini gözlemlemiştim. O dönem sportif direktörlük için de rahmetli Gündüz Tekin Onay, Del Bosque ve Mustafa Denizli'yi önermiştim. Maalesef Yıldırım Demirören ve arkadaşları benim bu tekliflerimi dikkate almadılar. Beşiktaş için sportif direktörlüğü müessesinin uygulanacağı ve ilk isim olarak da Serkan Reçber'in ismi gündemde. Serkan'ın yorumculuğunu beğeniyorum. İyi bir karakter olduğunu da duyuyorum. Ancak şampiyonluğa 8 maç kalmışken böyle bir haberin gündeme çıkması bence son derece yanlış. Sportif direktör tam yetkili olur. Tam finallere yaklaşmışken Şenol Güneş'in böyle bir atamayı kabul etmesi mümkün değil. Reçber, Güneş'in altında çalışacaksa bu da doğru bir model değil. Bir de işin diğer tarafı, Fikret Orman futbolu kendine bağladığını söyledi ve yanında yönetici bile olmayan kişilerle transferde çok etkili oluyor. En önemli konu da futbolcu seçimi. Transferde sportif direktöre yetki verilecek mi? Sinan Vardar'a sorulacak olursanız, bence böyle bir yetki camiada çok sevilen ve bence hakkı bile yenen Sevgili Rasim Kara'ya "cuk" oturur. Rasim hoca, şu anda TFF'de önemli görevler alıyor ve kendisi hakkında çok iyi duyumlar alıyorum. Şimdilik bu konuda söyleyeceklerim bu kadar. Her şey tam ortaya çıksın, daha çok söyleyeceğim çok şey var.
İKİ BEŞİKTAŞ
Beşiktaş'ın geçtiğimiz hafta Başakşehir karşısında aldığı yenilgi tüm Beşiktaşlılar gibi beni de hayal kırıklığına uğratmıştı.
Usta teknik Şenol Güneş'in yeniden canlandırdığı yıldızlardan hepimizin çok büyük beklentisi var. Bakın; Talisca, Quaresma, Babal, Pepe, Vida, Medel milli takımlarının en önemli silahları.
Beşiktaş'ın yıldızları Babel haricinde (Hollanda Dünya Kupası'na katılmıyor) bakıyorum hepsi birbirinden formda...
ELBETTE Beşiktaşlıların beklentisi ligin kalan 8 maçında bu yıldızların tüm konsantrasyonlarını şampiyonluğa vermeleri.
Aslında fazla hesap yapmaya da gerek yok. Beşiktaş önümüzdeki iki hafta; önce Alanyaspor, ardından da Göztepe'yi Vodafone Park'ta ağırlayacak.
Önce buradan çıkarılacak 6 puan, ardından Akhisar deplasmanından alınacak 3 puan belki de Beşiktaş'ı liderliğe bile taşıyabilir.
Ancak bu sezon iki Beşiktaş izliyoruz. Siyah ve Beyaz...
Biri Avrupa'da gururumuz olan, özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray'ı farklı yenen Beşiktaş...
Diğeri ise özellikle deplasmanlarda maça konsantre olamayan ve gereksiz puan kayıpları yaşayan, tanınmayacak kadar kötü futbol ortaya koyan Beşiktaş...
Ben iki Beşiktaş'tan birincisini izlemek istiyorum. Başka bir deyişle ligin son 8 haftasında her şeyiyle şampiyonluğa inanmış bir takım izlemek istiyorum.
Tabii ki bu yarışta en büyük güç büyük Beşiktaş taraftarı olacak.
HAVADA-KARADA ŞAMPİYON THY
Geçtiğimiz hafta Aydın'da üç gün süren maçlarda Kadınlar Voleybolda Venüs Sultanlar Ligi'ne çıkacak iki takım belli oldu.
Bu takımlar THY ve Karayolları oldu.
Daha önce de yazdım.
Dünya markası Türk Hava Yolları'nın yeniden spora yatırım yapması beni çok heyecanladırıyor. THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı gibi başarılı bir yöneticinin başında olduğu kulübün iki yıl içinde en üst lige çıkmasını Türk Sporunun geleceği açısından çok önemli buluyorum. Başta İlker Aycı olmak üzere gecesini gündüzüne takım başarısını harcayan THY Kulübü Genel Sekreteri Ramazan Yıldırım'ı, İdari Menajer Cahit Şahin'i, Beşiktaş'tan tanıdığım antrenörler;
İsmail Şahin ve Serkan Gür'ü ve tüm sporcu kardeşlerimi can-ı gönülden tebrik ederim. Sevgili Aycı, dün yaptığı açıklamada, THY'nin dünyanın en çok bilinen havayolu markası olduğunun altını çizdi. Aycı'nın, THY Voleybol Takımı'nın geleceğin yıldızlarını yetiştirmek için altyapıya önem vereceğini belirtmesi de çok önemli.
Bu arada THY'ın ardından Sultanlar Ligi'ne çıkan Karayolları Kadın Voleybol Takımı'na tebriklerimi sunarım. 19.5 yaş ortalamasıyla müthiş bir takım oluşturan Ankara ekibinin antrenörü Hüseyin Doğanyüz ve gençlere güvenen başta Karayolları Genel Müdürü İsmail Kartal ve Kulüp Başkanı Kamuran Yazıcı'yı da ayakta alkışlıyorum.