Sezer gelince
Beşiktaş, geçen sezonun ilk yarısında herkesin beğenisini kazanan futbolunu, sakatlıklar yüzünden ikinci yarıda sürdüremeyince şampiyonluk yerine ligi üçüncü bitirebildi.
Sakatlıkların özellikle de adale sakatlıklarının en büyük nedeni; yetersiz çalışma sonucu adalenin zorlanmalara karşı olan dirençsizliği, kötü yaşam ve kötü beslenmedir.
Almeida'nın, erken sezon kapattıran sakatlığını üç neden kapsamaktadır. O fizikle böyle bir sakatlık, ters orantılıdır!
Portekizli santrforun sakatlığı, hücum futbolunu benimseyen teknik direktör Bilic'in işini güçleştirdi!
Oysa Beşiktaş, genel futbolcu yapısıyla "hücum futbolu" oynamaya yatkın bir takım.
Bu nedenle Bilic, işini yapmada zorluk çekmeyecektir!
Çare bulunamadı
Hırvat teknik adamı zorlayacak olan Beşiktaş'ın çok ve basit goller yemesi! Beşiktaş savunmasının iki beki de aksıyor, gollere neden olan açıklar veriyor. Üzülmez sonrasında Beşiktaş'ın sol bekte yüzü gülmedi!
Ne Uğur Boral ne de Gökhan Süzen çare oldular. Çünkü ikisi de hücum özellikli sol kanat oyuncularıydı. İbrahim Üzülmez'i aratmayacak sol bek olmazsa da bu mevkiye en ideal oyuncu Emre Özkan'dır. Altyapıdan yetişen Emre Özkan'da ısrar edilmeli, üstünde durulmalıydı.
Ancak bu öngörü gerçekleşmedi ve Emre, Karabük'e satılarak affedilmez hata yapıldı.
Beşiktaş'taki öteki sıkıntı Fernandes'e alternatif olmamasıydı.
O sıkıntı da Sezer Öztürk'le giderildi. Güçlü alternatif Sezer Öztürk'ün gelişi, pabucun pahalı olduğunu anlayan Fernandes'e kötü yaşantısını düzelttirecek, böylece"Fernandes şov"lu
Beşiktaş, daha coşkulu oynayabilecektir...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.