Demirören Beşiktaş’a zarar veriyor
- Sinan Vardar Yazıları
- 16 Aralık 2016, 23:18:58, Güncelleme: 16 Aralık 2016, 23:19:10
Yıldırım Demirören'le Beşiktaş arasında yıllardır alacak olayı var. Demirören'in bıraktığı yönetimde ben de vardım. Futbol Federasyonu'ndan ışığı görünce aniden Beşiktaş'ı bırakacağını, yönetim kurulu toplantısında bize söyledi.
Şahsen benim ve benim gibi çoğunluğun haberi olmadan yönetici arkadaşlarım haberi olmadan iki yöneticinin imzasıyla kulüpten bir senet aldı.
Böyle olduğunu o zaman da kamuoyuna açıklamıştım.
Kalitesi tartışılmaz, işlerinde başarılı, yardımsever Mehmet Ali Aydınlar, Futbol Federasyonu'nun son toplantısında kendisiyle hiç tanışmadığımız halde bütün kulüp başkanları ve delegelerin olduğu toplantıda "Yarın bu oylamayı geçelim, Türk futbolunun gelişim projesinin başına Sinan Vardar'ı getireceğim" demişti.
Ertesi günkü oylamada Yıldırım Demirören çıktı, arkasına aldığı desteğe de güvenerek, "Başkan siz bırakın" diyerek Futbol Federasyonu başkanı oldu.
Çok yazık ki, Türk Futbolu Aydınlar gibi bir başkanı kaybetti. O dönem ben de futbol gelişim projesinin başına geçseydim, 40 yıllık deneyimimle bu yönetimden daha güzel işler yapardım.
O dönemdeki mali kongrede Demirören "Ben bu alacağımı bağışlarım ama alacağı olan herkes bağışlasın" demişti. En büyük alacaklı olan Serdal Adalı ve Tamer Kıran alacaklarıyla ilgili şu ana kadar en ufak bir serzenişte bulunmadılar.
O zaman Demirören Beşiktaş Kulübü'ne de haciz getiremeyeceği gerçeğiyle ortadayken bu alacağı hibe ettiğini artık açıklasın.
Sayın Erdoğan Demirören ve Ailesi'ne bu yakışır.
Bu konu rakip kulüpler tarafından kötü kullanılıyor.
Lütfen bu tiyatro artık bitsin!..
Türk futbolu nereye?
Yine aynı konuya değinmek zorunda kalıyorum. Galatasaray kulübü açıkladı, son 4 ayda sarı-kırmızılı kulübün borcu 50 milyon TL artmış.
Maalesef diğer kulüplerimiz de aynı durumda!
Ama yönetenler, kendi başarısızlıklarını ilk önce günlük hakem neticelerine bağlıyorlar.
Bu konuda geçen hafta F.Bahçe teknik direktörü Dick Advocaat, "UEFA Avrupa Ligi'ndeki rakibimiz konuşulmuyor, hala geçen sezonki hakem hataları konuşuluyor" diyerek en güzel yanıtı kendi yönetimine verdi.
Süper Lig'de aynı hakemler bazı kulüplere defalarca veriliyor, bazı hakemler kara listeye alınıp hiç verilmiyor ve böyle çarpık düzen devam ediyor.
Hakem Komitesi başkanları sürekli değişiyor.
Sürekli Sayın Namoğlu, Sayın Zekeriya Alp ve birkaç değerli insan en sonunda dayanamayıp bırakıyorlar.
Televizyon programlarında geçtiğimiz haftalarda bir çözüm üretmiştik.
Hakem komitesi o haftanın hakemlerini seçsin ama hangi takımların maçını yöneteceğini kurayla belirlesin.
Genç futbolcu üretemeyip genç hakemleri de ortaya çıkaramıyoruz.
Daha doğrusu; kimse kimsenin ayağına basmak istemiyor ve bu çarpık düzen devam ediyor.
Türk Futbolu'na çok ama çok yazık oluyor.
Şenol Güneş'e yakışır
Tebrikler Trabzonspor'a...
