Evdeki hesap
Şenol hoca görevi bıraktıktan sonra A Milli futbol takımı Kuntz önderliğinde Norveç maçını kazanıp, beyaz bir sayfa açarak geçmişe değil, ana ve gelecekte nasıl başarılarak hedefe varırız düşüncesindeydi. Bu arada Şenol Güneş'in Milli Takıma verdiği emek ve göstermiş olduğu başarı için de teşekkür etmek gerekir.
Çünkü biz bunları maalesef çok kolay unutan bir ülkeyiz.
Kuntz'un çıkardığı ilk 11, genelde topa sahip olan endirekt hücum değil, daha fazla yüksek tempoyla ön alan baskısıyla rakibe yapılan karşı presle top kazanıp, direkt oynayıp kaleye giden oyuncu profillerinden kuruluydu. Cengiz, Kerem, Burak açık alana hücum edebilen, atletizm özellikleri iyi olan oyuncular.
Kerem ile erken gol bulduktan sonra oyun, bu hücumcu oyuncuların özelliğine göre oynanmaya başlandı. Bu topu da servis yapacak ve getirecek olan orta saha üçlüsü Berat, Ozan ve Hakan'dı.. Savunma arkasına top atacak bu öndeki üç hızlı oyuncularımızı özellikle koşu yollarına gönderecekleri toplarla rakip kaleye direkt gitmesini sağlayıp, burada daha fazla da pozisyon üretmemiz gerekiyordu. Ama Ozan ve Hakan'ın temposuzluğu, o bağlantıyı kuracak performansı ortaya koymaması, Berat'ın ilk Milli maçında zaman zaman iyi paslaşmalar yapsa da basit top kayıpları olduğu gibi çoğu pozisyonda da savunmanın önünde oynayan 6 numara bir oyuncu olarak çok fazla yerini kaybetmesi eklenince sıkıntı yaşandı. Berat'ın oyun hareketliliğini daha üst seviyeye çekmesi gerekir.
H H H
Zeki, savunmada yaptığı bireysel hatayla golü yememize sebep olduğu gibi, ileride de Cengiz ile doğru hücum ikilisi oluşturamadı.
Caner iyi niyetli mücadele etti ama yine gereksiz ortalar ve diyagonal paslar yaptı.
Bu da hücumda çoğalamamamızı sağladığı gibi; çok fazla bireysel hücum deneyen oyuncularımız arkadaşlarının pas opsiyonu da hiç kullanmadılar. Bir de buna Milli takımın genelde sete yerleşik oynayacak oyunculardan kurulu olmaması da, özellikle ikinci yarı yeri geldiğinde derin savunma yapan Norveç'e karşı hücumda topu tutamadığımız gibi üretkenliğimizi de olumsuz etkiledi.
Milli takım koşan, enerjisi yüksek bir görüntü verdi. Daha çok duygularıyla hareket ettiler.
Aksine daha akıl konulmuş, saha içi organizasyonun ve planlarla beraber tüm rollerin daha doğru dağıtıldığı bir oyun oynamamız gerekiyordu.
Letonya maçında bu konuya özellikle daha dikkat etmeliyiz.
Yoksa evdeki hesabımız tutmaz, bu da bizi çok ama çok mutsuz eder.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.