Gerileme
Dün akşamki maçı sadece Galatasaray penceresinden okumak Çağdaş Hocaya haksızlık olur. Kayserispor dersine iyi çalışmış ve hırslıydı. BAY geçtiği haftada tam kadro çalışan Galatasaray ise adeta "Milli maç arası" yorgunu bir takım gibiydi. Ev sahibinin ilk yarıdaki üstün oyunuyla gelen golleri Okan Hocanın işini çok zorlaştırmıştı. Sahanın en kötülerinden Midtsjö, Mertens ve Yunus ikinci yarıda kulübeye çekilip, Oliveira, Rashica ve Barış girince Galatasaray daha kifayetli bir takıma dönüşmüştü. 55. dakikada Barış'ın koluna çarpıp giren goldeki Oliveira korneri bile bu oyuncunun ilk 11'den kesilmesinin mantıksızlığını ispatladı. Galatasaray ilk yarıda kazandığı sayısız duran top ve kornerde rakip kalede tehlike yaratmaktan çok uzaktı. Golün iptali kararında hakemler haklıydı. Fakat Galatasaray'ın ilk yarıda beklediği penaltıda VAR'ın devreye girmemesine stattaki hemen hemen herkes gibi ben de şaşırdım. H H H
Kerem yerine üçüncü Türk olarak kadroya giren Kazımcan için henüz erken gibi geldi bana. Önünde Mertens'in olduğu ilk yarıya göre küçük bir diziliş değişikliğinin de katkısıyla ikinci yarıda "bi'tık" derli topluydu gerçi. Mata, Icardi hatta Boey son performanslarından uzaktı. Özetle; verdiği uzun arada tam takım çalışan Galatasaray eksiklerini gidermemiş, geriye gitmiş. Transfer tahtası kapalı, oyuncularına düzenli ödeme yapamayan Kayserispor'u ayakta alkışlıyorum. Dün akşam beyaz formalı takıma bir puan bile fazlaydı. RHG ENERTÜRK Stadı'ndaki taraftarına sadece üç puan değil gurur duyulacak bir performans da hediye ettiler. Maçı statta izlediğimden ve son düdükle yazımı göndermek durumunda olduğumdan hakem hakkında detaylı yorumumu sonraya
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.