Teşekkür ve uyarı!
Öncelikle kabul etmek gerekir; Brugge çok iyi bir takım. Son derece hızlı, etkli ve oyun disiplininden kopmayan ve Türk futbolunun hala büyük zaafı olan hava toplarında çok etkililer.
Turu da hak ettiler.
Umut sadece Töre'ydi. Bilic'in oyun planı Gökhan Töre üzerineydi. Brugge'lü oyuncular Töre'nin her an başlarına bela olacağını biliyordu. Belçika ekibi ilk devrede Töre'ye zaman zaman sertlikle durdurabildi. Bence bu maç Atiba'lıktı.
Veli ilk devrede bir sağa bir sola koşarken verimli olamadı. Tolgay da etkisiz kalınca Beşiktaş ilk devrede gol bulamadığı gibi kalesinde de zaman zaman tehlikeler yaşadı. Brugge'ün ilk devrede 3 net gol pozisyonunda gözlerimizi kapattık.
Savunma rezaleti!
Dünkü yazımda Beşiktaş'ın kaleyi sık sık yoklaması gereken bir maça çıktığını yazmıştım. 2. yarının başında Motta öyle bir gol attı ki şapkamızı çıkardık.
Siyah-Beyazlılar, golün ardından daha kontrollü olması gerekirken, inanılmaz hatalar zinciriyle, hem de kontradan golü kalesinde gördü. Bilic "Bir şeyler yapmalı" diye düşünürken maça yaptığı değişikliklerle damga vuran yine Preud'homme'du. Yazımda yine Beşiktaş'ın turu ancak takım savunmasıyla kazanacağını belirtmiştim. Kartal, bırakın iyi savunmayı, bazen topu ceza sahasından çıkarırken bile zor durumlara düştü. Böyle acemilikler yakışmadı.
Kartal artık lige döndü. Bu sezon Avrupa Arenası'nda Türkiye'nin gururu oldu, teşekkürü hak etti. Ama takım savunması konusunda "Aman dikkat" diyorum. Bilic hemen bir şeyler yapmalı.
Yoksa bu savunmayla şampiyon da olunmaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.