Ankara’nın bağları
Beşiktaş, Ankara deplasmanında öyle bir ilk devre oynadı ki; doğrusu siyah-beyazlı takımı tanımakta zorluk çektim. Bu kötü görüntüde önemli faktörlerin arka arkaya gelmesi neden oldu. Rotasyon nedeniyle Atiba ve Oğuzhan'ın yokluğunda Necip çok önemli bir görevi üstlenmişti.
Genç futbolcu, maçın hemen başında sakatlanmasıyla Beşiktaş'ta taşlar yerinden oynadı. Marcelo-Tosic ikilisi uzun bir aradan sonra ayrılması sorunu daha büyüttü. Tabii Fabri'nin markete gider gibi kalesinden çıkıp yediği hatalı golle birlikte Beşiktaş'ın işi daha da zorlaştı.
AKILLAR NAPOLİ MAÇINDA
Şenol Güneş ikinci devreye Tosic'i soldan savunmaya çekerken bu futbolcunun yanına Rhodolfo'yu önlerine Marcelo'yu koyarak başladı. Belli ki kötü görüntü Güneş'i arayışa itmişti, Beşiktaş ikinci devrenin başında maçtaki ilk ciddi atağında Talisca'nın kafa golüyle biraz rahatladı. Siyah-beyazlı takım, Olcay'ın yerine oyuna giren Aboubakar'la hücumda daha net görüntü verdiği de önemli bir gerçekti.
Kamerunlu futbolcu takıma inanılmaz sinerji verdi.
İkinci devrede gerçek her zamanki Beşiktaş sahadaydı. Quaresma şefliğinde Beşiktaş, inanılmaz baskı kurmasına rağmen ev sahibi ekibin kalecisi Johannes Hopf ve kale direklerini aşamadı.
Ne diyelim sağlık olsun! Belli ki dünkü maçta Beşiktaş teknik direktörü ve futbolcuların aklı Napoli maçındaydı.
Güneş belli ki Avrupa'da başarıyı ön palana koyuyor. Güneş'in bu görüşüne saygı duyuyorum.
Gençlerbirliği maçı geride kaldığına göre biz de Türk Futbolu için büyük önem taşıyan Napoli maçı için sayıma geçebiliriz. Tabii bir kez daha galip gelirsek milletçe"Ankara'nın bağları" şarkısıyla halay çekeceğimiz de bir gerçek!
DEVAM DELİ KARDEŞİM!
Beşiktaş'ın Deli lakaplı unutulmaz futbolcusu İbrahim Üzülmez'i çok başarılı buluyorum. Futbolu iyi bilen Sevgili başkan İlhan Cavcav'ın yanında İbrahim kardeşimin teknik direktörlükte önünün çok açık olduğunu düşünüyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.