Bu Fenerbahçe müthiş
- Rıdvan Dilmen Yazıları
- 17 Eylül 2011, 01:17:59, Güncelleme: 17 Eylül 2011, 02:34:39
Fenerbahçe, geçen hafta seyircisiz oynanan maçta Orduspor karşısında zorlandı.
İyi oynamadı.
Ama 1-0 kazanması geçen yıldan gelen bir öz güvenin eseriydi.
İşte öz güven öyle devam ediyor ki dün maça iyi başlamasına rağmen yediği gol dahi takımı bozmadı. Ve oyunun devamının her dakikası Fenerbahçe'nin lehine gelişti.
İlk yarıda beraberliği yakaladı.
Ama ikinci yarının tamamında mükemmel oynadı.
Özellikle maçın sonlarında inanılmaz bir yardımlaşma.
Gaziantepspor çok iyi bir takım.
Maç ilk yarı kafa kafaya...
Ama ikinci yarıda sezon başı olmasına rağmen hücumda ve savunmada, Bilica-Yobo ile santrfor arasında 40 metreye inen bir oyun.
Hem taktik olarak hem yardımlaşma olarak mükemmel bir Fenerbahçe...
Alex'in ikinci golünden sonra müthiş bir Aykut Kocaman hamlesi geldi. Semih-Bienvenu değişikliğinde hemen Caner'i içeri çekip hücumda 4-3-3'e döndü, Alex'i santrfora koydu.
Top rakipteyken de 4-5-1...
O dakikadan sonra oyunun tamamen hakimi olduğu gibi, son bölümlerde korner atacak kadar iyi oynadılar.
Herkes kenetlendi
Aykut Kocaman, krizi olağanüstü iyi yönetiyor. Oyuncular, geçen yılki Antalya maçından bugüne kadar müthiş yardımlaşıyorlar: Başarının arkadaşlığı getirdiği değil, arkadaşlığın başarıyı getirdiği bir takım haline döndüler. Tabii bunda yapılan transferlerin ve teknik heyetin büyük başarısı var. Fenerbahçe'de, Beşiktaş'ta Gordon Milne, Galatasaray'da Fatih Terim döneminde olduğu gibi süper bir hava yakalandı. Fenerbahçe'de kötü dönemlerde muhteşem bir kenetlenme, bir sahiplenme var. Kağıt üzerinde bakıldığı zaman bu kadro öyle ahımşahım değil. Ama sahada bunun tersini görüyoruz.
Neden? Çünkü artık futbolcular, bu kaoston sonra kişiliklerini ortaya koymaya başladılar.
Takımın duruşu var
Fenerbahçe'nin tabii ki kaybetme lüksü var. Belki de şampiyon olamayabilirler.
Ancak ilk iki haftada Fenerbahçe bana göre şampiyon oldu. Futbolcular şike ile ilgili 'Biz sahada aklanacağız' dediler.
Bunun gereğini yapacaklarını gösteriyorlar.
Fenerbahçe 'Ben bu işte varım' diyor. Bienvenu, geleceği çok parlak bir oyuncu. Fenerbahçe geleceği de öyle. Caner geçen hafta oyuna girdi. Dün de sahanın en iyi oyuncusu bence.
Özellikle ilk 20 dakikadan sonra muhteşem bir performans sergiledi. Bilica'nın, Bekir'in, Caner'in iyi performansları oynamayan oyuncuların da işe sahiplendiğini gösteriyor. Gaziantep iyi takım dedik.
Mutlaka toparlayacaktır. Krizdeki bir takımı ağırlayacak olan takımın teknik direktörü Tolunay Kafkas'ın hafta içinde taraftarına misafirperlerlik adına verdiği olumlu mesaj, Kafkas gibi bir adamın, o takımı çok iyi yerlere getireceğini gösteriyor.
Tolunay hoca kaybederken de adamlığını kaybetmiyor.
İyi oynamadı.
Ama 1-0 kazanması geçen yıldan gelen bir öz güvenin eseriydi.
İşte öz güven öyle devam ediyor ki dün maça iyi başlamasına rağmen yediği gol dahi takımı bozmadı. Ve oyunun devamının her dakikası Fenerbahçe'nin lehine gelişti.
İlk yarıda beraberliği yakaladı.
Ama ikinci yarının tamamında mükemmel oynadı.
Özellikle maçın sonlarında inanılmaz bir yardımlaşma.
Gaziantepspor çok iyi bir takım.
Maç ilk yarı kafa kafaya...
Ama ikinci yarıda sezon başı olmasına rağmen hücumda ve savunmada, Bilica-Yobo ile santrfor arasında 40 metreye inen bir oyun.
Hem taktik olarak hem yardımlaşma olarak mükemmel bir Fenerbahçe...
Alex'in ikinci golünden sonra müthiş bir Aykut Kocaman hamlesi geldi. Semih-Bienvenu değişikliğinde hemen Caner'i içeri çekip hücumda 4-3-3'e döndü, Alex'i santrfora koydu.
Top rakipteyken de 4-5-1...
O dakikadan sonra oyunun tamamen hakimi olduğu gibi, son bölümlerde korner atacak kadar iyi oynadılar.
Herkes kenetlendi
Aykut Kocaman, krizi olağanüstü iyi yönetiyor. Oyuncular, geçen yılki Antalya maçından bugüne kadar müthiş yardımlaşıyorlar: Başarının arkadaşlığı getirdiği değil, arkadaşlığın başarıyı getirdiği bir takım haline döndüler. Tabii bunda yapılan transferlerin ve teknik heyetin büyük başarısı var. Fenerbahçe'de, Beşiktaş'ta Gordon Milne, Galatasaray'da Fatih Terim döneminde olduğu gibi süper bir hava yakalandı. Fenerbahçe'de kötü dönemlerde muhteşem bir kenetlenme, bir sahiplenme var. Kağıt üzerinde bakıldığı zaman bu kadro öyle ahımşahım değil. Ama sahada bunun tersini görüyoruz.
Neden? Çünkü artık futbolcular, bu kaoston sonra kişiliklerini ortaya koymaya başladılar.
Takımın duruşu var
Fenerbahçe'nin tabii ki kaybetme lüksü var. Belki de şampiyon olamayabilirler.
Ancak ilk iki haftada Fenerbahçe bana göre şampiyon oldu. Futbolcular şike ile ilgili 'Biz sahada aklanacağız' dediler.
Bunun gereğini yapacaklarını gösteriyorlar.
Fenerbahçe 'Ben bu işte varım' diyor. Bienvenu, geleceği çok parlak bir oyuncu. Fenerbahçe geleceği de öyle. Caner geçen hafta oyuna girdi. Dün de sahanın en iyi oyuncusu bence.
Özellikle ilk 20 dakikadan sonra muhteşem bir performans sergiledi. Bilica'nın, Bekir'in, Caner'in iyi performansları oynamayan oyuncuların da işe sahiplendiğini gösteriyor. Gaziantep iyi takım dedik.
Mutlaka toparlayacaktır. Krizdeki bir takımı ağırlayacak olan takımın teknik direktörü Tolunay Kafkas'ın hafta içinde taraftarına misafirperlerlik adına verdiği olumlu mesaj, Kafkas gibi bir adamın, o takımı çok iyi yerlere getireceğini gösteriyor.
Tolunay hoca kaybederken de adamlığını kaybetmiyor.