Fenerbahçe'nin futbol aklı yok
- Reha Kapsal Yazıları
- 07 Temmuz 2021, 21:54:22, Güncelleme: 08 Temmuz 2021, 06:50:08
Fenerbahçe'nin başkan Ali Koç ile geçtiğimiz 3 senedeki başarısızlığının en büyük nedeni çalışılan Cocu, Ersun Yanal, Erol Bulut gibi antrenörle istikrarı yakalayamamasıydı. 52 transferin de çok azında başarı sağladı. Bunun okuması Fenerbahçe'nin doğru bir futbol aklı olmayışıdır. Bu da somut olarak ortada. İkinci 3 yıllık döneme yine yeni bir teknik adamla başladı. Bu kez sportif direktör yok. Bu temel yapısal bozuklukları kulüpte tek halledebilecek kişi Pereira değil. Bir sportif direktör, belki bir sportif menajer olmalı. Fenerbahçe'nin altyapısı ile üst yapısındaki eksikleri gidermeli. Pereira'ya, 'Şunun yerine bu oynasın, hücumda niye çoğalamıyoruz, savunmada çok gol yiyoruz' gibi futbol adına doğru olmayan konuşmalar yerine daha fazla başkan ile teknik adam arasındaki köprüyü kurabilecek, günümüz futboluyla ilgili konuşabilecek donanımı yüksek, ciddi bir ya da birkaç futbol aklına ihtiyacı var sarı-lacivertlilerin. Çünkü insanlar söyleme değil eyleme bakar. Geçtiğimiz 3 sezonda Fenerbahçe başarılı olsun diye Ali Koç, ekonomik olarak çok destek verse de bu iş yalnız güçlü başkan, güçlü yönetim ile olmuyor. Esas önemli olan teknik açıdan kulübün futbol aklıllarıdır. Avrupa'daki farkı da bu yaratır. Doğru altyapı, doğru scout ekibi, doğru teknik adamlar ve doğru sportif direktörler... Pereira ders almıştır Geçtiğimiz sezondaki en temel sıkıntılar saha içindeki fiziksel yetersizlik, mental yapılardaki sıkıntılardı. Bu saha içindeki disiplinsizliği getirdiği gibi antrenman disiplinsizliğini de getirmiştir. Bununla beraber teknik taktik olarak çok farklı oyunlar oynayabilen esnek bir kadro olmasına rağmen burada da doğaçlama oyunlar ortaya çıktı. Bu da demek ki, taktiksel yetersizlik gibi oyun içindeki görevlendirmeleri; hem bireysel hem takım olarak eksikliği de gösteriyor. Vitor Pereira'nın geçtiğimiz dönemden birçok ders aldığını düşünüyorum. Türkiye'de farklı bir futbol iklimi olduğundan bunu çok iyi analiz etmiştir. O da kendi adına yarım kalan işini tamamlamayı düşünüyordur. Yalnız bilime inanmıyor laflarını doğru bulmuyorum. Çünkü Porto Üniversitesi'nde Jose Mourinho ve Pereira'nın futbol adına ciddi tezlerini okudum. Farklı bakış açıları da var. Bunun için bu lafların konuşulması doğru değil. Yalnız bir teknik adam bilimsel tarafıyla da başarılı olamaz, birçok farklı kriter de var. Bunları saha içinde nasıl uygulamaya dönüşterecek, bekleyip göreceğiz. Şunu hem Pereira hem de diğer teknik direktörler unutmamalı, futbol spor biliminden daha fazla bir insan bilimidir. İnsanı yönetmek yalnız saha içi değil saha dışında da çok çok önemlidir. Bunu ülkemizde motivasyonla eşleştirmek doğru değil içine kafa yorulmuş taktiksel yorumu içinde bulunduran günümüz futbol anlayışına monte edilmesi gerekir. Sağ bek şart Fenerbahçe'nin Caulker transferiyle Szalai ile iyi bir partner oluşturduğunu düşünüyorum. Savunmanın sağına Gökhan'ın ayrılışının ardından bir transfer şart. Orta sahaya iki yönlü oynayabilecek bir isim gerekli. Eldeki kadroya baktığımızda orta saha oyuncularının özellikleriyle sırtı dönük oyunlarda etkili, arkadaşlarını pas trafiğinde yardımcı olacak bir santrfor transfer edilmesi. Mutlaka gol sayısı da yüksek bir oyuncu olmalı. Çizgi oyunları için de eldeki kadroda açık alana hücum edebilecek mutlaka bir kanat olmalı. Samuel belki bunu zaman zaman yaptı diyebiliriz ama istikrarsız. Skor yapabilen, sarılacivertliler sete geçtiğinde saha içinde fark yaratibilecek bir oyuncu profiline ihtiyaçları var. En önemlisi de geçtiğimiz 3 sezonda istenilen performanstan uzaklaşan Fenerbahçe'nin üzerinde baskı olduğu gibi Pereira da baskı hissedecektir. Portekizli hoca, kulüpteki ikinci döneminde takım gibi bu baskıyı üzerinde hissedecektir. Bunun üzerlerinden atmanın da tek gerçeği saha içi iyi performansı sezona iyi başlangıçla eş değerdir. Bunu da bekleyip göreceğiz.
