Riekerink bitmiş
- Rıdvan Dilmen Yazıları
- 13 Şubat 2017, 00:29:27, Güncelleme: 13 Şubat 2017, 00:30:12
En başta Bruma ve sonra diğer oyuncular başlarında hoca yokmuş gibi oynadı. Malesef Riekerink saygınlığını yitirmiş durumda. Galatasaray'ın ne oynadığı belli değil. Sahada bir plan ve program yok. Sneijder olmayınca bağlantı kopuyor. Çok büyük avantaj kaçırdılar.
İddia ediyorum, 'futbolun matematiğini, taktiğini en iyi ben biliyorum' diyen kişi dahi Galatasaray'ın son bölümde ne oynadığını anlamamıştır. 3'lü oynayacağız diyor Josue girerken, ortada herhangi bir üçlü yok. Bazen De Jong tek kalıyor, stoper gibi oynamasını istediği Linnes içeri pek girmedi. Aslında maç öncesi pek çalışılmadığı şuradan belli... Korner kullanıyorlar, bir Bruma kullanıyor, bir Rodrigues kullanıyor, bir Sabri atıyor.
Neredeyse topa yakın olan korner atıyor. Frikik oluyor, normalde kim vurur topa iyi? Podolski...
Kalkmış, Tolga vuruyor. Podolski mermi gibi vurur, ıslak saha... O kadar disiplinsizlik, organizasyonsuzluk var ki.
Başıboşluk olduğu zaman ne kadar yetenekli olursanız olsun sonuç çıkmaz.
Savunma sıkıntılı
Sabri, Hakan, Semih, Linnes... Yetenekli bir savunma hattı değil. Sol bekin solak değil bir kere. İki bekin kafaya çıkamıyor.
Bir teknik direktör sabah akşam aynı golü yiyip önlem almıyorsa bu büyük bir hatadır. Önlem almaz mı bir hoca?
Savunma hattında çok iyi kafaya çıkan bir oyuncu bile yok.
Oyuncu dinlemiyor!
Bir taraftar maçın hemen ardından Asbaşkan Cengiz Özyalçın'ı protesto ederken "Beden eğitimi hocasını takımın başına getirdiniz" dedi. Bir öğretmenin de saygınlığı olması gerekir.
Bruma her yerde oynar, forvet arkasında oynamaz.
Bruma gibi yeteneği kanatta kaybediyorsun, bir de göbekte verim alamıyorsun.
Maçlar kaybedilebilir ama oyuncu seni dinlemiyor. Riekerink net olarak saygınlığını da yitirmiş ve tam olarak bitmiş. Sneijder sadece istatistik yapmıyor, sahada antrenörlük de yapıyor aslında. Oyuncular başlarında kimse yokmuş gibi oynadı bu maçta, özet bu... İyi giderken yazdıklarım da bunlardı aslında, pek de fark yok.
TABANCA GİBİ KAYSERİ
Kayserispor'un Sergen hocayla birlikte devre arası transferini en iyi değerlendiren takım olduğunu gördük. Başakşehir'den 5 yemelerine rağmen sakin kaldılar, tabanca gibi takım yaptılar. İlk yarıda 6 kilometre koşu mesafesini geçen 3 oyuncusu vardı.
İçeride Fenerbahçe'yi 4-1 yeniyorsun, kupada Gençlerbirliği'ni eleyip dün de Galatasaray'a karşı kazanıyorsun. 70 dakika çok iyi oynadılar. İlk 20 dakikayı ayırıyorum çünkü Kayserispor daha önce koparabilirdi.
BEŞİKTAŞ KARLI...
Son olarak şunu sorayım, haftanın en kârlısı kim? Fenerbahçe diyenler olacaktır ama bence Beşiktaş... Haftaya kaybederek giren Beşiktaş'ı yakalama ümidi olan tüm takımlar puan kaybetti. İlk 9'dan yalnızca Trabzonspor kazandı.
İddia ediyorum, 'futbolun matematiğini, taktiğini en iyi ben biliyorum' diyen kişi dahi Galatasaray'ın son bölümde ne oynadığını anlamamıştır. 3'lü oynayacağız diyor Josue girerken, ortada herhangi bir üçlü yok. Bazen De Jong tek kalıyor, stoper gibi oynamasını istediği Linnes içeri pek girmedi. Aslında maç öncesi pek çalışılmadığı şuradan belli... Korner kullanıyorlar, bir Bruma kullanıyor, bir Rodrigues kullanıyor, bir Sabri atıyor.
Neredeyse topa yakın olan korner atıyor. Frikik oluyor, normalde kim vurur topa iyi? Podolski...
Kalkmış, Tolga vuruyor. Podolski mermi gibi vurur, ıslak saha... O kadar disiplinsizlik, organizasyonsuzluk var ki.
Başıboşluk olduğu zaman ne kadar yetenekli olursanız olsun sonuç çıkmaz.
Savunma sıkıntılı
Sabri, Hakan, Semih, Linnes... Yetenekli bir savunma hattı değil. Sol bekin solak değil bir kere. İki bekin kafaya çıkamıyor.
Bir teknik direktör sabah akşam aynı golü yiyip önlem almıyorsa bu büyük bir hatadır. Önlem almaz mı bir hoca?
Savunma hattında çok iyi kafaya çıkan bir oyuncu bile yok.
Oyuncu dinlemiyor!
Bir taraftar maçın hemen ardından Asbaşkan Cengiz Özyalçın'ı protesto ederken "Beden eğitimi hocasını takımın başına getirdiniz" dedi. Bir öğretmenin de saygınlığı olması gerekir.
Bruma her yerde oynar, forvet arkasında oynamaz.
Bruma gibi yeteneği kanatta kaybediyorsun, bir de göbekte verim alamıyorsun.
Maçlar kaybedilebilir ama oyuncu seni dinlemiyor. Riekerink net olarak saygınlığını da yitirmiş ve tam olarak bitmiş. Sneijder sadece istatistik yapmıyor, sahada antrenörlük de yapıyor aslında. Oyuncular başlarında kimse yokmuş gibi oynadı bu maçta, özet bu... İyi giderken yazdıklarım da bunlardı aslında, pek de fark yok.
TABANCA GİBİ KAYSERİ
Kayserispor'un Sergen hocayla birlikte devre arası transferini en iyi değerlendiren takım olduğunu gördük. Başakşehir'den 5 yemelerine rağmen sakin kaldılar, tabanca gibi takım yaptılar. İlk yarıda 6 kilometre koşu mesafesini geçen 3 oyuncusu vardı.
İçeride Fenerbahçe'yi 4-1 yeniyorsun, kupada Gençlerbirliği'ni eleyip dün de Galatasaray'a karşı kazanıyorsun. 70 dakika çok iyi oynadılar. İlk 20 dakikayı ayırıyorum çünkü Kayserispor daha önce koparabilirdi.
BEŞİKTAŞ KARLI...
Son olarak şunu sorayım, haftanın en kârlısı kim? Fenerbahçe diyenler olacaktır ama bence Beşiktaş... Haftaya kaybederek giren Beşiktaş'ı yakalama ümidi olan tüm takımlar puan kaybetti. İlk 9'dan yalnızca Trabzonspor kazandı.