Ülkemizde maalesef yapılan iyi şeylerin manevi değeri pek görülmüyor.
Trabzonspor önemli bir kararla yeni spor kompleksine "Şenol Güneş" ismini verdi.
Şenol hoca buna fazlasıyla layık. Dünya kupasındaki 3.'lük, Türk futboluna kazandırdığı başarılar ve genç futbolcular 30 yıllık dostum Güneş'e hakkının verilmesi beni çok mutlu etti.
Süper Lig'in ilk devresinin finalinde Beşiktaş'ın oynayacağı Kasımpaşa, Gaziantep ve Osmanlı maçlarından 3'er puan alacak gibi duruyor.
Atınç'ın son oynadığı maçlarda Güneş'e büyük moral verdiğini biliyorum.
Yorgun Atiba ve formsuz Oğuzhan'a alternatif olarak Şenol Hoca, Marcelo'yu ön libero oynatarak bir arayış içinde. Quaresma bu takımı daha ne kadar taşıyacak?
Olcay gerilerken, Kerim Frei canlandı.
Ama olmazsa olmaz bu takıma iyi santrfor alınması gerekir. Ara transferde bu konu öncelikli olmalı.
Genç Eslem sakatlıktan sonra iyi kumaş olduğunu Kayserispor maçında gösterdi.
Ama daha 10 fırın ekmek yemesi gerekir.
Belki dikkatinizden kaçmıştır;
Kayserispor'un golünü atan Furkan Yaman yine bizim BEFAM ürünü.
16 yaş milli takımında oynarken, yanımda da gazeteci Erce Kaftan vardı.
Hem Bülent Uygun, hem de Ersun Yanal gelerek Furkan'ı benden istedi.
Ben de gülerek, "Böyle yetenekli futbolcuyu bizden almak kolay değil" demiştim. Böyle üstün yetenekli futbolcu bir dönem Eyüpspor'a (herhalde bedava) oradan da Kayserispor'a verilmiş. Ama şunu da ekleyeyim; Furkan da eğitim ve sosyal gelişmesini tam tamamlamadı. Çünkü ülkemizde futbol akademileri kurulmadan böyle futbolcu yetiştir ama onlar da böyle yüzde 10'nu bile veremezler!
Şahsen benim ve benim gibi çoğunluğun haberi olmadan yönetici arkadaşlarım haberi olmadan iki yöneticinin imzasıyla kulüpten bir senet aldı.
Böyle olduğunu o zaman da kamuoyuna açıklamıştım.
Kalitesi tartışılmaz, işlerinde başarılı, yardımsever Mehmet Ali Aydınlar, Futbol Federasyonu'nun son toplantısında kendisiyle hiç tanışmadığımız halde bütün kulüp başkanları ve delegelerin olduğu toplantıda "Yarın bu oylamayı geçelim, Türk futbolunun gelişim projesinin başına Sinan Vardar'ı getireceğim" demişti.
Ertesi günkü oylamada Yıldırım Demirören çıktı, arkasına aldığı desteğe de güvenerek, "Başkan siz bırakın" diyerek Futbol Federasyonu başkanı oldu.
Çok yazık ki, Türk Futbolu Aydınlar gibi bir başkanı kaybetti. O dönem ben de futbol gelişim projesinin başına geçseydim, 40 yıllık deneyimimle bu yönetimden daha güzel işler yapardım.
O dönemdeki mali kongrede Demirören "Ben bu alacağımı bağışlarım ama alacağı olan herkes bağışlasın" demişti. En büyük alacaklı olan Serdal Adalı ve Tamer Kıran alacaklarıyla ilgili şu ana kadar en ufak bir serzenişte bulunmadılar.
O zaman Demirören Beşiktaş Kulübü'ne de haciz getiremeyeceği gerçeğiyle ortadayken bu alacağı hibe ettiğini artık açıklasın.
Sayın Erdoğan Demirören ve Ailesi'ne bu yakışır.
Bu konu rakip kulüpler tarafından kötü kullanılıyor.
