804
Galatasaray'a Göztepe maçları yarıyor. İmparator, ayağının tozuyla, karşısında Göztepe'yi bulmuş ve şampiyonlukla tamamlanan sezona galibiyetle giriş yapmıştı. Sezonun son maçında oynanan Göztepe- Galatasaray maçysa nefes keşmiş, 21. şampiyonluk kutlamalarını başlatmıştı.
Ligin ilk haftasında eski takımı Ankaragücü'nü bulan İmparator, yeni sezon kendi seyircisi önüne, bir başka eski takımı Göztepe ile oynayarak çıktı.
Dile kolay; tam 804 maç! 402'si kaptanlık pazubandıyla taçlanmış parçalı formayı terleterek, 402'siyse kulübede takımı yöneten teknik patron olarak. Üstelik; yaşayan bir efsanesi olduğu kulübün, Divan Kurulu Üyesi sıfatıyla. Peki, 2013 Eylül'ünde hocayı antrenmandayken gönderen, sayın Ünal Aysal şu an ne yapıyor acaba? Finansal sıkıntılarla boğuşan kulübün ilerleyen yıllarında ismi nasıl anılacak (eğer anılırsa), merak ediyorum. Neyse…
İkinci yarı başlarken oyuna giren Gomis için de bir ''buzları eritme'' fırsatı doğdu. Gomis'in bu fırsatı kötü kullandığını söyleyemem ama, onu önümüzdeki ay başka bir takım formasıyla oynarken görürsem şaşırmam.
Yine de, finansal sebepler kadar, sportif gerekçelerle de, satılma olasılığı en yüksek oyuncunun Feghouli olduğunu tahmin ediyorum.
Tabi , eğer talibi varsa… Sinan Gümüş kardeşimiz, çok kritik bir evresinde kariyerinin. Sanırım onu önümüzdeki hafta Alanya maçında yedek kulübesinde göreceğiz.
''Acil stoper ihtiyacı'' ise Terim ve başkan Cengiz dahil herkesin dilinde. İyi bir stoper ve hızlı bir santrforla Galatasaray, hayli eli yüzü düzgün bir takıma evrilmekle kalmayıp, Şampiyonlar Ligi için bile umutlandıracak noktaya gelir. Yine de, çok güdük bir bütçeyle, son torbadan, ''deve dişi'' gibi rakiplerle boğuşmak kolay olmayacak.
Nagatomo'ya aranan yedek, yani; yerli sol bekin alınma zorunluluğu da herkesçe malum. İmkanlar kısıtlı, hedefler büyük… Neyse ki; kulübün toplam 804 kez maç heyecanını saha zeminde yaşamış bir lideri var. Bu denli önemli bir koz, milyar avroluk Avrupa kulüpleri için bile paha biçilemez bir değerdir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.