Yeter artık!
- Sinan Vardar Yazıları
- 24 Şubat 2016, 22:47:05
Geçtiğimiz hafta sonu oynanan G.Saray-Trabzonspor maçında yaşananlar futbol gündemimizin 1 numaralı gündemi oldu. Maalesef uzun zamandan bu yana futbolun güzelliklerinin yerine çıkan olayları, yaşanan rezillikleri konuşuyoruz. Bugünlerin geleceğini yıllardan bu yana söyleyen biri olarak ne yazık ki haklı çıktım. Şenol Güneş'in geçtiğimiz gün yaptığı açıklama geldiğimiz noktayı çok iyi özetliyor; futbolumuz batıyor!
Rezaletler örtüldü
Uzun yıllardır futbolun içindeyim.
Şunu söyleyebilirim; Türkiye'de hakem yönetimleri gerçekten bir rezalet. Son senelerde bariz hakem hataları nedeniyle çok takımın canı yandı. Birçok takımın hakkı yendi ve birçoğu alt liglerde yaşam savaşı veriyor.
Bakın mesela uluslararası arenada boy gösteren Cüneyt Çakır'ın bile çok kötü yönettiği maçlar var. Uluslararası başarılar elde eden hakemler bile birçok takımın hayatıyla oynadı ve bu yapılan hatalar görmezden gelindi. Hata futbolun içinde tabii ki olabilir ama futbolumuzda artık güvenden bahsedemiyoruz. Özellikle bir dönem futbolun başında olan Mahmut Özgener-Lütfi Arıboğan ikilisi döneminde neler yaşandığını hepimiz çok iyi biliyoruz. O dönemde ortaya çıkarılan tapeler hala hafızalarımızda...
Maalesef masa başı oyunları çok uzun zamandır futbolumuzun üstüne kara bulut gibi çöktü. Merak ediyorum; kulüp başkanlarının, yöneticilerin, menajerlerin, spor medyasında görev yapan birçok insanın servetinde açıklanamayan büyüme var mı? Bahis olaylarına hiç girmek istemiyorum. Gerçekten ortaya atılan iddialar mide bulandırıcı.
Bu kadar yanlışın içinde kulüplerin borç batağında olması araştırılması gereken bir başka konu.
Temiz futbol şart
Yıllardır söylüyorum ancak anlatamıyorum, futbolu artık futbol adamları yönetmelidir. Futbolun adil adamları olarak bir araya gelmeliyiz ve yeni bir sayfa açmalıyız.
Kendi kulüplerinde başarısız olmuş ve batağa sürüklemiş basiretsiz yöneticilerden futbolumuzu kurtarmalıyız.
Bugün hepimizin temiz futbola çok ihtiyacı var. Son yıllarda yapılan yanlışlar nedeniyle müşteri statüsünde görülen futbol taraftarları maçlardan elini ayağını kesti. İnsanları aileleriyle birlikte tekrar stadyumlara çekmeliyiz.
Bu ancak gerçek futbol adamlarının el ele verip yeni futbol yapılandırılmasıyla olur. Gerisi hikaye olur!
Rezaletler örtüldü
Uzun yıllardır futbolun içindeyim.
Şunu söyleyebilirim; Türkiye'de hakem yönetimleri gerçekten bir rezalet. Son senelerde bariz hakem hataları nedeniyle çok takımın canı yandı. Birçok takımın hakkı yendi ve birçoğu alt liglerde yaşam savaşı veriyor.
Bakın mesela uluslararası arenada boy gösteren Cüneyt Çakır'ın bile çok kötü yönettiği maçlar var. Uluslararası başarılar elde eden hakemler bile birçok takımın hayatıyla oynadı ve bu yapılan hatalar görmezden gelindi. Hata futbolun içinde tabii ki olabilir ama futbolumuzda artık güvenden bahsedemiyoruz. Özellikle bir dönem futbolun başında olan Mahmut Özgener-Lütfi Arıboğan ikilisi döneminde neler yaşandığını hepimiz çok iyi biliyoruz. O dönemde ortaya çıkarılan tapeler hala hafızalarımızda...
Maalesef masa başı oyunları çok uzun zamandır futbolumuzun üstüne kara bulut gibi çöktü. Merak ediyorum; kulüp başkanlarının, yöneticilerin, menajerlerin, spor medyasında görev yapan birçok insanın servetinde açıklanamayan büyüme var mı? Bahis olaylarına hiç girmek istemiyorum. Gerçekten ortaya atılan iddialar mide bulandırıcı.
Bu kadar yanlışın içinde kulüplerin borç batağında olması araştırılması gereken bir başka konu.
Temiz futbol şart
Yıllardır söylüyorum ancak anlatamıyorum, futbolu artık futbol adamları yönetmelidir. Futbolun adil adamları olarak bir araya gelmeliyiz ve yeni bir sayfa açmalıyız.
Kendi kulüplerinde başarısız olmuş ve batağa sürüklemiş basiretsiz yöneticilerden futbolumuzu kurtarmalıyız.
Bugün hepimizin temiz futbola çok ihtiyacı var. Son yıllarda yapılan yanlışlar nedeniyle müşteri statüsünde görülen futbol taraftarları maçlardan elini ayağını kesti. İnsanları aileleriyle birlikte tekrar stadyumlara çekmeliyiz.
Bu ancak gerçek futbol adamlarının el ele verip yeni futbol yapılandırılmasıyla olur. Gerisi hikaye olur!