Beşiktaş hisse senetleri kimin elinde?
- Sinan Vardar Yazıları
- 10 Ağustos 2016, 21:48:34
Tarih; 27 Nisan 2016... Yaklaşık 4.5 ay önce Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş, spor kulüplerinin finansal açıdan daha dikkatli olmaları çağrısında bulunarak şu uyarıyı yaptı; "Kulüpler beş yıl kar edemezlerse imtiyazlar sonlanır. Dolayısıyla ondan sonra çoğunluk kimdeyse o şirketin sahibi onlar olur." Bu açıklama Türkiye'nin kısır futbol gündemi içinde hiç tartışılmadı bile... Aslında çok önemli sözler... Kulüpler sürekli zarar ederken yıllardır alınan borçların faizlerini zor ödenirken adını hatırlamadığım bir gazete ekonomi sayfasında şu başlığı atmıştı; Böyle giderse kulüpleri 'Abramoviç'ler yönetecek!
Tetikçilere dikkat!
Hepimiz biliyoruz, kulüplerimiz kötü yönetiliyor ve özellikle de üç büyükler büyük borç batağı içinde... Kötü yönetiliyor dediğimde beni ve benim gibi kulüp sevdalılarını kulüpten atmakla tehdit edenler ise bugünlerde ilginç açıklamalara imza atıyorlar. Sosyal medyada borç konusunda kaygılarımı yazınca birileri tarafından tutulduğu belli olan tetikçileri yazmayacağım bile! Bakınız; Beşiktaş'ın geçen cumartesi gününde yapılan Divan kurulu toplantısında her nedense BJK Futbol AŞ'nin borcu açıklanmadı. Dün açıklanan rakama göre Futbol AŞ'in azalan borç oranı yıllık yaklaşık 59 milyon TL, yani futbol AŞ aylık 5 milyon TL zarar etmiş ve bu rakam büyük başarı gibi gösteriliyor. Beşiktaş'ın elinde Fulya Tesisleri yok olmuş, borç almış başını gitmiş, stadın gelir kaynakları 3'er 5'er yıllığına satılmış. Birçok gelir kaynakları kırdırılmış. Ve bu atmosferde Beşiktaş'ı yöneten önde gelen kişiler kulübün bir yıl içinde kara geçip, 3 yıl içinde de borcu sıfırlayacağını söylüyor. Şaka mı yapıyorlar yoksa tavşandan şapka çıkaracaklar merak içindeyim!
Umudumuz menajer!
Biz Beşiktaşlılar bu atmosferde futbol takımını menajer Ahmet Bulut'a teslim edip yeni transferlere umut bağlıyoruz. Bunları yazıp,söylediğimizde Beşiktaş'ın geleceğinden endişe ettiğimizde hainmişiz gibi suçlanıyoruz. Beşiktaşlı dostlara şunu söylüyorum,gelirlerimiz çoktan kırdırılmışken borcumuz 2 milyar TL'ye yaklaşmış! Tehlike kapıda değil, içeri kadar girmiş! Başa dönelim; ne demişti SPK Başkanı Vahdettin Ertaş; "Kulüpler beş yıl kar edemezlerse imtiyazlar sonlanır. Dolayısıyla ondan sonra çoğunluk kimdeyse o şirketin sahibi onlar olur." Sahi; Beşiktaş hisse senetleri kimin elinde, hiç düşündünüz mü?
Tetikçilere dikkat!
Hepimiz biliyoruz, kulüplerimiz kötü yönetiliyor ve özellikle de üç büyükler büyük borç batağı içinde... Kötü yönetiliyor dediğimde beni ve benim gibi kulüp sevdalılarını kulüpten atmakla tehdit edenler ise bugünlerde ilginç açıklamalara imza atıyorlar. Sosyal medyada borç konusunda kaygılarımı yazınca birileri tarafından tutulduğu belli olan tetikçileri yazmayacağım bile! Bakınız; Beşiktaş'ın geçen cumartesi gününde yapılan Divan kurulu toplantısında her nedense BJK Futbol AŞ'nin borcu açıklanmadı. Dün açıklanan rakama göre Futbol AŞ'in azalan borç oranı yıllık yaklaşık 59 milyon TL, yani futbol AŞ aylık 5 milyon TL zarar etmiş ve bu rakam büyük başarı gibi gösteriliyor. Beşiktaş'ın elinde Fulya Tesisleri yok olmuş, borç almış başını gitmiş, stadın gelir kaynakları 3'er 5'er yıllığına satılmış. Birçok gelir kaynakları kırdırılmış. Ve bu atmosferde Beşiktaş'ı yöneten önde gelen kişiler kulübün bir yıl içinde kara geçip, 3 yıl içinde de borcu sıfırlayacağını söylüyor. Şaka mı yapıyorlar yoksa tavşandan şapka çıkaracaklar merak içindeyim!
Umudumuz menajer!
Biz Beşiktaşlılar bu atmosferde futbol takımını menajer Ahmet Bulut'a teslim edip yeni transferlere umut bağlıyoruz. Bunları yazıp,söylediğimizde Beşiktaş'ın geleceğinden endişe ettiğimizde hainmişiz gibi suçlanıyoruz. Beşiktaşlı dostlara şunu söylüyorum,gelirlerimiz çoktan kırdırılmışken borcumuz 2 milyar TL'ye yaklaşmış! Tehlike kapıda değil, içeri kadar girmiş! Başa dönelim; ne demişti SPK Başkanı Vahdettin Ertaş; "Kulüpler beş yıl kar edemezlerse imtiyazlar sonlanır. Dolayısıyla ondan sonra çoğunluk kimdeyse o şirketin sahibi onlar olur." Sahi; Beşiktaş hisse senetleri kimin elinde, hiç düşündünüz mü?