Meşaleler

Beşiktaş ve Fenerbahçe'den puan almış İstanbulspor karşısında kolay bir galibiyet beklemek hayalcilikti.

Şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken daha güçlü bir oyun ve daha çok pozisyon bekliyordu sarı kırmızılı taraftar ama bu beklentisi karşılık bulmadı.

Son şampiyonlar, Trabzonspor, Beşiktaş ve Başakşehir'den hatırlanacağı üzere avantaj ne kadar büyük olursa olsun en sancılı maçlar son haftada oynananlar oluyor.

Sezonun sonunda zirve performanstan hayli uzaklaşılması yeni bir durum değil.

Yine kısır bir ilk yarı, yine penaltı ve yine Icardi ile öne geçen Buruk'un takımı ikinci golü ararken daha istekliydi.

Yedek kulübesine demir atan Midtsjö'nün Oliveira yerine maça girmesi Galatasaray'ı daha tempolu ve inatçı bir takıma dönüştürmüştü. Artık 1-0 önde olan Okan Hoca'nın takımı daha net pozisyonlar üretiyor, Tekke ve talebelerinin direnci her geçen dakika eriyordu. Ta ki Zaniolo oyuna girer girmez bir VAR yardımıyla kırmızı kart görene kadar.

İlginçtir gol pozisyonlarına giren hala sarı kırmızılılardı.

Duran toplar, kontralar derken ara pasıyla buluşan Icardi nefis bir vuruşla topu uzak köşeye gönderip farkı ikiye çıkardı.

Çiçeklerle döşeli şampiyonluk yolunu (bir önceki yazım) artık meşaleler aydınlatıyor.

Kadıköy'de Trabzon puan alırsa Muslera'nın eldivenleri futbol topunu değil kupanın kulplarını tutacak. Kasımpaşa stadında oynanan maçın bitiminde Taksim'de bayraklarıyla turlayan taraftara göre bu iş çoktan bitti bile.