Galatasaray, Antalya'nın Hatay karşısındaki farklı mağlubiyetinden sonra tabii ki maçın net favorisiydi. Antalya, yenilgiden sonra ürkek, korkak ve güvensiz bir oyun formasyonunu değiştirmişti. Hücumda iki tane çizgide oynayan oyuncu Gökdeniz ve Hamilton savunmaya da geldi. Top G.Saray'dayken 6-3-1 dizilişiyle oyun tercihini belirlediler. Kalesine yakın bir yerde derinlemesine savunma kurarak G.Saray'ı set hücumuna itti. G.Saray, maçı maçtan önce yakalayamamış, nasıl olsa kazanırız düşüncesiyle sahaya çıkmıştı. Yavaş, hareketsiz, pas alışverişi çabuk olmayan, topa hız veremeyen, hücum setlerini organize edemeyen oyun şekliyle pozisyon üretmekte sıkıntıya girdiler. Donk gibi iki stoperin önünde oyun kurucu olarak tekniği ve görüş hızı iyi olmayan bir oyuncu ve Ömer gibi dar alan becerisi iyi olmayan diğer oyuncu tercihiyle sadece rakibin 10 savunmacısına 6 oyuncuyla hücum etmeye çalıştılar. Zaten saha içindeki en büyük üretkenlik sıkıntısı da oyuncu seçimleri ve doğru planlanmamış set hücumlarının eksikliğiydi. Uzun süredir antrenmansız Falcao'nın kadroda olması yerine Diagne gibi koşu mesafesi az olacak oyunda kafa hakimiyeti iyi olan santrfora ihtiyaç vardı. Kadroda olmayışının set hücumlarında eksiği hissedildi.
***
G.Saray bu kadar hem topla hem topsuz tempo yapamadığı maçta oyunda gelgitler yaşadı. Başta oyun olmak üzere oyuncu performansları da problem çözücü nitelikte olmadı. Kaliteli ayakların da kötü oynamasının sıkıntısı net bir şekilde görüldü. Maçlar kazanılır kaybedilir, hatta şampiyonluklar bile… İnsan sağlığı her şeyden önemli ve değerlidir. Omar çok iyi bir aile babası ve engelli oğluna çok düşkün. Çocuklarına yılbaşında sürpriz yapmak için istemeden üzücü bir olay yaşadı. Önce iyi bir insan ve mükemmel bir baba olan Omar'ın bir an önce sağlığına kavuşmasını diliyorum. Ailesinin, sevenlerinin ve onu yalnız bırakmayan G.Saray'ın her kademesinin dualarıyla en yakın zamanda inşallah sağlığına kavuşacaktır.