Aboubakar'ın yeri dolmalı
Son şampiyon Beşiktaş, biraz da ekonomik olarak yaşadığı sıkıntıdan dolayı istediği transferleri gerçekleştiremedi.
ÖZELLIKLE geçen seneki performansını 3 ayrı bölümde irdelemek gerekir. 1- Kendi evinde oynadığı Başakşehir maçına kadarki performans... 3-2 galip geldiği bu maçın ardından güçlü, sürdürülebilir futbol oynadı.
ABOUBAKAR ve Cenk'in sakatlığının ardından son 10 haftada zaman zaman istediği performansı veren, hatta ciddi bir puan farkının erimesine neden olan anlık performanslara dönüşen oyunlar seyretmiştik. TEKNIK direktör Sergen Yalçın, Aboubakar'ın yokluğunu onun özellikleri taşıyan bir oyuncuyla doldurmayı düşünüyor.
TRANSFERDE isimleri geçen Mandzukic ve Diego Costa, geçmişte kariyeri iyi olan oyuncular ama son yıllardaki performansları soru işareti. Sağ taraf sıkıntı
BEŞIKTAŞ'a Aboubakar gibi rakip alanda oynayıp, arkadaşlarına alan yaratan, ön alan baskısını başlatan profilde bir oyuncu transferi daha doğru olur. Sağ koridor alanındaki Ghezzal ve Rosier belirsizliği de Beşiktaş'ın en büyük sıkıntısı gibi gözüküyor. Beşiktaş'ın geçtiğimiz sezon baskın oynadığı bu alandaki ikilinin saha içi senkronize olmaları mükemmeldi.
BU boşluk nasıl doldurulacak? Bu oyuncuların tekrar olup olmayacağı belirsiz. Yeni alternatiflerin hangi oyuncular olduğu gibi sağ kanattaki güçlü oyun sağlanabilecek mi tekrar? BIR de Sergen Yalçın'ın raporu doğrultusunda 8 oyuncuyla yollarını ayıran Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde de yarışacağı A sınıfı 6-7 transfer yapmalı. Bununla beraber o ligdeki bütçelerle yarışmak çok zor. Siyah-beyazlılar için belki de güçlü kadrodan daha önemlisi saha içindeki güçlü oyunu olacak. Eğer ekonomik gücünüz o takımlarla yarışmak için yeterli değilse o zaman bu farkı saha içindeki sürdürübelir, daha kuvvetli bir oyunla kapatabilirsiniz. Sergen Yalçın'ın bunu takıma monte etmesi gerekir.
Sörloth seviyeyi yükseltir
Trabzonspor, Abdullah Avcı'nın gelmesiyle beraber saha içinde daha dengeli bir oyun oynamaya başladı. Bu oyun daha fazla topa sahip olarak, top rakipteyken pozisyona bağlı oyuna dönüştü. Yüksek eforlu, tempolu oyunlar olmasa da oyunu dengeli oyuna dönüştüren, kontrolü de hemen hemen geçtiğimiz sezon çok az kaybeden bir Trabzonspor seyrettik.
BU sene Gervinho, Peres, Hamsik ve Koita transferleri yapıldı. Trabzonspor'un özellikle geçen sezon savunmanın sağ kenarında yaşadığı sıkıntı Peres ile çözülebilir. Sol kenara da Alman Milli Takımı'ndaki Gosens gibi çağımızın oyunlarının olmazsa olmazı iki yönlü atletizmi olan bir bek lazım. Leipzig bu sene santrfora ciddi transferler yaptı. Sörloth'un son ana kadar bekleyip, transferin şekillenmesi sağlanacaktır. Bu transfer gerçekleşirse Trabzonspor farklı bir seviyeye yükselecektir. Çünkü Sörloth ligimizi bilen, fark yaratan Trabzonspor'da oynadığında gol kralı olmasıyla beraber takımın rakip alanındaki oyun aklı olduğu gibi aynı zamanda çok yüksek gol yüzdesiyle de sahada farkla yaratan kaliteli bir oyuncu. Bu kez taraftar da olacak!
