Bundan sonra ne olacak?

Futbolumuzda bugünlerde hareketli günler yaşanıyor.
Hedef kulüplerin borçlarını yapılandırmak...
Biliyorsunuz birçok kulübümüz battı veya daha alıştıra alıştıra söyleme tabiriyle batma noktasında.
Kulüplerimizin banka ve aracı kurumlara olan borcu dağları aştı. Bugün Türkiye'de bir elin parmağını geçmeyecek sayıda kulüpler dışında hepsi mali yönden kan ağlıyor.
Yeni geçmesi beklenen yasayla kulüplerin tüm borçları ilk iki yıl ödemesiz 10 yıl taksite bölünecek. Tüm borçlar için üç kamu bankasından kredi alınacak ve devlet desteğiyle rahat nefes alacak.

Denetim şart!
Kulüplerin rahat nefes almasını sağlamak tabii ki sevindirici bir şey. Ancak peki bundan sonrası için neler olacağını çok merak ediyorum. Türkiye'de sorumsuz, market bile yönetemeyecek vizyonsuz yöneticiler kulüplerin bu kadar ağır yük altında borçlanmasına neden oldular.
Maalesef bugüne kadar kulüpler iyi denetlenmedi. Bakın Alman Futbol Federasyonu kulüplerini Belçikalı bağımsız denetçilere denetliyorlar.
Alman Futbol kulüpleri o kadar sıkı mali disipline uymak zorundalar ki şartları yerine getirmezlerse vay hallerine!
Türkiye'de de kulüplerin borçları yapılandırıldıktan sonra tıpkı Almanya'daki gibi sıkı kurallar getirilmeli.
Yöneticilerinin artık kulüpleri istedikleri gibi borçlandırmasını önlemek için şahsi kefalet şartı yerine getirilmeli.
Madem borcun var o zaman kriterlere uy ve bütçen kadar transfer yap!
Yabancıya karşı değilim ama madem Türkiye'de inanılmaz paralar havada uçuşuyor bunun için yabancı futbolcular için milli takımda oynamış veya yaş kriteri getirilmeli.

Altyapı gerçeği
Hep söylüyorum; kulüplerin kurtuluşu için altyapıya önem verilmeli.
Bakın dünya futbolunu son 15 yıldır kasıp kavuran Barcelona geçtiğimiz hafta sessiz sedasız yaşları 12 ile 15 arasında olan değişik ülkelerden 70 yetenekli genci kadrosuna kattı. Katalan ekibi, bu oyuncuları hem kendi kullanacak hem de İspanya futboluna kazandıracak.
Mali disiplin, kurumsallaşma ve geleceğe dönük adımlar atılmadan başarı gelmez. İstediğiniz kadar iyi niyetle borçlarınız temizlense bile önce kafalar; değişmeli, yeniliğe, dürüstlüğe ve geleceğe dönük güzel projelere açık olmalı. Yoksa değişen hiçbir şey olmaz ve kan kaybeden Türk futbolunun durumu bundan daha
kötü olur.