Abdullah Avcı
Süper Kupa öncesi sezon başından beri formda olmayan ve form tutmaya çalışan bir Başakşehir, diğer yanda Abdullah Avcı'nın gelmesiyle formda olan Trabzonspor vardı. Maçtan önceki bu tablo beklenildiği gibi maça da yansıdı.
Başakşehir oyun hafızası senelerdir bir arada oynayıp gelişen, birbirini tamamlayan oyuncu grubu olan bir takım. Bu sezon başından beri istenilen performansı, saha içi organizasyonunu kalitelerine uygun bir şekilde gerçekleştiremediler.
Bu saha içindeki dağınık tablo Süper Kupa finalinde de aynı şekilde devam etti.
Maçın hakemi Başakşehir lehine penaltıyı veriyorsa doğru bir karar ile oyunun başında Başakşehirli oyuncu Ponck'un eline çarpan topa da penaltı vermesi gerekirdi. Zaten en büyük sıkıntı hakemlerimizin bir türlü istenilen standardı yakalayamaması.
Diğer yanda Trabzonspor'da yönetim sezon başında Abdullah Avcı ile görüşmüştü. Ama seçimlerini Newton'dan yana yapmışlardı.
Hem oyun hem oyuncu anlamında ciddi sorunları olan, bir de buna saha içinde gelen kötü sonuçlarla mental anlamda da sıkıntıların eklendiği bir Trabzonspor'u Abdullah Avcı aldığında belki kimse eldeki kadro potansiyeliyle bu kadar başarılı performans beklemiyordu.
H H H
Ama Avcı çok fazla konuşmadan, sessizce ve yalnız sahaya odaklanarak, her hafta takımın seviyesini geliştirerek, değişik kadrolarla hem hücum hem savunmada oyuncularının limitlerini de zorlayarak daha iyi ve saha içinde organize olan bir takım ortaya çıkardı.
Teknik adamlıkta başarı için günümüzde birçok özellik varsa sayabileceğimiz bunların en başında kendini güncellemek gelir.
Abdullah Avcı bu konuda her zaman yeniliklere açık, çalışkan, hep saha içinde kalmaya çalışan, günümüzün değişen saha içi oyunlarını, idman çeşitlerini en iyi şekilde takımına uygulayan, kendini geliştiren başarılı bir teknik direktör.
Avcı gibi teknik adamlar hiçbir zaman mazeret ortaya sunmazlar hep maharetini göstermek isterler.
Geldiği günden beri ne giden teknik adamı ne oyuncu performanslarını hiç dile getirmeden, sorunun değil hep çözümün parçası oldu. Bu da onun zaten farklılığını, kalitesini ve başarısını ortaya koymaktadır.
Abdullah Avcı'nın hep kupası olup olmadığı ülkemizde tartışılırdı.
Futbolda kupa almak tabi ki önemlidir ama sizin oynattığınız oyun, felsefeniz, kattığınız derinlik, kazandırdığınız oyuncular ve oyun şekilleri de çok önemlidir. Ve de takımınıza antrenör olarak yüzdelerle ölçülmeyecek kalite farkı ortaya koymak teknik adam olarak sizi hep farklı seviyelere taşır.
Avcı böyle bir teknik adamdı.
Geç de olsa Süper Kupa'yı hem kulübü Trabzonspor'un müzesine hem de kendisinin ilk kupası olarak kariyerine ekledi. Onun gibi bu kadar emek+çaba sarfeden, kafa yoran bir teknik adamın bu kupayı kazanması ileriye dönük hedefleri ve motivasyon açısından
çok önemliydi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.