TRABZONSPOR'un orta saha ve hücum hattında yeni gelen Hamsik, Gervinho ve Koita çok yüksek karşı pres (ön alan baskısı) yapan oyuncular değil. ELDE Bakasetas gibi Nwakeme gibi Djaniny gibi Abdülkadir Ömür gibi oyuncularla bunu yapması zor görünüyor. Zaten Abdullah Avcı takımları, saha içinde rakibine fiziksel baskı yapan değil topa sahip olduğunda bununla farkla yaratan ve sonuç almaya çalışan oyuna anlayışı vardı. Bu eldeki oyuncularla ve yeni transferlerle bordomavililer, büyük olasılıkla topa sahip olup, saha içinde hem bu oyun dengesini sağlayıp, çok gelgitler yaşamadan bu farkı böyle yaratacaktır.
AVCI, yine çok baskılı değil orta sahada rakibini karşılayan, pozisyona bağlı taktik disiplini yüksek bir takım yaratmaya çalışacaktır.
YALNIZ şunu da unutmamak gerekir federasyon, her stadın yüzde 50 kapasiteyle dolacağını deklare etti. Avcı'nın bordo-mavilii taraftarların özellikle iç sahada rakibe baskı yapan, agresif, saldırgan oyun da isteyeceğini göz önünde bulundurması gerekir. Rakip alanda saha içi organizasyonun daha sağlam olması gerekir.
FATİH TERİM'E ÇOK İŞ DÜŞECEK
Galatasaray'da yeni kongre sürecinin ardından son iki sezonda istenilen performansı vermese de Fatih Terim ile devam etmenin doğru karar olduğunu düşünüyorum. Yalnız saha içindeki son iki senedeki oyun tutarsızlığı en büyük sıkıntıydı. Ne kadar iki golle şampiyonluğu da kaybetseler Beşiktaş ile Galatasaray kadrosu arasındaki fark, gece ile gündüz kadardı.
YEDEK kulübesindeki Galatasaray bile geçtiğimiz sezon şampiyonluğa oynayabilirdi. Özellikle devre arası yapılan 5 transfer, Kerem'in oynamaya başlamasıyla Muslera'nın da dönmesiyle takımın geniş kadrosunda ikinci devre 7 oyuncu birden dahil olmuş oldu. Çok doğaçlama, bireysel performanslara bağlı oyunları tercih ediyor sarı-kırmızılılar. Fatih Terim'in bu sıkıntıyı mutlaka çözmesi gerekir.
ŞAMPIYONLUK yarışındaki en önemli farklardan biri de Fatih Terim'in 5. yılına giriyor olması. Takımıyla bu kadar süre çalışan bir teknik adamın antrenman hafızasını çok iyi oturtup, onu da maç hafızasına dönüştürmesi lazım. Uzun süre çalışılan kulüplerdeki diğer takımlara göre en büyük farklılık buradan kaynaklanır.
SÜREKLILIK, beraberlik, saha içi-saha dışı daha işbirlikçi bir yapıya dönmesi açısından bu uzun süreli teknik adam, futbolcu ilişkisiyle de -hele ki bizim gibi istikrara çok inanmayan sabırsız futbol ülkelerinde yakaladığınız zaman başarılı olmanız imkansız gibidir. ANCAK bu uygulamayı doğru şekilde monte ettiğiniz, güçlü sürdürebilir oyuna dönüştürdüğünüzde farklı olur.
BU kadar oyuncuların ön plana çıktığı, onların kahramanlaştırıldığı oyunlardan çıkıp, esas kahraman olan takımın kaliteli ve fark yaratan, rakiplerine üstünlük sağlayan dominant oyunlara dönüşür. SARI-kırmızılıların Aytaç ve Alpaslan transferinin yabancı sayısının düşeceği önümüzdeki sezon için önemli hamleler olduğunu düşünüyorum. Hem stoper hem sol beke transfer gerekiyor.
TAYLAN ne kadar iyi niyetli olsa da ortaya da Fernando gibi oyunu kurabilecek, yönlendirecek bir oyuncuya mutlaka ihtiyaç var. Hücumda da çizgilerde özellikle hem dar alan hem de açık alanda bir oyuncuyla beraber Diagne'nin takımda kalmayacağı, Halil'in de belirsizliği nedeniyle bir santrfora ihtiyaç olacak. BU arada gözüyle ilgili problem yaşayan Omar'a karşı çok olumlu yaklaşımı, futbola dönmesi adına bir oyuncunun kazanılması yalnız sporculuk peformansı değil insani açıdan da çok önemli olduğunu hatırlattığı için hocayı tebrik etmek gerekir.