Buna da şükür!
Doğrusunu söylemek gerekirse, '2014 model Kartal'ı seyretmek için içim kıpır kıpırdı.. Ligin ilk yarısında saha içinde yaşanan arızaların giderildiğini görmeyi hayal ederek büyük bir keyifle izlemeye başladım sezonun ilk derbisini...
İyi de, hiçbir şey değişmemiş; her şey bıraktığımız yerde kalmış Beşiktaş'ta.. Öyle ki ilk yarı boyunca koca Beşiktaş'ın olumlu tek pozisyonu bile yok. Evsahibi Trabzonspor ise öyle ahım-şahım bir kadroya sahip olmamasına ve çok da müspet bir futbol oynamamasına rağmen; ilk yarıda resmen Beşiktaş'ı kendi sahasına hapsetti.
Sezon başından beri defans bloğuna bir çare bulamayan Önder efendi ve Slaven Bilic ikisi, ikinci transfer dönemini de boş geçirdi. Ehh, hâl böyle olunca da kademe hatasından Beşiktaş yine kalesinde golü gördü.
Ümraniye kapı-duvar
İkinci yarı da aynı filmi seyrederken, takımın en golcü ismi olan Hugo Almeida fırsatçılığını ortaya koyarak skoru eşitledi.
Allah aşkına; sezon sonu gitmeyi kafasına koyan Manuel Fernandes'in tek bir müspet hareketini gören var mı?
Kiralık olarak alınma tezgahına düşülen ve şimdi bonservisi için 7 milyon euro istenen Gökhan Töre nerede; o da kayıp!
Yine sahanın en iyisi, fedakar Tolga Zengin..
Aldığı para helâl olsun..
Özellikle gol yollarında hiç yokuz. Bu futbol ve bu skor; Ümraniye'dekiler için ciddi bir uyarı aslında. Ama orada da maalesef kapı-duvar olduğu için; acaba kimin umurunda?
Ya; bir tane müspet iş yapın da, şu Mustafa Pektemek'i de bir forma sokun artık!
Bu kısır futbolla, Trabzon'dan alınan bir puana şükretmek lazım. Çok merak ediyorum, bu maçla ilgili Ümraniye'deki yetkililer (!) nasıl bir önlem alacaklar acaba?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.