Sezar’ın hakkı Sezar’a
- Sinan Vardar Yazıları
- 09 Mart 2018, 01:17:35
Beşiktaş şampiyonluk yolunda en zor virajı başarıyla geçti. Kara Kartal, Trabzonspor'u yenerek şampiyonluk yolunda çok ciddi olduğunu futbol kamuoyuna gösterdi. Tabii bu önemli maçta Trabzonspor'un centilmen taraftarı çok öne çıktı. Kendilerini kutluyorum. Bilhassa iki camianın da sembol isimleri Şenol Güneş ve Rıza Çalımbay'ın maçtan önce verdikleri fotoğraf mükemmeldi. Hep vurguluyorum; Beşiktaş'ın müthiş bir kadro zenginliği var. Quaresma ve Pepe gibi iki önemli futbolcusu kadroda olmamasına rağmen Beşiktaş; 90 dakika boyunca sahanın hakimiydi. Özellikle Negredo'nun oyuna girdikten sonra ortaya çıkardığı akıl dolu ve büyük zevk veren futbolu; bu galibiyetin en büyük faktörlerinden biriydi. Zaten maçın başından sonuna kadar Beşiktaşlı futbolcular vasatın üstünde bir futbol ortaya koyarak taraftarların yüreğine su serpti. Arka arkaya gelen iki önemli galibiyetin ardından takıma güven ve aşırı moral geldi. Tabii ki Şenol Güneş Usta'ya ayrı bir parantez açmak gerekir. Onun başarılarını alkışlamak; Sezar'ın hakkının Sezar'a vermek gibi. Helal olsun...
ERDAL TORUNOĞULLARI
Beşiktaş yönetiminde Erdal Torunoğulları diye bir arkadaş var. Turizmci de olmasından dolayı kendisini yakından tanıyorum. İşinin bir bölümü Avrupa'dadır. Çekirdekten hem turizmci, hem futbolu çok seven biri. Beşiktaş'a Mario Gomez gibi değeri de kazandıran mimarlardan biriydi. 'Olmaz' denen mucizeyi gerçekleştirdi ve Gomez transferini gerçekleştirmişti. Bu transfer Beşiktaş'ın yükselişe geçmesinin en büyük olaylarından biridir. Erdal Torunoğulları'nın halen çözemediğim şekilde geçtiğimiz yıl transferlerden yetkileri elinden alındı. Halbuki Beşiktaş futbolunda çok olumlu bir ekip oluşmuştu. Torunoğulları özellikle yurt dışı transferlerinde çok başarılıydı. O dönemde yönetici Mete Vardar'ın da ekonomik bilgisi, yıllardır futbolun içinden gelmesiyle Beşiktaş'a büyük katkıları vardı. Mete Vardar; Şenol Güneş gibi bir hocanın Beşiktaş'a gelmesinde yüreğini ortaya koymuştu. O dönemde Beşiktaş'ta çok başarılı bir takım çalışması dikkat çekiyordu. Şenol Hoca, Mete Vardar ve Erdal Torunoğulları el ele verip Beşiktaş'ı üretken bir kulüp haline getirmek için geceli gündüzlü çalışıyorlardı. Sonra ne olduysa; takım çalışması rafa kaldırıldı ve Fikret Orman futbolu kendisine bağladığını açıkladı. Artık takım oyunu yerine transfer komitesi ve menajerler vardı. Ve hayretler içindeyim bir futbol takımının kalbi olabilecek altyapının başında Metin Albayrak var! Sayın başkanın futbolda neden böyle bir yönetim anlayışına geçtiğini anlamadım. Herhalde üzerinden yıllar geçse de anlayamayacağım! Erdal Torunoğulları önceki gün verdiği röportajda çok güzel konulara değinmiş. En önemlisi Beşiktaş'ın altyapısı için şöyle ifade de bulunmuş; "Maalesef Beşiktaş altyapısının altyapısı yok." Sadece o değil, ''TFF denetlenmeli, Milli Takımdaki futbolcuları bile menajerler seçiyor'' yorumunda bulunmuş. Söylediklerine tüm kalbimle katılıyorum. Altına da imzamı atıyorum.
