Aynı hataya düşüyoruz!

Bu sezon Avrupa ön elemeleri G.Saray'la başladı.
Diğer takımlarla da sürecek.
Önümüzdeki sene Şampiyonlar Ligi'ne direkt takım gidemediğinden ön eleme maçlarının önemi daha da arttı.
Geçmişte yapılan hataları iyi düşünmek, iyi analiz etmek, gelecek sezon hazırlığını şimdiden yapmaya başlamamız lazım.
Özellikle ligimiz bittikten sonra off sezonu Avrupa'daki takımlar gibi oyunculara atletik performans seviyesini korumak için program verilmeli ve takibinin kulüp antrenör departmanı tarafından yapılması gerekli.
Zaten var olan teknik, taktik, saha içi organizasyonu, oyun tutarlılığı ve planlardaki uygulama eksikliğine bir de ligde oynanan futbolun fiziksel performans yönüne bakarsak sorunun ne kadar büyük olduğunu görebiliriz.

Neden oyuncular yeni sezon hazır gelmiyor?

Forma girmek yerine formda kalmayı tercih etmiyorlar?

HAZIR KALMAK ÇOK ÖNEMLİ

Bu fiziksel seviyenin korunması antrenör tarafından çok iyi planlanmalı.
Oyuncu açısından bakılırsa sezon başı kampındaki fiziksel yüklemelere daha çabuk adaptasyon sağlaması, sakatlık riskinin minimuma inmesi çabuk form tutması açısından önemlidir.
Formu korumak antrenörler açısından bakılınca da takımın taktik, sistem, strateji, bireysel antrenman ve oyun anlayışı gibi parametrelere zaman ayırmasını sağlayacaktır.
Bu profesyonel düşünce ve yaklaşım hem antrenör hem de futbolcuların işini kolaylaştıracaktır.
Dolasıyla ülke futboluna çok önemli bir kalite getirecektir.

8. HAFTA ÇIKMAZ

Ülkemizde sezon başı kamp planlamalarını 6-8 hafta olduğu, hazırlıktan gelen takımların fiziksel olarak yetersiz olduğu gerçektir.
Ortaya çıkan durumun sebebi ise yetersiz antrenman ya da yetersiz kamp süresidir. Geçtiğimiz sezonlardaki gibi Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi'nde yaşadığımız sıkıntıları, bu sezon ilk maçta PSV'ye karşı G.Saray da yaşadı.
Diğer kulüpler de yaşayabilir.
Ligimiz başladığında fiziksel olarak temposuz maçlar izliyoruz.
Maç sonu açıklamalar da genellikle, "Fiziksel olarak hazır değiliz, zamana ihtiyacımız var" şeklinde oluyor.
Liglerin ortalama 8. haftasına kadar bu sorun sürüyor.
Daha sonra oyun temposu 'kendi kriterlerimize göre' üst seviyeye geliyor.
Bu sorunun sebebinin iyi geçirilmemiş bir geçiş dönemi olduğunu düşünüyorum.

FİZİK SEVİYESİ KORUNMALI

Futbol bir oyun olarak düşünüldüğünde ne kadar basit gibi gözüküyorsa profesyonel düzeydeki sportif müsabaka olarak değerlendirilince bir o kadar da zor.
Profesyonel futbolun basit ve rahatça yapılabilen hareketler dizisiymiş gibi görünmesinin sebebi, muhtemelen oyuncuların yüksek fiziksel kapasiteleri ile gelişmiş beceri düzeylerinden kaynaklanmaktadır.
İşte bu doğrultuda antrenörler tarafından planlanan sezon sonrası antrenman programının başlıca hedefi genel fiziksel takım seviyesinin kabul edilebilir bir düzeyde olması olmalıdır.

GÖZ ARDI ETMEMEK LAZIM

İyi bir biçimde geçiş dönemini planlayıp geçiren oyuncu ve takımlar ilk haftalarda çok önemli avantaj elde ediyor.
Aksini yapan takımlar ancak 6 veya 8 haftada maç oynayarak kazanılan atletik özelliklerle tam hazır duruma gelebiliyor.
Şu an Şampiyonlar Ligi'nde G.Saray'ın, PSV karşısındaki durumu aynı zamanda geçmiş dönemdeki Avrupa kupalarındaki ön eleme maçlarının ve senelerdir sezon başı oynanan temposuz futbolun en önemli sebeplerinden biri kötü bir geçiş dönemi geçirmenin getirdiği sıkıntılardır.
Yıllardır bu olumsuzlukları birçok kulübümüz, teknik adamımız, oyuncumuz ve sonuç itibariyle ülke futbolumuz yaşıyor.
Planlama ve büyük yatırım yapan kulüplerimiz için pahalıya mal olan bu geçiş dönemi planlamaları kesinlikle göz ardı edilmemelidir.

3-4 HAFTAYI GEÇMEMELİ

Geçiş dönemi olarak adlandırılan dönemin normalde 3-4 hafta sürmesi ve bu süreyi geçmemesi gerekir.
Bu geçiş döneminin uzaması ve tam olarak antrenman yapılmadan geçilmesi, 'Detraining sendromu' adı verilen belirtileri ortaya çıkarır.
Yani kuvvet, sürat, çabukluk ve dayanıklılık seviyesini azaltacaktır.
Elit Türk futbolcuları üzerine yapıldığı bilinen bir çalışmada sezon içi, devre arası ve geçiş döneminde 15 günlük düşük şiddetli aerobik eşik antrenmanlarının, aerobik fitnessi korumada oldukça etkili olduğu rapor edilmektedir.