Lütfen bu tiyatro artık bitsin!..
Türk futbolu nereye?
Yine aynı konuya değinmek zorunda kalıyorum. Galatasaray kulübü açıkladı, son 4 ayda sarı-kırmızılı kulübün borcu 50 milyon TL artmış.
Maalesef diğer kulüplerimiz de aynı durumda!
Ama yönetenler, kendi başarısızlıklarını ilk önce günlük hakem neticelerine bağlıyorlar.
Bu konuda geçen hafta F.Bahçe teknik direktörü Dick Advocaat, "UEFA Avrupa Ligi'ndeki rakibimiz konuşulmuyor, hala geçen sezonki hakem hataları konuşuluyor" diyerek en güzel yanıtı kendi yönetimine verdi.
Süper Lig'de aynı hakemler bazı kulüplere defalarca veriliyor, bazı hakemler kara listeye alınıp hiç verilmiyor ve böyle çarpık düzen devam ediyor.
Hakem Komitesi başkanları sürekli değişiyor.
Sürekli Sayın Namoğlu, Sayın Zekeriya Alp ve birkaç değerli insan en sonunda dayanamayıp bırakıyorlar.
Televizyon programlarında geçtiğimiz haftalarda bir çözüm üretmiştik.
Hakem komitesi o haftanın hakemlerini seçsin ama hangi takımların maçını yöneteceğini kurayla belirlesin.
Genç futbolcu üretemeyip genç hakemleri de ortaya çıkaramıyoruz.
Daha doğrusu; kimse kimsenin ayağına basmak istemiyor ve bu çarpık düzen devam ediyor.
Türk Futbolu'na çok ama çok yazık oluyor.
Şenol Güneş'e yakışır
Tebrikler Trabzonspor'a...
Ülkemizde maalesef yapılan iyi şeylerin manevi değeri pek görülmüyor.
Trabzonspor önemli bir kararla yeni spor kompleksine "Şenol Güneş" ismini verdi.
Şenol hoca buna fazlasıyla layık. Dünya kupasındaki 3.'lük, Türk futboluna kazandırdığı başarılar ve genç futbolcular 30 yıllık dostum Güneş'e hakkının verilmesi beni çok mutlu etti.
Süper Lig'in ilk devresinin finalinde Beşiktaş'ın oynayacağı Kasımpaşa, Gaziantep ve Osmanlı maçlarından 3'er puan alacak gibi duruyor.
Atınç'ın son oynadığı maçlarda Güneş'e büyük moral verdiğini biliyorum.
Yorgun Atiba ve formsuz Oğuzhan'a alternatif olarak Şenol Hoca, Marcelo'yu ön libero oynatarak bir arayış içinde. Quaresma bu takımı daha ne kadar taşıyacak?
Olcay gerilerken, Kerim Frei canlandı.
Ama olmazsa olmaz bu takıma iyi santrfor alınması gerekir. Ara transferde bu konu öncelikli olmalı.
Genç Eslem sakatlıktan sonra iyi kumaş olduğunu Kayserispor maçında gösterdi.
Ama daha 10 fırın ekmek yemesi gerekir.
Belki dikkatinizden kaçmıştır;
Kayserispor'un golünü atan Furkan Yaman yine bizim BEFAM ürünü.
16 yaş milli takımında oynarken, yanımda da gazeteci Erce Kaftan vardı.
Hem Bülent Uygun, hem de Ersun Yanal gelerek Furkan'ı benden istedi.
Ben de gülerek, "Böyle yetenekli futbolcuyu bizden almak kolay değil" demiştim. Böyle üstün yetenekli futbolcu bir dönem Eyüpspor'a (herhalde bedava) oradan da Kayserispor'a verilmiş. Ama şunu da ekleyeyim; Furkan da eğitim ve sosyal gelişmesini tam tamamlamadı. Çünkü ülkemizde futbol akademileri kurulmadan böyle futbolcu yetiştir ama onlar da böyle yüzde 10'nu bile veremezler!