Beşiktaş nasıl başarıya ulaşır?

Olmuyor, olmuyor, olmuyor! Özlenen Beşiktaş'ı bir türlü seyredemiyoruz!
Bugünlerde beni yoldan çeviren Beşiktaşlılar hep şu soruyor; "Ne olacak Beşiktaş'ın hali?"
Puan durumuna baktığımızda Beşiktaş başarılı gibi gözükebilir ama liderin 10 puan gerisinde. G.Saray son 6 deplasmandan 1 galibiyet alamazken, tarihinin en kötü performanslarından birine imza atarken; Beşiktaşlı oturup ikinciliğe mi sevinecek? Doğrusu ben sevinemiyorum.
Çare basit: Beşiktaş artık üretmeli!
Kısa ve net teşhislerle Beşiktaş'ın neye ihtiyacı olduğunu vurgulamaya çalışacağım.
Daha önceki haftalardaki yazılarımda Avrupa'da başarılı olmuş futbol kulüplerinin felsefeleri ve kültürleri ile istikrar yakaladıklarını yazmıştım.
Bakın, kendisi üretmeyen kulüpler bir gün yok olmaya mahkumdur!
Bir antrenörün, futbolcunun yeteneğini geliştirdiğini söylerler.
Bana göre; iyi antrenör, futbolcunun yeteneğini değil, oyuncunun yeteneğinin beceriye nasıl dönüştürüleceğini geliştirir.
Futbolcular, yetenekleri var olduğu için antrenörlerin karşılarına gelirler.
Bilic "Ne zaman elimizde 10 Necip olursa istikrar ve başarıyı uzun yıllar sürdürebiliriz" dedi. Şimdi sizlere soruyorum alt yapıdan son 5 yıldır, Necip Uysal'ın dışında kaç futbolcu A takımda istikrar yakaladı? Sıfır!..

Çare, Süleyman Seba dönemi
Milne döneminde Beşiktaş'ın altyapısından veya genç yaşlarda kulübe gelen futbolcu ordusu vardı.. O yıllarda ne F.Bahçe ne G.Saray'ın esamesi okunuyordu.
Bakın son 10 yıla damga vuran Barcelona, özkaynak düzeniyle nasıl parladı.
Beşiktaş, Seba döneminin ardından tarz değiştirdi. Başarılı yapı bozuldu, düzensizlik geldi. Bakın Seba'dan sonra başkan seçilen Bilgili göreve geldikten sonra altyapıyı kaldırmaya çalışmıştı. Maalesef BEFAMProjesi'nin yarıda kalması, Bilgili sonrası Demirören yönetiminin de aynı mantıkta gitmesinin eseriydi.
Beşiktaş, çok transfer yapan, özkaynak düzenine hıyanet eden bir yapıya büründü.
Artık Beşiktaş; Beşiktaş değildi.
Seba-Milne döneminde herkesin kıskandığı takım gitti, yerine F.Bahçe ve G.Saray'ın arkasında yer alan, 6-7 yılda bir yaşanan şampiyonluklara sevinen bir kulüp oluşturuldu.
Beşiktaş bir an önce kendi özüne dönmeli.
Beşiktaş, Beşiktaş formasını hak eden futbolculardan kurulmalı. Beşiktaş'ta tek çare Süleyman Seba'nın yoludur.

Türkiye'nin en büyük markası
Reçete nerede diye uzak limanlara yelken açmaya gerek yok. Türkiye'nin dört bir yanında Beşiktaş formasını gururla taşımaya hazır gençler var.
Takımda geçen sezon bir ara 13 yabancı futbolu vardı. Düşünebiliyor musunuz bu oyuncuların yükünü? Çoğunu bedavaya gönderecek takım bile bulunamıyordu.
Yazık değil mi Beşiktaş'ın paralarına!
Beşiktaş hemen yeniden yapılanmalı.
Türkiye'deki Beşiktaşlılar bir ağ oluşturmalı ve yetenekli gençleri izleme komitesine önermeli. Bunun için tüm Beşiktaşlıların gönüllü olarak hizmet etmek isteyeceğine adım gibi eminim.
Türkiye'nin en büyük markasının parlak geleceği için Beşiktaş'ın futbol kültürüne uygun gençlere yatırım yapması şart. İlk reçetenin başlangıcının da bu olduğunu herkese haykırıyorum.
Son kullanma tarihleri yaklaşmış ürünlere yatırım yapmayın artık!
Beşiktaş'ın vefakar taraftarı kalıcı başarıları alkışlamayı hak ediyor.
Sayın Başkan, lütfen Bilic'in, "Bize 10 Necip lazım" sözü için harekete geçin.
Yeter ki harekete geçin, tüm Beşiktaş camiası arkanızda...