Taşıma Ruhsatı
İlk resmi maçın ardından övgüyle mi bahsetmek lazım yoksa yapılan hataları eleştirmekten yana mı olayım? Deplasmanda Lugano gibi çok önemli bir takımı yendi mi diyeyim ya da ikinci sınıf bir takımdan nasıl üç gol yersin Fenerbahçe diye mi başlayayım?
Önce bardağın boş tarafına bakalım. Takım savunması bir yana bazı oyuncular kendi mevkilerini bile savunamadılar. Geçen sezon umut vermediği halde bonservisi alınan Çağlar'ın yıllar önceki temposuna ulaşabilmesi için daha ne kadar bekleyeceğiz? Bir stoper çalım yiyebilir, rakibini kaçırabilir ama pozisyon almayı unutmuşsa ; yandık ki ne yandık...Savunma oyuncusu; rakibi karşılarken büyür, devleşir, ahtapot gibi olur. Refakatçi gibi eşlik etmez. Kapasitesini, geçmişini bilmesem farklı düşüneceğim. Bisiklet sürmek unutulur mu? 20 yıl ara versen de tekrar pedal bastığında kas hafızası denen şey geri gelir. Gözden çıkardığın Serdar Aziz bile daha iyi durumdayken Çağlar ile mehter marşına hazırlıklı olalım. İki ileri bir geri...
Gelelim kaleye. 'Büyük takımın büyük kalecisi olur' diyorum her zaman. Yeri gelir maç alır yeri gelir seni şampiyon yapar. Trabzonspor'un Avrupa Ligi'ndeki maçını izlediniz mi? Maçı kazandıran Uğurcan Çakır idi. En çok konuşulan da o oldu. Neden konuşuldu? Kurtarışlarıyla...
Livakovic'i neyi ile konuşuyoruz? Yediği goller ile! Katılırsınız, katılmazsınız bunu bilemem lakin Fenerbahçe'ye daha büyük bir kaleci lazım. Lider karakterli. Rüştü gibi. Volkan gibi. Muslera gibi.
Kruniç için de konuşmamı istiyorsunuz. Bunu net hissediyorum. Silah severler iyi bilir. İki tip silah ruhsatı vardır. Bulundurma veya taşıma. Bana sorduklarında, Kruniç'i nasıl bilirsin diye... Kısa ve öz yanıtım şu oluyor.
"BULUNDURMA"
Uzatmadan Kent'in de bir hatırını sorayım.
"Bal YAPAMAYAN arı"
Şimdi hep olumsuzlukları mı konuşacağız? Tabii ki hayır. Şampiyonlar Ligi'nden bahsediyoruz. Bu işin geliri var, ülke puanı var, reklamı var, büyük piyasası var. Var oğlu var...Deplasmanda galibiyet almak çok önemli. Geri düştüğün maçı kazanmak cidden bir başarı. Soğukkanlı kalabilmek ve panik yapmamak ise bir meziyet. Kazanmak gerçekten çok güzel bir şey ama başarmak bambaşka...
Hem skor anlamında hem oyun üstünlüğü anlamında diyorum. Fenerbahçe ilk maçı kazandı ama oyunu kazandı diyemiyorum.
İkinci maç Kadıköy'de çok farklı olacak. Burada ezici bir üstünlük bekliyorum. Salı günü müthiş bir kadro ve dünyanın en özel teknik direktörü ile taraftarının önüne çıkacak olan Fenerbahçe heyecanlandırıyor beni. Bir sonraki rakip Lille, şimdiden düşünsün... Çünkü Mourinho'nun taşıma ruhsatı var. İ ozan.zeybek@fotomac.com.t
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.