Belhanda kibiri

İddia ediyorum; dün akşam Seri ile Belhanda'nın yerine Mahmut Tekdemir ile İrfan Can oynasa ilk yarı Galatasaray'ın lehine sonuçlanırdı.
Sadece formda bir Falcao olsa dahi ilk yarı için aynı tahminim geçerli olurdu.
''Varlığı dert yokluğu yara'' Falcao'nun, Andone'nin yakaladığı fırsatları es geçeceğini sanmıyorum.
Ben, Belhanda'nın fazlasıyla kibirli oyunundan bıktım doğrusu.
Nasıl ki; Marcao ve Luyindama'yı tam anlamıyla idrak edince Denayer'den özür dilemeyi bildiysem, bir dönem Galatasaray forması giymiş (rahat tavırlarıyla çok eleştirdiğim) Emre Çolak'tan da özür diliyorum.

***

Hadi ikinci yarıda toparlanan Seri, risk alıp da hata yapıyor, ya Belhanda; o ne yapıyor? Yanındakine pas vermekten, baskı yokken topu kocaman bir kalenin ölü noktasına ayak içiyle göndermekten aciz.
Havalarsa bin beş yüzken, performansı sıfırın azıcık üzeri.
Galatasaray taraftarını çileden çıkaran kötü oynaması değil, burnundan kıl aldırmayan ve sadece Feghouli'ye endeksli oyunu.
Fatih Hoca ikinci yarıya Donk'u çıkarıp Feghouli'yi alarak başladığında içimden ''maç gitti'' demiştim.
Maalesef ''giden'' sadece bir maç değil, Terim'in arkasında dağ gibi durduğu Belhanda'nın Galatasaray taraftarı ile arasındaki bağ da oldu.
Her şeye rağmen Galatasaray'a ''kötü oynadı'', Real Madrid'e ''iyi oynadı'' diyemem ama daha kaç kaybedilen maçla umutlanılabilir emin değilim.
Keza durum ''kaybederken umutlanmak'' değil de bana tam tersi gibi geliyor.