HER ŞEY BEŞİKTAŞ İÇİN
Geçen haftaki köşe yazımda Beşiktaş Futbol Takımı ve Şenol Güneş'in başarılarını takdir etmiş, ''Trabzonspor dönemeci de kazasız atlatılırsa Siyah-Beyazlı takım şampiyonluğun en önemli adayı olur'' yorumunu yapmıştım.
Bardağın dolu değil, boş tarafına da değinmiş ve Beşiktaş Kulübü'nün borcunun; maksimum gelire sahip olduğu son 3 yılda çok ciddi bir şekilde arttığını belirtmiştim. Bu konu ile telefonum durmadı. Beşiktaşlı birçok akil insan beni arayarak "Sinan Başkan; bu borçlarla Beşiktaş nereye gidiyor?'' diye soruyorlar.
Önceki akşam Beşiktaş'ın önde gelen akil insanlarıyla bir toplantı düzenlendi. Hepsini yazmam mümkün değil; eski içişleri bakanımız Saadettin Tantan, eski divan başkanları Şeref Nasır, Yalçın Karadeniz, Levent Erdoğan, Hasan Bozkurter, Şenol Erkuloğlu, Seyit Ateş, Ünal Ceval'in yanı sıra genç, idealist, kulübe gelir getirecek projeler üzerinde çalışmalar yapmış kardeşlerimiz vardı.
Toplam 45 kişiydik, Dikkat ettim; hepsi de Beşiktaş için elini taşın altına sokmaya hazırdı. Toplantı uzadıkça uzadı. Öyle şeyler anlattılar ki hayretler içinde kaldım.
Niçin bu borçların bu kadar arttığının izahını herkes ortaya döktü. Toplantı sonunda; ciddi bir rapor hazırlayıp iddialı projeleri öncelikle yönetime sunma fikri öne çıktı. Eğer yönetim arzu ederse; hep beraber olacağımız bir toplantıda bu projeleri kendilerine sunacağız. Toplantıdakilerin inanın herkesin iyi niyetle Beşiktaş'ın geleceğinin ne olacağıyla ilgili endişeleri vardı. Dünya çapındaki Beşiktaşlılar bilinçlendirilecek, fikir alışverişinde bulunulacak.
Gençlerin Beşiktaş'ın geleceğine yönelik fikirlerine çok önem verilecek.
Bu toplantı Beşiktaş için bir kıvılcımdı. Hep beraber el ele; göreceksiniz bu kıvılcım çok büyüyecek.
