Kenetlenerek kazanıyorlar
- Rıdvan Dilmen Yazıları
- 18 Ekim 2011, 00:56:09, Güncelleme: 18 Ekim 2011, 02:18:47
Karşılaşma çok güzel bir havada başladı, sonra müthiş bir yağmur geldi.
Burada ne teknik direktörlerin taktiklerini ne de futbolcuların beceri ya da beceriksizliklerini konuşabiliriz.
Saha şartları yağmur ile birlikte tamamen değişti. Oyuncular hem rakiple hem de saha ile mücadele ettiler.
Özer'in sahalarda ender görebileceğimiz muhteşem gölü ile Fenerbahçe öne geçti. 48 metreden harika bir gol attı.
Golden sonra Fenerbahçe iyi pas yaptı, iyi atağa kalktı, Mersin'i sahasına hapsetti.
Bu durum 26. dakikaya kadar sürdü. Bu andan itibaren ev sahibi takım dengeyi kurdu.
Neden böyle oldu?
Çünkü Emre ve Alex'in attığı ara paslarda Bienvenu etkisiz kalınca 2. gol gelmedi.
Sonuçta takım geriye yaslanmak zorunda kaldı.
Bienvenu'nun attığı golü bile beğenmedim.
Attığı golde top ayağına çarparak durdu, vuruşu da kötüydü.
Bunu yapan futbolcu, Fenerbahçe'nin forveti olamaz.
Bir santrfor alınması şart.
RAHAT ETTİRMEZLER
Fenerbahçe'nin kazanma alışkanlığı var. Kötü oynasa da kazanıyor.
Ancak bir de zaafları var. Sarı- lacivertli takım öne geçtiği maçları koparamıyor.
Dün de aynı şey oldu. Her şey iyi giderken yine konsantrasyon eksikliği yaşadılar ve golü yediler.
Bu oyuncular, taraftara zaten rahat maç izlettirmezler.
Bunu alışkanlık haline getirdiler.
Son dakikalar yine taraftar için zor geçti.
Kulüpte bu zor günlerde büyük bir kenetlenme yaşanıyor.
Taraftarıyla, futbolcusuyla, yöneticileriyle, teknik kadrosuyla inanılmaz bir mücadele veriyorlar. Kötü oynarken de kazanmasının nedeni bu.
Bu kolay kolay görebileceğimiz bir şey değil. Bunu ancak büyük takımlar yapabilir.