Değiştirmez!

Hollanda ve Norveç galibiyetlerinde planımız; topu rakibe bırakıp çok doğru alanları kontrol edip, hızlı öne doğru çıktığımız hücumlarda, bununla beraber duran topları da iyi kullanarak goller bulup, 6 puan almıştık.
Letonya da bize topu bırakıp, daha kendi yarı alanında kabul edip, yerleşik savunmaya, set hücumu yapmaya zorladı. Bu ilk iki maçta oynamadığımız oyun kurgusuydu.
Bir de buna 6 günde çıktığımız 3.
Dünya Kupası eleme maçı olunca, ilk milli takım açıklandığında kadrodan 8 oyuncu da son Letonya maçında kadroda olmayışı, maça da erken gol bulup başlayıp arkasından ikinci yarı skoru 3-1'e getirmemizle beraber oyunu tutamadığımız gibi oyun içinde gel-gitler yaşamaya başladık.
Bunda yalnız özellikle orta saha, hücum oyuncularımıza fiziksel yük binmesiyle açıklanmayacağı gibi saha içinde zihinsel olarak da Letonya'yı hafife almış, bir milli takım görüntüsü vardı. Oyuna istediğimiz hızı veremediğimiz gibi çabuk oynayamadık, topa ritim veremedik, çok çabuk yön değiştiremedik.
Bununla beraber hücum kanadımız daha çok sağ taraf oldu. Halbuki Caner; iki santrforlu Burak ve Kenan'la başladığımız oyunda daha fazla orta yapsın diye tercih edilmişti. Hücuma çıkamadığı gibi Caner; yenilen bir ve ikinci golde de pozisyon alma ve yerleşim hatası da yaptı.

***

Oyunun 3-2'lik olduğu bölümde Hakan sakatlığından dolayı çıkmış olabilir, Yusuf kalabilirdi. Burada daha defansif oyuncularla topa da sahip olarak oynayamadık. Fiziksel olarak da oyundan düştüğümüzde Letonya üstümüze gelmeye başladı.
Özellikle fiziksel düşüş son 30 dakikalık bölümde daha bariz belli olmaya başladı. Bir de buna uzun boylu rakibimizin duran toplardaki etkinliğini kesemememiz, yerleşim hatası yaptığımız o onlarda ikinci ve üçüncü golü yemememize neden oldu. Ve de nerdeyse duran toptan birbirlerine yakın goller yedik. Rakibin oyundan daha fazla tehdit ettiği en önemli iki güçlü yönü; fiziksel kapasitesi ve duran toplar. Bunları da bu iki özelliğini maçın ikinci yarısında kendi lehine çevirmesini bildiler.
Skoru aldıktan sonraki topla aktif dinlenmeyi doğru yapamamamız, çabuk yaptığımız pas hataları ve konsantrasyon eksikliğimiz maçtan 1 puanla ayrılmamıza neden oldu.
Letonya gibi Cebelitarık ve Karadağ maçları da rakibin topu bize bıraktığı oyunlar olacaktır. Mutlaka bu sıkışık fikstürden sonraki Dünya Kupası grup elemelerinde gerekli dersleri çıkartıp, daha farklı ve olumlu oynayacağımızdan hiç şüphem yok.
Şenol Güneş gibi oyunu ve oyuncuları geliştiren başarılı bir teknik adamımız olduğu gibi kaliteli ve arkadaşlık bağları kuvvetli bir oyuncu topluluğu var. Letonya'yla berabere kalmamız "BU HİKAYENİN SONUNU DEĞİŞTİRMEZ" çünkü bu milli takım gruptan birinci olarak çıkma başarısını gösterebilecek potansiyele fazlasıyla sahip.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.