Galatasaray, Ankaragücü gibi ligin en formsuz ve en sıkıntılı günler geçiren takımına karşı özellikle ilk yarıda oynadığı oyuna saha içinde akıl koyamamanın sıkıntısını yaşadı. Ankaragücü'nün 5-4-1 gibi savunma dizilişine, sarı-kırmızılılar 4-3-3 ile yanıt verdi. Fatih Terim hamlesiyle, Babel kenar çizgiden alınarak Falcao ile beraber iki santrforlu oyuna döndüler. Ömer Bayram da hücum sol çizgide oynamaya başladı. Özellikle bu hamlelerden sonra Galatasaray'ın ilk yarıda kapalı savunmayla ilgili hücum setleri çok yetersizdi ve üretken değildi. G.Saray, yerleşik savunmalara karşı geçtiğimiz sezonlarda sağ tarafta Mariano, Feghouli, Belhanda üçlüsüyle olumlu bir şekilde çözüm üretiyordu. Ama hem bu sezon hem de Ankaragücü maçında bununla ilgili oyun ezberleri bile geriye gitmiş bir görüntüsü vardı sarı-kırmızılıların. Galatasaray'da özellikle Falcao'yu hücum aksiyonlarında kullanmasında bir oyun ezberi yok. İlk yarıda top alamadı. Falcao kendine alan yaratsa da onu oynatacak oyuncu eksikliğini de saha içinde yaşadı. Sarı-kırmızılı takımdaki en büyük eksiklik hücum ve orta saha oyuncuları birbirini tanımıyor. Bu yüzden yerleşik savunmalara karşı geçiş oyununu uygulamada çok ciddi sorunlar yaşıyorlar. Bu da sarıkırmızılıların sezon başından beri ve de Ankaragücü maçına yansıyan saha içindeki en net görüntüsü.
***
Ligde bu maç öncesi 15 gol atan ve de 19 net pozisyona giren Galatasaray'da bu verilerle hücum sıkıntısı net bir şekilde görünüyor. Bunun paralelinde savunma zaafiyetleri de büyüktü. G.Saray'ın yediği 11 golün bunu doğru bir şekilde yansıtmamasının nedeni Muslera'nın gösterdiği başarılı performanstı. Maça son ligin son sırasında çıkan Ankaragücü'nün 10 kişi kaldıktan sonra 2 gol bulup 1 puanı alması Galatasaray'ın geldiği durumu da açıklayan en net görüntüydü. Galatasaray'ın yalnız fiziksel, teknik, taktik değil mental anlamda da ciddi sıkıntıları var. En büyük sıkıntılardan biri de güvensizlik. Bu kadar tecrübeli kadronun güvensizliği ve oynadığı panik oyun bütün diğer olumsuz performanslarının da önüne geçti. Bu oyun yalnızca tutkusuzluk ve ruhsuzluğa bağlanamaz. En büyük sıkıntıdoğru plan ve kurgulanmış, tanımlanabilir bir oyunun olmaması. Hücumda ve savunmada bir oyunu yok. G.Saray bu sezon antrenör takımı mı, yoksa oyuncuların bireysel performanslarıyla skoru belirleyen bir takım mı? Hangi takım?