Şans değil

Trabzonspor maçıyla Kayseri Erciyesspor maçının ortak bir yönü var. Takımlar her iki karşılaşmada da sanki iki ayaklı bir kupa maçının rövanşını oynar gibiydi.
Fenerbahçe maça 4 yabancı ile başlayıp, 6 yabancı ile bitirdi.
Emenike'yi oyuna aldıktan sonra Kuyt'ı 3 forvet arkasına çekip, riski de aldı. Egemen'in sakin çıkışı dünkü maçın en olumlu işiydi.
Yasin'den kurtuldu ve şişirmeden pasını verdi. Fenerbahçe hızlı oynuyor artık. Cristian, Kuyt'a; o da Emenike'ye...
Erciyes kalecisinin zaman geçirme arzusu maçı 4 dakika uzattırdı ve onun da bedelini ödedi.
Fenerbahçe taraftarının mutlu olduğu bir şey var. Trabzon maçında son dakikada, Kasımpaşa maçında, Elazığ'ın uzatmalarında hep maça asıldı. Hep asılıyor. Fenerbahçe yine hızlı, coşkulu oynuyor ama olgun oynamıyor.
Şansı kendi yarattı
F.Bahçe yediği golden sonra hızlı olgun oyundan, hızlı, çabuk, agresif ama aceleci oyuna döndü.
Hücumlar genelde telaşlı geçti. Telaşlı hücum yapmadığı tek pozisyon goldeki pozisyon.
İlk yarıda her iki beki de gitti Fenerbahçe'nin. Mehmet Topuz'un ortaları mükemmel ama orada Fenerbahçe forvetlerinden ön direğe boş koşu yapan yok.
Bunun da çalışılması gerek.
İkinci yarı artık tek kaleye döndü.
Ersun Yanal hamleler yapmaya başladı. Bunlar hep gole dönük hamlelerdi. Kuyt, Webo, Sow başladı bitirdi.
Fenerbahçe'nin çok eksiği vardı.
Gökhan yok, Alves yok, Caner de kart problemi yaşayınca, hoca "Hakem atmadan ben çıkarayım" dedi ve doğru da yaptı.
Savunma yaparak maçı bitiremeyeceğini Fuat Çapa'nın artık öğrenmesi gerek.
Fenerbahçe için çok çok önemli bir galibiyet. Futbolda şansı takımlar ve futbolcular kendileri yaratırlar.
Karşılaşmanın hakemi Halis Özkahya'yı ise vasat buldum.