Aklımda deli sorular!
- Sinan Vardar Yazıları
- 11 Şubat 2016, 01:22:36
Altyapıdan yükselip kaptanlık pazubandını takan Necip attığı nefis paslar yerinde müdahalelerle sahanın yıldızıydı.
Şunu düşündüm; Beşiktaş taraftarı Necip'i daha çok sevmeli. Ancak ilk yarıda 'beyaz' olan Beşiktaş'ın, ikinci 45 dakikada 'siyah' olması çok şaşırtıcıydı.
Futbolun şakası olmaz
Beşiktaş bu baskıyla farkı da açmalıydı ama ikinci yarıda Konyaspor rüzgarla birlikte gelmeye başladı. Beşiktaş için her şey sadece ve sadece bir dakikada tersine döndü. 64. dakikada Marcelo kırmızı kartla oyundan atılırken neden olduğu serbest atıştan Konyaspor durumu 1-1'e getirdi. Orhan Veli Kanık'la başlayan maç bu dakikadan sonra Serdar Ortaç'ın "Kafamda deli sorular" şarkısına döndü.
Hafta sonunda "savunmada kim oynar", "defans hattı bir daha nasıl oluşur" diye düşüncelere dalarken Boyko hatalı çıktı Konyaspor 2'yi buldu.
Konyaspor'un ikinci devredeki oyunu Beşiktaş'ın her maç görmeye alıştığımız kontraatakları çok hızlı ve etkiliydi. Tam 7 eksikle sahaya çıkan Torku Konyaspor ve özellikle de Aykut hoca Kocaman bir alkışı hak etti. Beşiktaş'ın tur şansı bitmedi ama gerçek olan bir şey var ki zorlaştı. Bence yarı final şansı iki takım için de hâlâ yüzde 50...
Beşiktaş Teknik direktörü Şenol Güneş ve futbolcuları bu yenilgi sonrası çok eleştirmek istemiyorum. Dilerim bu yenilgi nazarlık olur. Ancak Tosic için ilginç bir benzetme yapamadan geçemeyeceğim. Acaba diyorum ki; 1989 yılında transfer edilen ve fazla koşmadığı için o dönemde "Seba'nın askerlik arkadaşı" diye eleştirilen Walsh'ı 60'lı yaşları sürdüğü bu haliyle çağırsak, Tosic'ten daha yararlı olur mu?