Demirören ile Terim gerçekleri!
- Sinan Vardar Yazıları
- 06 Ekim 2017, 00:14:25, Güncelleme: 06 Ekim 2017, 01:34:44
Bu yazımda tüm gerçekliğiyle;
Fatih Terim'in A Milli Takımızdan ayrılış sürecini anlatacağım.
Prim tartışmaları, kavga olayları çok konuşuldu.
Açık ve net şunu vurgulayabilirim ki; yaşanan tüm olumsuz gelişmelerde Fatih Terim'in Milli Takım'dan ayrılmasındaki payı, sizlere yansıtıldığı gibi değil. Biliyorum, bu konuda çok şey yazıldı ama bir de gerçekleri benden dinleyin.
Fatih Terim, tüm bu yaşananların en başında 24 Temmuz 2017 günü; Yıldırım Demirören, Ali Dürüst ve Servet Yardımcı ile buluşuyor ve net bir şekilde istifa etmek istediğini ve hiçbir maddi talebi olmadığını üstüne basarak belirtiyor.
Demirören ise istifa mektubunu Terim'e uzatarak "Aman hocam bu yola beraber çıktık, olmaz öyle şey! Sonuna kadar omuz omuza mücadele edeceğiz.
Lütfen istifanı geri al" diye yanıt veriyor. Terim de istifasını geri alıyor. Hocanın istifasını geri çekme kararında yıllardır beraber olduğu Ali Dürüst ve Servet Yardımcı'nın da büyük payı var.
Aradan sadece 2 gün geçtikten sonra (26 Temmuz 2017) Yıldırım Demirören Fatih Hoca'yı TFF'ye davet ediyor. Aynı ekip Fatih Terim'e;
"Hocam sizin görevinize son vermemiz gerekiyor" diyor. Fatih Terim bu üçlüye şöyle bir bakıyor ve hiç bir şey söylemeden odayı terk ediyor. Tüm bu yaşananların sonucunda da geçtiğimiz 2.5 aylık süreçte Fatih Hoca'nın tazminatını istediğine dair basına servis edilen bazı haberleri görüyoruz.
Şimdi size soruyorum dostlar; Fatih Hoca'nın yerinde siz olsanız ne yapardınız?
Özel bir bilgi daha vereceğim.
Takip edenler bilir. Yıllardır benim de üzerinde durduğum "Türk futbolcular kulüpleriyle Türk Lirası üzerinden anlaşılsın" konusu var.
Fatih Hoca kendi isteğiyle aldığı ücreti 1.5 yıl evvel Türk parasına çeviriyor. Euro kurunu da 3.50'den sabitliyor.
Yıldırım Demirören'i çok iyi tanırım! Del Bosque ve Ferrari için verilen tazminatlarda da nasıl bir tavır takındığını da çok iyi biliyorum.
Şimdi Fatih Hoca'ya bir önerim var. Sevgili Hocam bu tazminatı tahsil edince bu parayı bir hayır kurumuna bağışlamanı istiyorum.
Senin kişiliğini de iyi bildiğim için böyle bir karar almanı ümit ediyorum.
Ayrıca bu tazminatı da sizin istifanızı kabul etmeyip 2 gün sonra sizi gönderen Demirören'in ödemesini talep ediyorum.
Beşiktaş'ta neler oluyor?
Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde Porto ve Leipzig gibi önemli takımları dize getirip Türkiye'yi sevince boğdu. Beşiktaşlı taraftarlar son üç sezondur takımlarının başarılarıyla çok mutlular. Son 5 yılda Beşiktaş'ta yapılan çok doğru işler var.
Yapılan doğru işlerin başında da teknik direktör Şenol Güneş var. Beşiktaş'ın başarıları, muhteşem taraftarı sadece Türkiye'de değil, Avrupa ve Dünya medyasında da gündem oluyor. Küçüklüğümde büyüklerimiz sofraya otururken hep şunu derlerdi;
"Artsın eksilmesin, taşsın dökülmesin." Gerçekten Beşiktaş için de en büyük dileğim bu sözlerle anlatabilirim.
Bu takım daha da iyi olsun.
Beşiktaş'ın artı yönlerinin olduğu kadar eksi yönleri de zaman zaman ortaya çıkıyor.
Bu olumsuzlukları zamanında doğru teşhislerle olumluya çevirmek Beşiktaş'ı yönetenlerin görevi. Siyah-beyazlı futbolcuların oyundan çıkarken teknik kadroya yaptıkları agresif tavırlar bu formayı giyenlere yakışmıyor.
Şenol Hoca bu tepkilere eğitimci olmanın avantajıyla inanılmaz sağduyuyla yanıt veriyor. Aman dikkat edin futbolcu kardeşlerim;
Güneş'in de bir sabrı var.
Bakın bu takımın kazanma azmine, hırsına, mücadeleden vazgeçmemesine saygı duyuyorum ama gereksiz sinirlilik hallerine de fena halde bozuluyorum. Büyük kitlelere hitap eden siz Beşiktaşlı futbolculardan, daha fazla profesyonellik istiyorum. Mesela Fenerbahçe maçının bitiminde Oğuzhan 90 dakika bittikten sonra biraz daha sakin olsa hakemin yanına gitmese o kırmızı kartı görmese, Beşiktaş için Trabzonspor maçı daha farklı olurdu.
Hele hele Caner ile Talisca arasında soyunma odasındaki kavgaya söyleyecek bir söz bulamıyorum. Bakın Beşiktaş'ın aşağıya çekmeye çalışanlar bu gerginliğin ardından nasıl da ortaya çıktılar?
Uyanık olun, bu takımı bozmak isteyenlere fırsat vermeyin.
Beşiktaş yönetimi yaşanan bu olay sonrası uzun süre sessiz kalıp ardından ilginç bir açıklama yapmasını da anlamsız buldum. Hem olayı yalanlıyorsun, hem de soyunma odasında böyle şeyler oluyor diyorsun. Maalesef Beşiktaş yönetimi bu yaşanan krizde sınıfta kaldı.
Böyle durumlar için kriz masası oluşturulur. Başkan ve yöneticiler bu tür olaylarda duruma anında el koyar, en azından kısa bir açıklamayla ortam sakinleştirir. Yöneticiler belli ki futbolcular stadı terk etmeden çoktan evlerine gitmişler.
Başkan Fikret Orman ve basın sözcüsü, altyapı uzmanı, futbolumuzun Ordinaryüs Profesörü Metin Albayrak Brezilya'da futbolcu avında!
Olmadı beyler, olmadı!..
Maalesef Beşiktaşlı yöneticiler her şeyi Şenol Güneş'in halletmesine çok alışmışlar.
Hocanın bir maçlık cezası bile bize neler gösterdi. Ben lige verilen 10 günlük arada Şenol Güneş'in takımı yeniden kenetleyeceğine inanıyorum.
Çünkü; bu kulüp çok büyük, Şenol Güneş de büyük hoca.