LUCESCU, DEMiRÖREN VE GERÇEKLER
- Sinan Vardar Yazıları
- 05 Ağustos 2017, 23:54:53, Güncelleme: 06 Ağustos 2017, 00:12:23
Beşiktaş'ın o dönem; teknik direktörü Lucescu yaşanan gelişmeleri engelleyememişti.
Rumen teknik adam yaşanan ahlaksızlıklara, "KÖPEKLER İSTEDİ DİYE
ATLAR ÖLMEZ" diyerek tepkisini dile getirmiş ve Türk futbol dünyasına uyarılarda bulunarak ülkemizi terk etmişti.
2004 yılının Nisan ayında Serdar Bilgili istifa etti ve Yıldırım Demirören Beşiktaş başkanlığına aday oldu. Ben de Onursal Başkanımız Süleyman Seba'nın onayıyla Demirören'in listesinde yer aldım.
Olağanüstü kongrede Demirören başkan oldu, ben de yönetici.
İşte bu kötü macera böyle başladı. Daha doğrusu Beşiktaş'ın ekonomik çöküş yılları başladı. Lucescu'nun hiç günahı olmadığı için ve şampiyonluğu nasıl kaybedildiğini bildiği için görevine son vermişti. Demirören'in başkanlığıyla birlikte, yönetim kurulunun tamamı pasif olan bir düzen başladı.
Yüksek faizli borçlar
Demirören, damatları Kıvanç Oktay'la birlikte kendi kendine karar vererek Del Bosque'yi göreve getirdiler. Baştan çok sevindim.
Çok değerli, altyapıya önem verecek bir teknik adamla çalışmak Beşiktaş'a büyük değerler kazandırabilirdi. Ama maalesef hiç beklemediğim bir düzen ve yönetim tarzı başladı.
Bildik menajerlerle inanılmaz transferler yapılıyordu. Factoring şirkelerinden, bankalardan yüksek faizli paralar alınıyor, hatta bazı yöneticiler kulübe döviz üzerinden yüksek faizli paralar veriyor daha sonra da kur farkıyla verdiklerini fazlasıyla geri alıyorlardı.
Bende safça büyük futbol adamı dostum Gündüz Tekin Onay'la beraber yılların birikimiyle hazırladığımız bir futbolcu listesini saygıdeğer Kıvanç Oktay'a sundum. Kimler mi vardı, bakın size bir kaç tanesini söylüyorum. Almanya'dan Nuri Şahin, Bursa Yolspor'dan Gökhan Gönül, Selçuk İnan, Hakan Balta, Çanakkale'den Mehmet Topal ve Deniz Barış gibi daha nice ve çok ucuza alınacak büyük yetenekler...
Bu futbolcuları yönetime sundum. Kıvanç Oktay "Aman Sinan ağabey, burası Beylerbeyi değil " diyerek bana bir de ders(!) verdi. Daha sonrasını ben içeride sizler de dışarıdan izlediniz. İşte bu enkazı bu düşüncedeki insanlar hazırladı.
Türkiye için erken!
Yılmadım; yine toplantıda "Başkanım Del Bosque'ye, Bobby Robson gibi yetki verelim.
Hiç bir yönetici işine karışmasın, istediğini yapsın" dedim. Ama yine ikisi beraber, "Aman abi, bu düşünce Türkiye için daha erken" dediler.
Tabii yönetimdeki arkadaşlardan ne bir tepki var, ne de serzeniş... Daha sonrası saçma sapan transferler ve çirkin düzen devam etti. Sonuçta da Lucescu'nun ardından çirkin bir şekilde yollanan Del Bosque'yi kaybettik.
Şimdi bakıyorum; Demirören, daha önce kovduğu, çaresiz kalınca da Romanya'ya ayağına gittiği Lucescu ile anlaştı.
Yani tükürdüğünü yaladı.
Kötü mü iyi mi oldu hep birlikte göreceğiz. Rumen hoca, bilgili bir futbol adamı... Kendisine ve Milli Takım'a başarılar diliyorum. Milli Takım bizim her şeyimiz. Sonuna kadar destek, tam destek.
Ama Demirören'e ve Zülfikaroğlu'na kesinlikle HAYIR!
NOT: Benim teklifim açıktı.
Türk futbolunun yeniden yapılanması için Altınordu'nun Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu'nun takımın başına gelmesi için arzu ettim. Ama aldığım habere göre, Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan, genç hocasına daha fazla yetki vererek kulübün icra kuruluna almış ve tam yetkili yapmış. Tebrikler Seyit Mehmet Özkan...
GEÇMİŞ OLSUN
Son günlerde Ege Bölgesi beşik gibi sallanıyor.
Zaman zaman artçı depremler Bodrum'da da hissediliyor. Allah beterinden saklasın. Kos Adası depremi Bodrum'u da çok etkiledi. Son yıllarda seyahat severler için moda olan Yunan adalarından biri Kos'tu. İki gün evvel hem adadaki tanıdıklarıma geçmiş olsun, hem de oradaki durumu görmek için 400 yıllık Kos'lu olan Ahmet ve Nurhan Volaka kardeşleri ziyarete gittim.
Beni depremde yıkılan camiiye götürerek büyük bir felaket atlattıklarını anlattılar.
Depremin hemen sonrasında da Ulaştırma ve Turizm bakanlarımız, Yunanistan Konsolosluğumuz, Muğla Valisi, Bodrum Belediye Başkanı, emniyet ve sağlık ekiplerimiz hemen harekete geçerek çok kısa zamanda tüm sağlık donanımlı feribotlarını Kos'a yollayarak, Türk vatandaşlarımızın işlerini çok kosa zamanda yaparak kendilerini Bodrum'a getirdiler.
Feribotlar Bodrum sahillerine yanaştığında 20'ye yakın ambulans ve sağlık ekipleri doktorlar hazır bekliyormuş.
Türk yetkililer bunları yaparken Kos'taki Avrupalı turistler yaşananları dikkatle izliyor, kendi ülkelerinden en ufak bir yardımın olmamasını yadırgıyorlardı.
Tüm yetkilileri tekrar tebrik ediyorum. Ahmet- Nurhan Volaka kardeşlere teşekkür ederek Kos'tan ayrılırken Göztepe'yi kutladım ve Süper Lig'de başarılar diledim.
Çünkü kendileri koyu birer Göztepeli taraftarı.
VARDAR
Fenerbahçe, UEFA Kupası Play-Off mücadelesinde Makedonya'nın Vardar takımıyla eşleşti. Atalarımın yaşadığı bu topraklarda müthiş bir Türkiye sevgisi var.
Oradaki insanların Fenerbahçe ile buluşması çok anlamı olacak.
Türkiye'de rekabet tabii ki olacak. Ben Avrupa kupalarında mücadele edecek tüm takımlarımıza başarılar diliyorum.