Nereden nereye!

DEMİRÖREN döneminde yöneticilik olarak görev yaptığım zaman, bir koca çınarın nasıl süratle borç batağına sürüklendiğini içinde yaşadım. Hatta kendi yönetim kurulumu ibra etmedim. Divan Başkanı Yalçın Karadeniz de buna şahittir.
O dönem kulübün mali durumunun incelenmesini dilekçeyle belirttim. Bir toplantıda 2-3 kişiden oluşan kurmay heyeti, 70 milyon dolarlık kredi alındığını bize lütfen söylediler. Ben de söz alarak "Aman bu kredi ile borçlarımızı ödeyelim.
Bu gidişat hiç iyi değil" demiştim.
Başkan ve yakın arkadaşlarından gelen cevap "Tabii Sinan Ağabey bu parayla faizli borçlarımızı kapatacağız" yanıtı vermişlerdi.
Bu kredi büyük bir savurganlıkla İspanya'da 'parera'lar yenerek harcandı.
Başkan daha sonra "Menajer Mendes'le fon kuruyoruz. Bundan sonra sadece bu fondan oyuncu alacağız" demişti.
Ve Mendes'in partneri de her zaman ki gibi o dönem de Ahmet Bulut'tu. Sayın Fikret Orman Demirören yönetimine muhalefet yaparken, borçların çok yükseldiğini eğer kendisi başkan olursa Ahmet Bulut ve Mendes'i kulübün kapısından sokmayacağını bağıra bağıra ifade ediyordu.
Şimdi elime bir fotoğraflar geçti.
Ahmet Bulut, sayın başkanla sarmaş dolaş, kendisine afiyetle pasta yediriyor.
Ve hayretler içindeyim; o fotoğraf karesinde önce Haluk Ulusoy'un ardından Yıldırım Demirören'in ve en sonra da Fikret Orman'ın sağ kolu olan Şükrü Yazıcı var. Bakın, Beşiktaş'ın Fikret Orman döneminde borcu 5'e katlandı. Menajer Ahmet Bulut'a 30 milyon TL üzerinde borç görünüyor, kendisine senetler verilmiş. Bulut'un elden aldıklarının ne kadar olduğu belli bile değil. Bu konuyu nacizhane sizlerle paylaşmak istedim.

Verin yetkiyi Güneş'e
BEŞİKTAŞ yönetimi, Şenol Güneş'in sözleşmesini 2019'a kadar uzatarak çok doğru bir karar verdi. Defalarca yazıyorum; Şenol Güneş'e daha fazla yetki verin. Beşiktaş Futbol AŞ'nin futbolu yöneten tek kişisi olsun. Hani Bobby Robson'lardan bahsediyoruz, öyle bir yetki. Altyapıyı da kendisine bağlayın. Altyapıya tesis kazandırın.
50 metreyle altyapı olmaz!
Şenol hoca iyi eğitimli, çok zarif bir insan. Tüm transferleri yönetimin yaptığı söyleminde bulundu. Bu sadece Süper Lig'de ve Şampiyonlar Ligi'nde iddialı olduğu için nezaket söylemiydi. Bu sadece nezaketçe bir söylemdi. Yapılan transferlerde Güneş'in onayı alınmadı.
Sportif direktör, teknik direktörle birlikte araştırma grubunun bulduğu oyuncuları seçer ve 2-3 alternatifi listeyi yönetime sunar. Eh başkan da "Futbolu kendime bağladım" dedi ya! Sayın başkan transfer edilecek futbolcuların yetkilileri ile görüşüyor ve menajerlerin sunduklarıyla transfer yapıyor. Bu transferler gerçekleşirken de mali durum S.O.S veriyor.
Her neyse; Şenol Güneş'in yeni sözleşmesi Beşiktaş'a hayırlı olsun. Şenol Güneş yaptıkları ve yapacaklarıyla daha birçok başarıya imza atacaktır. Kendisine can-ı gönülden kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.

Olmadı Rüştü!
Rüştü Reçber'in dünkü köşe yazısını hayretle okudum. Federasyonu aşırı bir şekilde tenkit ediyor (Söyledikleri hepsi doğru) ve yazısının sonunu şöyle bitiriyor; "Demek ki biz 80 milyonluk bir ülke olarak demokratik bir şekilde TFF başkanını seçemeyeceğiz ve başkanı devlet tayin edecek." Rüştü kardeşim işte orada dur! Aman ha, bu yazıyı UEFA yetkilileri okusa öyle bir ceza verirler ki, sana da milli takım ve federasyonla ilgili yazacak bir şey kalmaz.