Kaleci
Trabzonspor ilk 20 dakikada maruz kaldığı müthiş pres karşısında o kadar sindi ki gecikmeli de olsa İsmail Çipe'den formayı kapan Galatasaray kalecisi Fatih'i ancak 20. dakikada görebildik. Bu dakikaya kadar Trabzon kalecisi Uğurcan'ı çok zorlayan bir pozisyon yoktu gerçi ama Galatasaraylı oyuncular coşkulu oyunlarıyla rakip yarı sahada her an tehditkar olmayı başarıyorlardı.
Emre Kılınç'ın yerde kaldığı bir pozisyonda (eğer öncesinde bir elle oynama yoksa) sarı kırmızıların bir penaltısı verilmedi gibi geldi bana.
Benzer pozisyonda, Denswil'in hakemin gözünün önünde Kerem'in ayağına bastığı pozisyondaysa VAR Özgür Yankaya devreye girince penaltı verildi. Sarı-kırmızılılardaki en iyi penaltıcı Cicaldau (nihayet) beyaz noktaya gelince, skor 1-0 oldu.
38. dakikada Berkan'ın şutunda top Vitor'a çarptı, ters ayağında yakalanan Uğurcan muazzam bir refleksle sezonun önemli kurtarışlarından birine imza attı.
Galatasaray, bu sıra dışı kurtarış olmasa soyunma odasına iki farklı önde girecekti. İlk yarıda değil İsmail Çipe ben bile Galatasaray kalesinde oynardım. Ancak ikinci yarı pek öyle olmadı. Hamsik'in yokluğunu hisseden Avcı, Berat'ın yerine Siopis'i oyuna sürerek orta saha direncini hayli arttırmıştı.
Torrent'se iki kariyerli ve deneyimli ismi Babel ile Feghouli'den medet ummuştu. İspanyol hoca bu iki ismi bir sonraki maçta ilk on bire koyarsa hangimiz şaşırırız ki!..
Nwakaeme'nin "maç eksiği" de hayli dikkat çekiyordu ama Bakasetas müthiş bir golle "geri dönüşünü" ilan ediyordu. Babel'in kavisli şutunda Trabzon'un süper kahramanı Uğurcan "sezonun kurtarışları" videosuna bir katkı daha yaptı. Tam maç berabere bitiyordu ki sahneye klasikleşen hatasıyla yine Taylan çıktı ve Visca cezayı kesti.
"Galatasaray umut veriyor" denerek yorumlanacak maç "yönetim istifa" tezahüratlarıyla bitti.
İyi bir kalecinin ne olduğunu idrak ettiğimiz bir maç daha geride kaldı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.