ERDAL TORUNOĞULLARI
Beşiktaş yönetiminde Erdal Torunoğulları diye bir arkadaş var. Turizmci de olmasından dolayı kendisini yakından tanıyorum. İşinin bir bölümü Avrupa'dadır. Çekirdekten hem turizmci, hem futbolu çok seven biri. Beşiktaş'a Mario Gomez gibi değeri de kazandıran mimarlardan biriydi. 'Olmaz' denen mucizeyi gerçekleştirdi ve Gomez transferini gerçekleştirmişti. Bu transfer Beşiktaş'ın yükselişe geçmesinin en büyük olaylarından biridir. Erdal Torunoğulları'nın halen çözemediğim şekilde geçtiğimiz yıl transferlerden yetkileri elinden alındı. Halbuki Beşiktaş futbolunda çok olumlu bir ekip oluşmuştu. Torunoğulları özellikle yurt dışı transferlerinde çok başarılıydı. O dönemde yönetici Mete Vardar'ın da ekonomik bilgisi, yıllardır futbolun içinden gelmesiyle Beşiktaş'a büyük katkıları vardı. Mete Vardar; Şenol Güneş gibi bir hocanın Beşiktaş'a gelmesinde yüreğini ortaya koymuştu. O dönemde Beşiktaş'ta çok başarılı bir takım çalışması dikkat çekiyordu. Şenol Hoca, Mete Vardar ve Erdal Torunoğulları el ele verip Beşiktaş'ı üretken bir kulüp haline getirmek için geceli gündüzlü çalışıyorlardı. Sonra ne olduysa; takım çalışması rafa kaldırıldı ve Fikret Orman futbolu kendisine bağladığını açıkladı. Artık takım oyunu yerine transfer komitesi ve menajerler vardı. Ve hayretler içindeyim bir futbol takımının kalbi olabilecek altyapının başında Metin Albayrak var! Sayın başkanın futbolda neden böyle bir yönetim anlayışına geçtiğini anlamadım. Herhalde üzerinden yıllar geçse de anlayamayacağım! Erdal Torunoğulları önceki gün verdiği röportajda çok güzel konulara değinmiş. En önemlisi Beşiktaş'ın altyapısı için şöyle ifade de bulunmuş; "Maalesef Beşiktaş altyapısının altyapısı yok." Sadece o değil, ''TFF denetlenmeli, Milli Takımdaki futbolcuları bile menajerler seçiyor'' yorumunda bulunmuş. Söylediklerine tüm kalbimle katılıyorum. Altına da imzamı atıyorum.
HER ŞEY BEŞİKTAŞ İÇİN
Geçen haftaki köşe yazımda Beşiktaş Futbol Takımı ve Şenol Güneş'in başarılarını takdir etmiş, ''Trabzonspor dönemeci de kazasız atlatılırsa Siyah-Beyazlı takım şampiyonluğun en önemli adayı olur'' yorumunu yapmıştım.
Bardağın dolu değil, boş tarafına da değinmiş ve Beşiktaş Kulübü'nün borcunun; maksimum gelire sahip olduğu son 3 yılda çok ciddi bir şekilde arttığını belirtmiştim. Bu konu ile telefonum durmadı. Beşiktaşlı birçok akil insan beni arayarak "Sinan Başkan; bu borçlarla Beşiktaş nereye gidiyor?'' diye soruyorlar.
Önceki akşam Beşiktaş'ın önde gelen akil insanlarıyla bir toplantı düzenlendi. Hepsini yazmam mümkün değil; eski içişleri bakanımız Saadettin Tantan, eski divan başkanları Şeref Nasır, Yalçın Karadeniz, Levent Erdoğan, Hasan Bozkurter, Şenol Erkuloğlu, Seyit Ateş, Ünal Ceval'in yanı sıra genç, idealist, kulübe gelir getirecek projeler üzerinde çalışmalar yapmış kardeşlerimiz vardı.
Toplam 45 kişiydik, Dikkat ettim; hepsi de Beşiktaş için elini taşın altına sokmaya hazırdı. Toplantı uzadıkça uzadı. Öyle şeyler anlattılar ki hayretler içinde kaldım.
Niçin bu borçların bu kadar arttığının izahını herkes ortaya döktü. Toplantı sonunda; ciddi bir rapor hazırlayıp iddialı projeleri öncelikle yönetime sunma fikri öne çıktı. Eğer yönetim arzu ederse; hep beraber olacağımız bir toplantıda bu projeleri kendilerine sunacağız. Toplantıdakilerin inanın herkesin iyi niyetle Beşiktaş'ın geleceğinin ne olacağıyla ilgili endişeleri vardı. Dünya çapındaki Beşiktaşlılar bilinçlendirilecek, fikir alışverişinde bulunulacak.
Gençlerin Beşiktaş'ın geleceğine yönelik fikirlerine çok önem verilecek.
Bu toplantı Beşiktaş için bir kıvılcımdı. Hep beraber el ele; göreceksiniz bu kıvılcım çok büyüyecek.