Manşettekiler
Çok iddia etmesem de, Galatasaray'ın galip geleceğini düşünüyordum.
Oyuna epey arzulu da başladılar.
Bu sezon hemen hemen tüm maçlarda; savunmadan başlayarak, iyi oyun kurmasına alıştığımız Galatasaray bunu Alanya karşısında uygulayamadı. Alanyalılar öncelikle Marcao'yu engelleyerek, Luyindama'ya da fırsat vermediler.
Maç anında durumun böyle olduğunu gördüğümde, Fatih Terim'in yeni bir format belirlemesi gerektiğini düşündüm. Mesela, Donk'lu ve üçlü savunma...
Kaleciyi zaten herkes eleştiriyor.
Bir türlü ne Fatih kaleye alışabildi ne de taraftar ona. Akbaba hazır dönemedi. Kılınç ise gelgitler yaşıyor.
Sanki büyük takım oyuncusu olmayı özümseyemiyor gibi. Babel bile iyi oynamışken, Etebo'nun atılması hiç de öyle es geçilecek bir durum değil.
On kişi kalmasına rağmen, Taylan çıkana kadar direncini kaybetmeyen bir Cimbom vardı. Oyuncu değişikliği bana göre yanlıştı fakat 'ha bir puan ha sıfır arada pek fark yok' diye düşünmüş olmalı Terim. Üç puan gelmeyecekse rest çeker gibi bir hamleydi.
Size enteresan bir şey söyleyeceğim. Bazen oyuncu grubunu toplar, takım yaparsın. Bazen de oyuncu grubu toplanır, adamı hoca yapar. İşte Alanyaspor böyle bir ruha sahip. Yıllardır çizgisi belli, istikrarlı bir yönetim anlayışı ile işi güzel götürüyorlar. Bizim büyük kulüpler çok sayıda oyuncu transfer ediyorlar.
Çözüm yine olmuyor. Bakış açısı ve 'futbol aklı' denen tabir başka bir şey.
Şaka bir yana , Alanya'dan yönetici mi transfer etseler acaba?
* * *
Pazar günü Fenerbahçe maçını daha çok beğenmiştim. Geçen yıllarda Fenerbahçe'nin kazanmasına rağmen memnun olmayan kendi taraftarları bile vardı. Lakin Göztepe maçını hak ederek kazandılar.
Berabere de bitebilirdi, Fenerbahçe lehine fark da olabilirdi. Göztepe'nin;
Fenerbahçe gibi bir takıma, nasıl bu kadar geniş alan verdiğini anlamak mümkün değil. Mevcut skor ve atılan iki gol, Göztepeliler'i yanıltmasın.
Oyun anlayışları ve kapasiteleri onları zor günlere sürükler. Üç gol yemesine rağmen, kaleciye minnettar olmalılar.
Bunun yanında, keşke bende de olsun diyeceğim oyuncuları da yok.
Genele baktığımızda; Valencia hiç, Samatta yarım ve diğerleri işini tam yaptılar. Tisserand, Serdar ile de uyum sağladı. Nazım, Gökhan'ı hiç aratmadı. Caner aynen devam.
Oyuncu kere oyuncu... Gustavo , tam benim oyun kurguma uygun. Her zaman baş rolü ona veririm. Sosa'nın kalitesi ortada. Zeka ve teknik iç içe... Ozan, son iki haftada beş maç oynadı,mükemmel işler yaptı.
Bu temposunu sezonun geneline yayabilirse, dünya futbolunda da adından söz ettirir. Milli maçlar sayesinde vitrinde de olacak. Pelkas, iyi olmasına iyi de; iki-üç antremanla ilk on birde başlaması, diğer birkaç oyuncuyu mutsuz etmiş midir? Büyük ihtimal onların sesi kısıktır da, biz de mırıldanmalarını duymamışızdır. Niye bu konuya değindim? Bu kadar iyi oyuncuyu zapt etmek büyük liderlik ister. Açıkcası; Emre şapkayı alsa, kel hemen görünür.
Her şey bir yana; aralık ayına girerken tam oturmuş , harika bir Fener ortaya çıkacak diye öngörüyorum. Unutmadan, Ferdi'den de bahsedeyim. Tamam arkadaş, çocuk yetenekli de; Ferdi'yi kazanayım derken , Fener maç kaybetmesin. Adam henüz ham.
* * *
Lige iyi başlayamayan Trabzonspor'un, üzüntüsü büyük.
Maalesef hocaya pek inanamıyorum.
Kenarda durumu zaten apaçık görünüyor. O da bizim gibi maçı izliyor... O duyguyu ne yaşıyor ne de yaşatabiliyor. Fenerbahçe maçından sonra onun da rotası belli olur.
Şans mı kaderi kovalar yoksa kader mi şansı? ozan.zeybek@
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.